Doç. Dr. Halil Murat Ünver

Doç. Dr. Halil Murat Ünver

Halil Murat Ünver’in yeni yazısı.

Değerli dostlar;
Cumartesi gününden bu yana siyasi arenada enteresan gelişmeler yaşanıyor.
Vecdet Öz, topu genel idare kuruluna atıp, onun kararı neticesinde Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğini açıklamasıyla, aslında Sinan Oğan'ın kararının ne doğrultuda olacağı ortaya çıkmış oldu.
Sinan Oğan'ın akşam saatlerinde yapmış olduğu açıklamada son derece gergin olduğu, promptera ihtiyaç duymadan konuşabilmesi ile övünmesine rağmen metni kağıttan okuduğu görülmüştür.
Metinle gerçek hayat arasında çok fazla çelişki olduğu da dikkat çekicidir.
Sinan Bey kendisi ile sohbetimizde, kendisinin siyaset bilimci olduğunu ifade ederek, seçim stratejisini anlatmıştı.
Aşağıdaki paylaşımda da görüldüğü üzere, kendisine gerçekten cumhurbaşkanı olmak için uğraşıp uğraşmayacağını sormuştum?!
Yüzde 30'un üstündeki bir oy oranı ile ikinci tura kalabileceğini ifade etmişti.
Ben genel olarak mesleğini benimseyen, iyi yapmaya çalışan, iddialı kimselere saygı duyarım.
Stratejisi ve hedefinden dolayı kendisine saygı duydum.
Ancak %5'lik sonuç, ya mesleğini iyi bilmediğini ya da bize doğru söylemediğini ortaya koydu.
Çünkü konuşma metninde bize, ilk turda %9-%16 bandında oy alacaklarını ön gördüklerini söyledi.
Biz kendi çalışmalarımızda bu seçimlerin çok önemli olduğunu, kritik bir dönemde olduğumuzu, tarihi fırsatı kaçırmamamız gerektiğini defaatle vurguladık.
Sinan Bey ile görüşmemizde de bu vurguları yapmıştık.
Sinan Bey'in cumhurbaşkanı olmak üzere mücadele ettiğini ifade ettiğinden, bu ifadeye istinaden biz de milletin kalkınmasını, gelişmesini, zenginleşmesini hedefleyen projelerimizi kendisinin istifadesine sunduk.
Ayrıca, saha ekiplerimizin desteğini ve bilgilerimizin bir kısmını da istifadesine sunduk.
Nedeni pek anlaşılamayan birkaç tutarsız ifadeleri nedeni ile desteğimizi dondurma kararı almıştık.
Çünkü biz sağladığımız desteği, bağımsız bir cumhurbaşkanı adayı olduğu için vereceğimizi ifade etmiştik.
Ancak pazarlık, bakanlık gibi talihsiz sözlerin sarf edilmesi bizim güvenimizi sarsmıştır.
Dünkü açıklamayı, her ne kadar içeriğini bilsek de, neticelenmesi açısından merakla beklemekteydik.
Ümit Bey'in yaptığı açıklamalarda, onun da Sinan Bey’in kararına destek vermediği görülmektedir.
Ata İttifakı dağılmıştır.
Bu durumun bedeli, Sinan Bey'e şu an itibarıyla çok büyük olmuştur.
Kendisine olan güven ortadan kalkmıştır.
"Kötünün İyisi" dayatmasına karşı çıkan aklı başında bir seçmen kitlesi, çok büyük hayal kırıklığı içerisine sürüklenmiştir.
Çok kısa zaman içerisinde, kapalı kapılar ardında neler olduğu ortalığa dökülecektir.
Bu durumun kendi iradesiyle olmuş olması, akıl alır bir şey değildir, konuşmasında övdüğü, minnettar olduğu, kendi ceplerinden para harcayarak destek verenlerden 100.000 kişi şu saat itibariyle takibi bırakmıştır.
Bu benim mesleğim diye özgüvenle konuşan bir kimsenin, öyle bir hata yapması inanılır gibi değildir.
Bunun dışında, siyasi itibarına çok büyük zarar verecek bu davranışlar içinde olmasının başka zorlayıcı nedenleri olabilir?!
Bundan dolayı, belki böyle bir duruşu sergilemek zorunda kalmış olabilir.
Bunu yakında öğreneceğiz.
Biz Sinan Bey'i, tarafsız, bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı olduğu için desteklemiştik, tarafsızlığını kaybettiği için desteğimizi de çekiyoruz.
Bizim her zaman ifade ettiğimiz gibi tarafımız, önce Aziz Türk Milleti'nin sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tarafıdır.
Siyasi tüm yapıların milletimize fayda sağlamadığını, bilakis çok büyük sıkıntılar verdiğini her vesileyle vurguluyoruz.
Burada da bir kez daha apaçık görülmektedir.
Bugüne kadar bürokratların, siyasetçilerin ve siyasetle ilgilenenlerin bizi anlamak işlerine gelmesede, önünde sonunda ortaya koyduğumuz projeyi kabullenmek, sahip çıkmak ve uygulamak zorunda kalacaklar.
Bu bir kehanet değil, sadece aklın yolu.
Tekrar ediyorum, bu siyasetçilerle bu ülkenin bir yere varması mümkün değildir.
Teknokrat bir ekibin gelip kanunları, yönetmelikleri, devletin yapısını elden geçirerek emaneti tekrar sahibine, yani Aziz Türk Milleti'ne teslim etmesi şeklinde bir sürecin tesis edilmesi şarttır.
Milletin çok kıymetli yılları kayboldu, önümüzdeki yılların, kaybedilmesine müsaade edilmemelidir.
Aklıselim her Türk vatandaşı bu projeyi sahiplenmeli ve her yerde savunmalıdır.
Türkiye'nin düze çıkması ancak tarafsız, teknokrat bir hükümet ile mümkündür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.