Işın Erenoğlu
HAVAYI KONTROL EDİYOR MUYUZ?
Havada her an yaklaşık 150,000 trilyon litre temiz su bulunuyor. Esas mesele dünyanın dengesini bozmadan bunu ihtiyaç olan bölgelere, ihtiyaç anında sağlayabilmek. Çünkü bütün dünyadaki su kaynaklarının, sadece %2’si tatlı su kaynağı, bunun da ancak dörtte birine insanlık erişebiliyor[3].
2030’lardan itibaren kapımıza dayanacak, belki de bizi göçe zorlayacak, kişi başına düşen yetersiz su miktarı nedeniyle, insanlığın temel ihtiyacı su için araştırmalar artarak devam ediyor. Tabi farklı bir bakış açısıyla özel bir kutlama için o gün yağmursuz, açık bir gökyüzü de isteyebilirsiniz. Nasıl mı? 2008 Pekin Olimpiyatlarında, açılış gösterilerinin etkilenmemesi için, havanın kontrol edilerek, açık bir gökyüzü sağlandığı yazıldı [1].
Bugüne dönecek olursak, Yunanistan üzerinden Türkiye’ye yaklaşan Zorba adlı tropikal fırtına sel baskınlarına neden oldu. Sakarya, Beykoz gibi bölgeler yağıştan çok etkilendi. Bu tip felaketleri yaşayınca akla bunları öncesinde engellemek mümkün müydü geliyor?
Yeni teknolojik çözümlerden önce, elbette bize düşenler var. Yapılaşma öncesi altyapının planlanması ve uygulanması kaçınılmazdır. Kendi topraklarımızda altyapıyı medeniyetin bir göstergesi olarak görmek mümkün, hem de millattan önceki antik kentlerde. Günümüzde ise Washington eyaletindeki Seattle şehrini, güzel bir örnek olarak verebiliriz. Sebebine gelince, karşısında bulunan yağmur ormanlarının hakkını verecek şekilde Seattle, yıl içinde oldukça fazla yağmur almaktadır. Öyle anlar gelir ki, araba kullanırken su camın önüne set olup, görüşü tamamen kapatır ve hiçbirşey göremezsiniz. Fakat yağmur dinince yollara bakarsınız, tek bir su birikintisi oluşmamıştır. Sanki orada hiç yağmur yağmamış gibi.. Seattle’da belediyenin afet biriminde çalışan yetkili bir mühendisle tanışma fırsatım olunca, burada su baskınlarını nasıl önlüyorsunuz diye sormuştum. Memurun yüzündeki şaşkın ifadeyi hayatım boyunca unutmayacağım. Kısa bir sessizlikten sonra, bana ‘’alt yapı ona göre hesaplanarak yapılıyor’’ dedi. Suskunluk sırası tahmin edeceğiniz gibi bana gelmişti!!!
Günümüzde, altyapının olmadığı, dere yataklarına inşaat yapılan yerlerde, yoğun yağmurlar afet olup, medeniyet nişanı olarak yakaları süslemeye devam ediyor.
Hava kontrolüne dönecek olursak, Hava kontrolünü insanlık nasıl yapıyor derseniz...
Yapay yağmur yağdırılması denilince akla ilk, bulut tohumlama yöntemi geliyor. Yöntem 1946’da General Elektrik şirketi için çalışan Vincent Joseph Schaefer isimli Amerikalı bir meterolojist kimyager tarafından bulundu. Bulut tohumlama yöntemi, kuru buz yada gümüş iyodinin gökyüzüne uçakla, roketle yada yeryüzünden bir makine ile atılmasıyla gerçekleştiriliyor.
Dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda hızla ilerleyen Çin, geçen sene 168 milyon Dolarlık bir bütçeyi kurak olan kuzeybatı topraklarında yağmur yağması için çalışan bir programa aktardı.
