Girişimcilere 'Geleneksel Sektörlere Bakın' Önerisi
Girişim ve Mentor Ligi Üst Yöneticisi Batum, "Girişimci, geleneksel sektörlere bakmalı. 'Orada teknolojiyle hangi meseleleri, sorunları çözebilirim ve şirketi sıçratma konusunda nasıl katkı sağlayabilirim' yaklaşımı, çok güzel bir eşleşme." dedi
Girişim ve Mentor Ligi (Ventures & Mentors League) Üst Yöneticisi Ufuk Batum, "Girişimci, geleneksel sektörlere bakmalı. 'Orada teknolojiyle hangi meseleleri, sorunları çözebilirim ve şirketi sıçratma konusunda nasıl katkı sağlayabilirim' yaklaşımı, çok güzel bir eşleşme." dedi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünde de girişimcilik dersleri veren Batum, AA muhabirine, genç girişimcilerin dikkat etmesi gereken konuları anlattı.
Türkiye'deki girişimcilerin cesur olduğunu belirten Batum, "Girişimciler, risk kavramını ve ununu elemiş, eleğini asmış toplumlara kıyasla daha çok riskin alınması gerektiğini biliyor." diye konuştu.
Girişimciliğin belirsizlik ortamında değer üretmek anlamına geldiğini vurgulayan Batum, şunları kaydetti:
"Belirsizlikler, aslında bizim güçlü yönümüz. Girişimcilerimiz, teknik konularda, işin aslıyla ilgili konularda iyi ama işin aslı, tekniği işi oldurur zannediyorlar. Oysa girişimci, biraz finans, pazarlama, satış, ekip kurma ve ekip motivasyonu bilmeli, liderlik gösterebilmeli. Bu özellikleri biz ne ilkokul, ortaokul lise hatta üniversitede verebiliyoruz ne de bu kavramlar, mahallede, ailede öğreniliyor. Bunlar, bizim sosyal kodlarımızda yok."
Batum, yeni yeni birçok eğitim kurumunda verilmeye başlanan girişimcilik derslerinin müfredata daha yaygın bir şekilde girmesi gerektiğini ifade etti.
"Girişimciler, muhakkak iyi ekipler kursun"
Girişimciliğin bir ekip işi olduğuna dikkati çeken Batum, şöyle devam etti:
"Girişimciler, muhakkak iyi ekipler kursun. Ekip, illa ücret verdiğimiz, maaşlı çalışan anlamına gelmiyor. Küçük ortaklıklar, ortaklı yapılar kurulabilir. Türkiye'de 'ortaklı yapılar çalışmaz' gibi bir anlayış var. Bizim sermaye birikimimiz çok yüksek değil. Birey, aile, şirket, kamu düzeyinde de Türkiye sermaye eksiği olan bir ülke olduğu için dışardan sermaye bulmak zorunda. Bu konuda çok yanlış bir tartışma yapıldığı kanaatindeyim; 'çok borçluyuz, çok borçluyuz'. Ben buna inanmıyorum, katılmıyorum. Türkiye, borçlanabilmeli, borçlanabiliyorsa kredibilitesi olduğu anlamına gelir. O aldığı kaynağı, hangi akıllı sektörlere geri ödeyeceği, hangi sektörlere aktardığı çok kritik bir tartışmadır. Bu tartışma yapılmıyor. 'Borçlu muyuz, değil miyiz' tartışması, yanlış bir tartışma."
Batum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Girişimciler, yatırımcı gibi düşünebilmeli, yatırımcının dünyasını anlayabilmeli. Çünkü oraya gidip yatırım alacak, para çekecek. Muhakkak ilk günden itibaren müşterisine gidip onu anlayıp, dinlemesi lazım. 'Ben hiç müşteriye sormadan mükemmel bir ürün geliştireceğim' yaklaşımı, sıklıkla gördüğümüz bir şey. Çok iyi mühendisler yetiştiriyoruz. Bunlar, özellikle tekno girişimcilikte kabuklarını kırsın. Girişimci, potansiyel kullanıcı veya müşteriye gitsin ve onlar ne istiyorsa dinleyip sonra laboratuvara girsin ve o iyi ürünü yapsın. Mükemmel ürün diye bir şey yoktur, iyi ürün vardır. Sonra o iyi ürünün biraz daha, biraz daha iyisi olur. Buna versiyonlama denir. 'En iyi ürünü yapmadan piyasaya çıkmayayım' anlayışı, sıklıkla gördüğümüz bir hata. Bu anlayışa ne motivasyon ne para ne de enerji yetiyor. Girişimciler, bu hataya düşmesin."
"Girişimci, geleneksel sektörlere bakmalı"
Türkiye'nin geleneksel üretim sektörlerine sahip olduğuna değinen Batum, "Seramikten cama, demir-çelikten tekstile, kumaştan dokumaya, hazır giyimden gıdaya kadar Türkiye, çok şanslı bir ülke." ifadesini kullandı.
Batum, mevcut teknolojilerden yaralanarak, geleneksel üretime sahip çıkılması ve bu üretimin geliştirilmesi gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Mecburiyetler, doğal gaz, petrol ve diğer cevherleri çok kuvvetli var olmadığı için bunları satın almak ve dış ticaret açığını kapatmak için şartlar bizi değişik alanlarda, hizmet sektöründen bankacılığa, turizmden lojistik ve ulaşıma kadar çeşitlendirmiş. Ne Suudi Arabistan ne Suriye ne Azerbeycan ne Özbekistan ne de Rusya'da bunların hiçbirinin onda birini görmek mümkün değildir. O açıdan bence girişimci, geleneksel sektörlere bakmalı. 'Orada teknolojiyle hangi meseleleri, sorunları çözebilirim ve şirketi sıçratma konusunda nasıl katkı sağlayabilirim' yaklaşımı, çok güzel bir eşleşme. Yeni kurulan bir teknoloji şirketinin geleneksel ama büyük bir şirketle bu denklemde buluşmasında çok büyük fayda var."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.