Hürriyet'in ve medya dünyasının acı kaybı!
Yıllarını Hürriyet Gazetesi için veren duayen gazeteci, hayatını kaybetti.
Uzun yıllar Hürriyet’te görev yapan duayen gazeteci Hami Alkaner, vefat etti...
Alkaner’in ölüm haberini Demirören Haber Ajansı Genel Müdürü Celal Korkut, sosyal medya hesabından duyurdu.
Korkut paylaşımında, “Yıllarını Hürriyet’e veren, başarılı haberleri ile adından söz ettiren Hami Abiyi (Hami Alkaner) kaybettik. Mesleğine aşık bir büyüğümüz daha aramızdan ayrıldı. Mekânın cennet olsun Hami Abi.” ifadelerini kullandı.
Alkaner'in cenazesi 16 Ağustos 2022 Salı günü ikindi namazının ardından Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camisi'nden alınarak Bakırköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Duayen gazeteci kendi internet sitesinde öz geçmişinden şöyle bahsetmişti;
İzmir’de 1934’de doğdum. İstanbul Sultanahmet Yüksek Ticaret Okulu’nda öğrenim gördüm. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda 1956 -1959 da teğmen olarak görev yaparken, 2 yıl pilotaj eğitimine katıldım. Ayağımdaki siyatik (sağlık) nedeniyle yer hizmetine geçince, askerlikten istifa ederek, İstanbul’a geldim.
Mesleğe 1960 yılı 1 Mart’ında Hürriyet Gazetesi’nde stajyer muhabir olarak göreve başladım.15 gün sonra da beni “212 sayıl Fikir İşçileri Yasası”na göre kadroya aldılar. Bâb-ı Âli de genç meslektaşlarımızın 300 liraya çalıştığı, “simit” döneminde, ben 800 lira ile muhabirliğe adım attım…
İlk görevim; “Yurt Masası”ydı. Bu masada tam 10 yıl kaldım. 1963’te Hürriyet Haber Ajansı kuruldu. Bu süre içinde de zaman zaman yurdu dolaşır, muhabir arkadaşlarla diyalog kurar, çalışma yöntemlerimizi anlatır ve yeni muhabirler bulurdum. Birbirinden çalışkan, amatör ruhlu, bu arkadaşlarımdan aynı zamanda çok şey öğrendim. Tabii Merkezde de üstatlarımızdan da öğrendiklerimi, devamlı uyguladım. Heyecan mesleği olan gazetecilikte, olaylara at gözlüğüyle bakılmayacağını, gene üstatlarımdan öğrendim.
Örneğin 1960’lı yıllarda istihbarat şefi, sonra Haber Ajansı Genel Müdürlüğü’nü kuran ve daha sonra Amerika’ya giden ve bugün en verimli dönemlerinde vefat eden Muammer Kalyan’ın, yerine atanan Ahmet Uran Baran, önce İstihbarat şefimiz, sonra da Yazı İşleri Müdürümüz Salim Bayar. Salim Ağabey, 1972 yılında; “Hami rica etsem, şu olaya bakar mısın?” diyerek yolladığı görevden de ilk Türkiye Gazetecilik Ödülümü aldım. Tabii Merkezde İstihbarat Şeflerimiz, üzerimize kanat gerer ve de mesleki bilgilerini aktarırdı…
1960 ‘da genel yayın müdürümüz rahmetli Selçuk Candarlı, yardımcıları rahmetli Adnan Tahir, Ömer Yalçın, iki yıl sonra genel yayın müdürümüz Necati Zincirkıran. Zincirkıran döneminde nüfusumuz 30 milyon civarındayken, Hürriyet’in tirajı bir milyonu buldu. Genel yayın müdürlerimiz Rahmi Turan, İlhan Turalı, rahmetli Çetin Emeç, Seçkin Türesay, haber müdürümüz Erdoğan Arıpınar, Nail Güreli, istihbarat şeflerimiz Yılmaz Tunçkol, Mehmet Türker ve Bâb-ı Ali’nin ‘baba’ adıyla adlandırılan genel yayın müdürümüz Nezih Demirkent’le çalıştım. Bizlere sessiz sedasız tüm mesleki bilgilerini yansıtan mesleğimizin saygıdeğer büyüklerimizi daima saygı ve sevgiyle anarız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.