Şevket Bülent Yahnici
Dış Politika Zavallılığımız
Bugun bir gazete haberi...Turk kamuoyuna sanki bir müjde olarak duyurulmuş...neymiş Disisleri Bakanimiz ile Mısır Disisleri Bakani Semih Şükrü arasında bir telefon görüşmesi yapilmis.Haberin başlığı "Mısır ile onemli temas"...
Sanırsınız ki,dünyadaki krizleri görüştüler,Libya'yi konustular,Akdeniz'deki son problemi gözden gecirdiler; ya da yahu arkadaş bir inat uğruna isleri gerim gerim gerdik,ihvandi ,rabiaydi,Nursiydi,mursiydi ,sesiydi,misiydi derken isleri berbat ettik, gel bunlari bir gözden geçirelim,dediler...Yok öyle birsey...Birbirleriyle ramazan tebriklesmesinde bulunmuş,ekselanslar...
Haberde yavas yavas Misirla buzlari eritme gayreti olduğuna (!) dair imalar var.
Bir ülkeyle iliskileri neden,niçin,hangi akılla dondurup buz dolabına kaldiririz;butun ipleri kopartır,isleri geri dönülmez hale getiririz; adamlarin kendi içindeki kavgasinda taraf oluruz; ihvan mihvan ne karisiriz da...sonradan ramazan tebriki muhabbeti konulu bir telefon görüşmesinden medet umar,sevinir ve halkımıza bunu müjdeli bir haber olarak verir hale geliriz?..
Gecen gün de Bilinken kafasıyla (hafif baş isaretiyle) selam verdi diye sevinmistik.
Ne günlere kaldık?..
Bir de kac gündür bir "koltuk kavgasi" ya da dış politikada her meselenin önüne geçen bir "koltuk krizi" ile meşgulüz.
Bu da bir başka traji komik durum.
AB nin iki temsilcisinin kabulu sırasında kim,nereye,nasil,niçin oturmuşu üç gündür tartışıyoruz...
Sonunda,iki misafirden birisinin öteki misafiri küçük düşürmesi adına böyle bir neticenin vukua geldigi resmj(!) açıklamasına sahit olduk.Turkiye günlerce bu işin dedikodusunu yapıyor...sadece insaffff ve yetti artık. Baska isimiz gücümüz yok mu? Bu nasil bir iştir? Resmi bir davette kimin nereye oturması gerektiğine veya ev sahibi TC'nin kimi,nereye,nasil oturtacagina AB yoneticileri mi karar veriyor.Bunun adi,protokol mu? Bırakın artık aklımızla oynamayı...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.