Texas Lisanslama ve Düzenleme Kurumu, 2015 yılı bulut tohumlama faaliyet özetinde, tohumlanmış fırtınaların, doğal fırtınalara oranla 20 dk. daha uzun sürdüğünü raporladı [1]. Diğer taraftan ABD Ulusal Araştırma Kurulu 2003 raporunda, bilimin, bulut tohumlama yönteminin pozitif etkilerinin olduğunu ispatlayamadığını açıkladı. Çünkü bu yöntemle düşen yağmurun çok cüzi miktarda artışa neden olduğu düşünülüyor.
Ayrıca bulut tohumlama ile kontrol edilen bölgede problemler de ortaya çıkabiliyor. Çin 2009 yılında kuraklığı durdurmak için bulut tohumlama kullandığında, ani hava düşüşü nedeniyle, Pekin’de otoyollar kapanmış, trafik kilitlenme noktasına gelmişti.
Yöntemin çarpıcı bir diğer yorumunu aktaracak olursak; Bilim ve teknoloji komitesinin 2010 yılı raporunda, bulut tohumlama yönteminin dost yada düşmanca kullanılması arasında çok ince bir çizgi olduğunu yayımlandı. Sebebine gelince ‘’bir ülkenin kuraklığını sonlandırırken, aslında komşu ülkeye düşecek yağmuru çalıyor olabilirsiniz’’ diye açıklandı.
Başka ne tür yöntemler var derseniz? Çok kurak bir çöl havasında bile, az da olsa nem vardır ve bu nemi havadan çekip alabilecek pratik yöntemler, hayati önem taşıyabilir. Yeni geliştirilen yöntemler bu alanda ilerliyor.
Atmosferik su hasatı: Atmosferdeki nemi, suya dönüştüren ve depolayan yeni teknolojik ürünler üzerine çalışılıyor. Örneğin bir firma MIT(Massachusetts Institute of Technology) ile , nano (10-9) boyutlarda, super hidroflik (suyu çeken) ve hidrofobik (suda kaçan) olan özel bir yüzey kaplama geliştirdi. Bu kaplamalar sayesinde havadaki nemin yoğunlaştırılması ve su hasatı oranları çok büyük ölçüde arttırıldı. Technion, İsrail Teknoloji Enstitisü [4] mimarları ileri teknoloji gerektirmeyen atmosferden su çıkaran (hasat eden) ve biriken suyu temiz suya çevirebilen bir yöntem icat etti. Yöntem, havanın kirli olduğu bölgeler de dahil heryerde uygulanabiliyor. Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere yaklaşık 28m2’lik bir üniteyle günde 48lt içme suyunu atmosferden elde etmek mümkün [3].
Günümüzdeki hava kontrolünün yaygın yöntemlerden bir diğeri ise, dolu yağışına karşı tarım alanlarının korunmasıdır. Bunun için elktromanyetik olarak, yaklaşan bulutların dolu yağışı riski belirlenmekte ve buluta roket gönderilerek dolunun yağmur olarak düşmesi sağlanmaktadır.
Tüm bunlardan anlaşılacağı üzere, Nuh tufanı gibi bir tufanda havanın açık ve güneşli olmasını sağlayacak bir teknolojiyle hava kontrolü, belki gelecek için bile hayal görünüyor. Diğer yandan teknolojik gelişmelere son derece açığız hatta ötesinde ihtiyacımız var ama buradaki amaç; Teknoloji yardımıyla ‘’doğanın dengesini bozmadan’’ yeni yöntemler bulmak olmalı. Konu kontrol olunca, insanın herşeyi kontrol etme isteği, zaman zaman sınır tanımaz egosuyla yarışabiliyor. Doğanın sınırlı olarak, tolere eden bir dengesinin olduğunu unutmayalım.
Yunus Emre’yi anarak; ‘’İlim ilim bilmektir. İlim kendini bilmektir.’’
Sevgiyle kalın,
Işın Erenoğlu Üstündağ
Referanslar:
[1] https://www.independent.co.uk/news/long_reads/cloud-seeding-weather-control-manipulate-effects-chemicals-climate-change-a8160146.html
[2] https://fortune.com/2017/01/24/china-government-artificial-rain-program/
[3] https://www.futuristspeaker.com/business-trends/tapping-into-the-waterways-in-the-sky/
[4] https://www.technion.ac.il/en/home-2/