Levent Demir
ERDOĞAN'IN KENEVİR PROJESİNE KİM AMBARGO KOYDU?
Tarih 9 Ocak 2019. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu"nda artık Türkiye'de kenevir üretimine geçileceğini duyurdu. Ve gerekli talimatları vererek çalışmalara başlanmasını istedi. Ve kamuoyunu da bu üretime teşvik etti.
Bu konudaki açıklamalarında, 'Son zamanlar bu plastik poşetler vb. birçok ürünlerle ilgili olarak bir savaş başlattık. Bunun 500 yıl, 750-1000 yıl bunu toprak eritemiyor. Savaşımızı kararlı bir şekilde başlattık. Anacağım evde file dokurdu. File ile alışveriş yapar gelirdik. Bunun toprakla bir dostluğu var. O zamanlar bunlar kenevirden yapılırdı. Ülkemizde keneviri yok ettik. Kenevirden atlet, fanila dokunurdu. Çünkü teri emmesi çok farklı. Bize dost görünen düşmanlar ülkemden kenevir üretimini aldı. Biz keneviri ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken şeyler varsa ithal ürünlerle yapılıyor. Gıda Tarım Bakanlığı bu konuda çalışmalara başlıyor. Birilerinin bu işi başlatması lazımdı. Şu anda biz de bunun çalışmasını yapıyoruz. 'dedi.
Dedi demesine ama ülkede hem tarımı, hem de hayvancılık gibi ana lokomotifleri bitiren Tarım Bakanlığı bir türlü harekete geçemedi...
Geçen hafta yapılan yapılan bakanlar kurulunda yeniden gündeme gelen kenevir üretimi konusunda Tarım Bakanlığı'nın bu konuda hiç bir şey yapmadığı ortaya çıktı. Bakan Bekir Pakdemirli 11 aydır uyuttuğu kenevir projesi konusunda talimat vererek, çalışma gurubu oluşturacağını bakanlar kurulunda söylese de kenevirin akıbetinin ne olacağı henüz belli değil. Kimlerin nasıl ambargo koyduğu konusu da ayrı bir merak konusu.
Bu arada Tarım Bakanlığı başta TARBİL olmak üzere hala daha milli projelere dönüş yapamazken, milli tohum ile ilgili yıllardır çalışma yapanlar TİGEM'deki yeni yapılanma ile kapı önüne bırakılıp bilgisayarlarına el konulurken ; bakanlık son büyük(!) icraat olarak hayvanların elektronik küpesi buluşu(!)nu kamuoyuna tanıtmayı yeterli buldu.
Öte yandan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hala daha soğan patates ithalatı yapmaya mahkum edilen Türkiye'de, THK'nın yangın söndürme uçaklarının yerine Rusya'dan alınacak yangın uçaklarının Türkiye distribütörünü atamakla meşgul. Külliye Danışmanı ise Milli Tohumculuk yetkilerini kendinde toplayıp bu konuda her yere talimatlar veriyor. Yani hayat boşluk kabul etmiyor. Boşluklar dolduruluyor.
Tam da bu noktada son zamanlarda Ak Parti Kongresi sonrasında olası bakanlar kurulu değişimi için 'en iyi peyniri ben üretiyorum' diyen bir sivil toplum kuruluşu başkanı ise, Tarım Bakanı olmaya hazırlanıyor. Sanırım tur sahibinin Turizm Bakanı olması, en iyi peynir üreten iş adamına da ilham vermiş.
Ne diyelim? Yeni dönemi ve yeni sistemi anlamaya çalışıp kabullenmek dışında bir çare kalmamış görünüyor. Ancak benim anlamadığım, Erdoğan'ın talimatlarının nasıl yerine getirilmediği? Neden getirilmediği? Herhalde bunun sebepleri de yakında ortaya çıkar!
Başka çare yok.