Ekonomik Sorunların Pençesindeki Lübnan Yeni Bir Yönetim Krizi Riskiyle Karşı Karşıya

Ekonomik Sorunların Pençesindeki Lübnan Yeni Bir Yönetim Krizi Riskiyle Karşı Karşıya

Lübnan'da Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın görev süresinin bugün resmen sona ermesi ve yerine kimsenin seçilememesiyle birlikte yeni bir yönetim krizi ihtimali daha belirdi

Avn'ın görev süresi bugün itibariyle sona erdi. Meclis, 4 defa oturum düzenlemesine rağmen, yerine kimseyi seçemedi.

Lübnan'ın Fransızlardan bağımsızlığını kazandığı 1943'ten bu yana 3 defa cumhurbaşkanı koltuğu boş kaldı.

Anayasaya aykırı olmasına rağmen 3 defa da cumhurbaşkanlığı görevi, dış ülkelerin müdahalesi sonucu uzatıldı.

Anayasaya göre ülkede yeni bir cumhurbaşkanı seçilene kadar mevcut yetkiler bakanlar kurulu ve başbakana devrediliyor.

Ancak Lübnan'daki mevcut hükümet de geçici ve bu yetkilerin tamamını alabilecek durumda değil. Hatta Avn, 30 Ekim'de Necib Mikati Başbakanlığı'ndaki hükümeti tartışmalı bir karar ile müstafi ilan etmişti.

Mikati, halihazırda bakanlar kurulunu sadece olağanüstü durumlar için toplayabilecek şekilde daraltılmış yetkilere sahip.

Ülkedeki siyasi partiler arasında bir konsensüs sağlanıp Hristiyan olması şartı bulunan ve 6 yıl görev yapacak yeni bir cumhurbaşkanı seçebilmesinin ardından ancak yeni bir hükümet kurulabiliyor.

Aksi durumda anlaşmazlık devam ederse, derin bir ekonomik krizle boğuşan Lübnan hem cumhurbaşkanısız hem de hükümetsiz kalacak.

Lübnan'ın bağımsızlığını kazandığı 1943'ten iç savaşın sonra erdiği 1989'a kadar toplamda 8 cumhurbaşkanı görev yaptı.

Cumhurbaşkanlığı koltuğu 4 kez boş kaldı

Bağımsızlığından bu yana aradan geçen 79 yılda cumhurbaşkanı seçimleri veya koltuk değişimi kolay bir şekilde yaşanmadı. Siyasi partilerin çekişmesi, suikastlar, iç savaş ve yabancı ülkelerin müdahaleleri nedeniyle 1943'ten bu yana 3 kez cumhurbaşkanlığı koltuğu uzun bir müddet boş kaldı.

İlk olarak 1988'de Emil Cumeyil'in görev süresi dolduktan sonra 1 yıl 44 gün boyunca kimse Cumhurbaşkanlığı'na seçilemedi. Ardından halefi olarak Rene Muavad görevi devir aldı.

Emile Lehud'un görev süresinin dolduğu 23 Kasım 2007'de de ikinci yönetim boşluğu medyana geldi. Aradan geçen 6 ayın sonunda yerine Mişel Süleyman seçilebildi.

Süleyman, Katar'ın başkenti Doha'da Lübnanlı taraflar arasında imzalanan "Doha Anlaşması" neticesinde koltuğa oturabildi.

Lübnan'ın modern tarihinde en uzun cumhurbaşkanlığı boşluğu Süleyman'ın görev süresinin 25 Mayıs 2014'te bitmesiyle oluştu. Son Cumhurbaşkanı olan Avn, 2 yıl ve 5 aylık "uzlaşı maratonunun" ardından ancak 13'üncü cumhurbaşkanı olarak seçilebildi.

Avn'dan sonra da 4'üncü defa bu koltuk boş kalmış görünüyor.

Görev sürelerinin uzatılması

Bağımsızlığından bu yana ülkede Cumhurbaşkanlığı görevi de yine 3 defa uzatıldı.

Görev süresi uzatılan ilk cumhurbaşkanı 1949'da seçilen Bişara El Huri oldu. El Huri'nin görevi 1955'e kadar uzatıldı ancak yaşanan beyaz devrim nedeniyle 1952'de görevden ayrıldı.

Görev süresi uzatılan ikinci cumhurbaşkanı da 1989'da seçilen İlyas El-Hravi idi. Normalde 1995'te ofisi terk etmesi gereken El Hravi, 3 yıl görev süresi uzatılınca 1998'de ancak saraydan ayrıldı.

Görev süresi uzatılan üçüncü cumhurbaşkanı ise Hravi'nin halefi olan Emile Lehud oldu. Yine Lehud'un 2004'te bitmesi gereken görevi süresi 3 yıl uzatılınca 2007'de görevi bıraktı.

Hravi ve Lehud'un görev sürelerinin uzatılmasının arkasında Lübnan'ı filli olarak 1976'dan itibaren işgal eden Suriye'deki Esed rejimin etkin olduğu ifade ediliyor.

"Cumhurbaşkanı seçilmez tayin edilir"

AA muhabirine konuşan, Lübnan Meclisi'nde muhalefet cephesinde yer alan "Ulusal Koalisyon" Milletvekili Karlos Nefah'a göre ülkede anayasaya göre cumhurbaşkanının meclis çatısı altında seçilmesi gerekiyor ancak bunun sadece prensipte kaldığını belirtiyor.

Bunun nasıl prensipte kaldığına açıklık getiren Nefah, "Seçim yerine cumhurbaşkanı üzerinde tüm siyasi partilerin uzlaşması gerekiyor. Çünkü mecliste çoğunluğu elinde tutacak bir taraf yok. Bu yüzden siyasi partiler uzlaşı sağlanan adayı tayin ediyor ve meclisteki oylama ile de duyuruyor." dedi.

Lübnanlı siyaset uzmanı George Akuri de siyasi partilerin kısa bir vadede yeni bir cumhurbaşkanını seçebilecek durumda olmadığı görüşünde.

Akuri, "Siyasi partilerin kendileri bu boşluğun müsebbibi çünkü bir uzlaşı havasında değiller." değerlendirmesinde bulundu.

Bir başka siyaset uzmanı olan Munir el Hafi de cumhurbaşkanı seçiminde sadece siyasi partiler değil ülkenin iç işlerine müdahil olan dış ülkelerin de etkin olduğunu belirtti.

Mişel Süleyman'ın Doha Anlaşması neticesinde seçilmesine atıfta bulunan Hafi, potansiyel aday üzerinde bölgesel bir anlaşmanın da bazen gerekli olduğunu kaydetti.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler