Bestami Bozkurt
EĞİTİMİN KÖŞE TAŞLARI
Eğitimde dönüt-düzeltmenin önemi yadsınamaz.
Hele pekiştireç yemeğin baharatı gibidir.
Dönüt vermek öğrencinin aktif eğitsel durumu karşısında öğretmenin davranışın niteliğini betimlemesidir.
Düzeltme ise davranışın yanlış taraflarını düzelterek ve ipuçlarıyla öğrencinin doğruya ulaşmasını sağlamadır.
Pekiştireç ise yapılan doğru davranışlar karşısında sözel, simgesel veya maddi manevi yapılan ödüllendirmedir. Burada amaç “doğru yoldasın, aferin, devam et, çok iyisin” şeklinde veya maddi bir şekilde ödüllendirerek doğru davranışı sürdürülebilir kılmadır.
Eğitim, durağanlıktan kurtarıldığı ve dinamik bir sürece dönüştüğü ölçüde istendik sonuçlar doğurur.
Eğitimi aşamalara tasnif ettiğinizde kreş yaşı olan 6 aylıktan baz alırsak üniversitede yaş sınırı olmaksızın açık uçlu bir yapılanmada değerlendirdiğinizde insan hayatının her tabakasına hizmet eden bir yapı görürsünüz.
Burada aşağıdan yukarıya doğru gözlediğinizde eğitimin yaşa bağlı bir ilgi eğrisi olduğunu görüyorsunuz.
Bu ilgi eğrisi eğitimin niteliğine ve yapısallığına ters orantı gösteriyor.
6 aylık bebeğe verilecek eğitim daha çok fizyolojik ihtiyaçlarını giderme ile birlikte sağlıklı bir şekilde hayata tutunma becerisi gösterme yetisidir. Bu yetinin içinde örtük bir dönüt-düzeltme-pekiştireç olmak zorundadır. Çünkü zamanla bu bebeğin bazı yetenekleri edinmesi ve hayata tutunması amaçlanmaktadır.
Bu bir süreçtir ve bu süreci ne oranda sağlıklı ve stabil atlatabilirsek bebeğimiz çocukluk evresine o oranda istenilen tepkileri sağlayacaktır.
Anaokulunda daha farklı bir dönüt-düzeltme-pekiştireç imkanları vardır ve burada ihtiyaçlar boyut değiştirmiştir.
İlkokulda öğretim denilen endoktrinasyona resmen ve fiilen geçilir.
Fizyolojik ihtiyaçlar artık geri plana itilirken eğitimin özü olan okuma yazma eğitimleri ile vazgeçilmez bir iletişim aracı olan okunsallık ve yazınsallık en önemli gündem maddesi olmuştur.
Tabula rasa olan beynin tüm fonksiyonları okuma ve yazma aracı olan harfleri ve rakamları dönüt-düzeltme-pekiştireç üçlemesiyle öğrenmeye aktive edilir.
İnsanoğlunun eğitim hayatının en kritik dönemi ilkokul 1.sınıfın birinci dönemidir.
Çünkü o yıllar alacak eğitim öğretim sürecinin en önemli kazanımı o dönemde atılmaktadır.
O altı aylık zaman zarfında bir öğrenciye dönüt-düzeltme-pekiştireç üçlemesiyle verilebilecek en önemli his sağlam bir özgüven kazandırıp o işi o öğrencinin yapabileceğini o öğrenciye kazandırmaktır.
Böyle bir kazanım doğru bir metodolojiyle verilebilirse o insan artık korku eşiğini atlatmış ve başarıya adaptasyonu sağlanmış ve artık başarmanın hazzını yaşamaya başlamış demektir.
Tabi olgunluk kazanması son derece önemlidir. İnce kas becerisi olgunlaşmamışsa istenilen kaliteyi yakalayamayız ve bu ilerleyen süreçte ciddi sorunlara neden olabilir.
İlkokul, eğitim hayatının en temel ve en baskın yıllarıdır. Çocuklar yaşadıkları olumlu ve olumsuz durumları ömrü boyunca kullanacağı projektif bir kişilik olarak yansıtacaktır.
Ne olursa olsun bir öğrencinin en hassas ve en seçici davranılması gereken yıllarıdır ilkokul yılları.
Çünkü bina tuğlaları gibi ilk tuğlalar doğru, düzgün ve sağlam yerleştirilirse sonraki tuğlalar da behemehal sağlam ve düzgün olabilecektir.
Ortaokul ergenliğin işaretlerinin başladığı yıllardır ve yeni sorunların başlaması eğer önceki devam edegelen sorunların üstesinden gelinememişse kar topu gibi sorunların yoğunlaşacağı anlamına gelir. Şayet ilkokuldan sorunlar halledilerek doğru ve düzgün müdahalelerle çözülebilmişse ortaokuldaki sorunlar hafif durumda atlatılacaktır.
Böyle bir durumda lisede karşılaşacağı maksimum sorunların niteliği de ortaokuldaki duruma göre olacaktır.
İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur dedikleri şey işte budur.
İlkokulu sorunlu olan bireyin devam eden hayatı da benzerlik gösterebilecektir.
Başarmanın hazzı “veli tarafından saygı ve sevgi bağlamında tam desteklenmiş doğru, mutlu, üretken ve heyecanlı öğretmen” ile karşılıklı koşulsuz sevgi çerçevesinde yaşatılabilir.
Başarının anahtarı eğitimin know-how alt yapısını iyi tespit edip sağlam bir sisteme entegre ederek üretmeye istekli koşulsuz sevgi kahramanlarına nesillerimizi emanet etmektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.