Diyarbakır Annelerinden Nilifırka: Çocuğum Gelirse Kurban Keseceğim
Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti sürüyor
DİYARBAKIR (AA) - Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 174'üncü gününe girdi.
Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren annelerden İmmihan Nilifırka, 5 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Mehmet için İstanbul'dan gelerek, oturma eylemine katıldığını söyledi.
Soğuk havaya rağmen eylemlerini kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Nilifırka, bazı ailelerin çocuklarına kavuştuğunu, bunun kendilerine moral verdiğini aktardı.
Kendi çocuklarının da gelmesini beklediklerini anlatan Nilifırka, "Çocuklarımız gelir diye umut ediyoruz. Belki çocuklarımız bizi görür, duyar, geri gelir. Umudumuz daha da artıyor." dedi.
"Çocuğum gelirse kurban keseceğim. Onun sevdiği yemekleri yapacağım. Yeter ki gelsin, göreyim." diyen Nilifırka, 5 senedir oğlundan haber alamadığını dile getirdi.
Nilifırka, evladına kavuşana kadar eylemi sürdürmeye kararlı olduğunu vurgulayarak, bir an önce oğluna kavuşmak istediğini kaydetti.
Oğluna teslim olması çağrısında bulunan Nilifırka, "Mehmet, yavrum beni duyuyorsan, görüyorsan dön gel, sesime ses ver. Seni çok seviyoruz, kokuna hasretiz. Seni çok özledik. Seni burada bekliyoruz. Güvenlik güçlerimize, devletimize teslim ol." diye konuştu.
"Kardeşimi istiyorum"
Diyarbakır'ın Çınar ilçesinden gelen ağabey Mehmet Alkan da 5 yıl önce 16 yaşında dağa kaçırılan kardeşi Mehmet Emin Alkan için oturma eylemini sürdürdüğünü dile getirdi.
"Kardeşim, eğer beni duyuyorsan kaç, kurtar kendini. Beni ara, sana yardımcı olurum." ifadelerini kullanan Alkan, kardeşine kavuşuncaya kadar oturma eylemine devam edeceğini bildirdi.
Alkan, "Kardeşimin HDP aracılığıyla kaçırıldığını biliyoruz. Kardeşimi istiyorum. Buradaki ailelerin hepsinin ciğeri yanmış. Ciğerimiz yanıyor. Kurtar kardeşim kendini, artık bu acılar son bulsun." şeklinde konuştu.
Muhabir: Mehmet Sıddık Kaya, Bestami Bodruk
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.