Personel servislerinin kalkması…

Kamuda tasarruf hamlesi bu.

*

Olması gerekiyor muydu?

Evet kesinlikle…

*

Ama tasarrufa nereden başladığınıza bağlı…

*

Bir fıkra ile konuyu açayım:

*

Devlet boş bir arazi için bekçi almak ister…

Asgari ücretli birini araziye bekçi olarak atar…

*

Sonra?

*

Sonra devletin aklına şu gelir,

“Tamam bu adamı görevlendirdik de ya başına bişey gelirse?”

30 bin liraya şef tayin edilir…

*

Eee…

*

Bunları kim denetleyecek?

40 bin liradan 2 de denetmen tutarlar…

*

Bunların maaşlarını kim takip edecek?

Bir de mali müşavir,

ona da 40 bin lira maaş bağlanır.

*

Sonra?

*

Sonra hepsinden sorumlu biri olması gerektiğini düşünürler ve bir de genel müdür tayin ederler onu da 70 bin lira maaşa bağlarlar.

*

60 bin lira maaşla da iki genel müdür yardımcısı tayin ederler…

*

Sonra?

Sonra mı?

Ülkede ekonomik kriz çıkar…

Başbakan acil önlem alınmasını emreder ve Genel Müdür’den devlet arazisinde çalışanların listesini ister.

İsimler önüne gelir…

Bakar, bakar, bakar…

Ve…

Kararını verir,

“Bekçiyi işten çıkarın”

*

Şimdi siz tasarruf tedbirleri altında memurun, temizlik işçisinin servisini kaldıracaksınız…

Ama…

Daire başkanlarına, genel müdürlere makam aracı ile işe gidip gelmelerine müsaade edeceksiniz…

*

Oldu mu şimdi bu!

*

5000 nüfuslu ilçede görev yapan bir kaymakamın makam şoförü anlatmıştı,

“Kaymakam’ın evi ile Kaymakamlık arası 50 metre,

her gün 5 km yoldan gelip, Kaymakam’ı 50 metre ötedeki görev yerine bırakıyorum” demişti…

*

Nereye geleceğim?

*

Servisi kaldır ama…

Diyanet işleri başkanını ölümden korumak için son model güvenlikli araç da alma.

*

Diyeceğim o ki;

Siz…

Siz ülkede korkunç bir kriz varken…

Ve…

“Diyanet işleri başkanına lüks araç haramdır” diyen yüzde 90’lık bir kesim ortadayken, onları görmeyin…

Yüzde 10’luk kesimi mutlu edin…

*

Böyle devam edin,

20 yıllık dev hizmetlerinizin karşılığını inadınız uğruna yok ediyorsunuz…

*

Ha gayret!

Az kaldı ha gayret!