İklim Değişikliği Balıkları Da Olumsuz Etkiledi
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Avlama Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, "Küresel ısınmayla havaların sıcak ve kurak geçmesinin, balıkların periyodik büyüme üreme ve gelişme süreçlerine olumsuz yansıdığını görüyoruz." dedi
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, "Küresel ısınma sonucunda yağmurların düzenli yağmaması veya kısa sürede aşırı yağması ve sel gibi olayların meydana gelmesi, ayrıca havaların uzun süre sıcak ve kurak geçmesinin, balıkların periyodik büyüme üreme ve gelişme süreçlerine olumsuz yansıdığını görüyoruz." dedi.
Prof. Dr. Samsun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, av yasağının 1 Eylül'de sona ermesine rağmen balıkçıların denizden istediğini bulamadığını belirtti.
Karadeniz'de eylül ayında ilk olarak palamut avlandığını hatırlatan Samsun, bunu istavrit, hamsi, çinekop ve lüfer gibi diğer balıkların takip ettiğini aktardı.
İklim değişikliğiyle birlikte sıcak havaya bağlı deniz suyu sıcaklığının normalin üzerinde seyretmesinin, avlanmayı olumsuz etkilediğine işaret eden Samsun, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu avlanma sezonunda bilim camiası olarak, yapılan araştırma ve gözlemlere dayanarak hamsinin, palamudun ve diğer balıklarla ilgili maalesef altını çizerek söylüyorum; küresel ısınma sonucunda yağmurların düzenli yağmaması veya kısa sürede aşırı yağması ve sel gibi olayların meydana gelmesi, ayrıca havaların uzun süre sıcak ve kurak geçmesinin balıkların periyodik büyüme üreme ve gelişme süreçlerine olumsuz yansıdığını görüyoruz. Dolayısıyla yaz aylarında yağan yağmurlarla derelerden ve akarsulardan besleyici maddeler olarak bildiğimiz çeşitli planktonlar yağmurlarla denizlere ulaşırdı. Bu etkenler olmayınca balıkların büyüme ve ağırlıklarına da olumsuz olarak yansıyor. Bu kapsamda balık sezonu da iyi başlamadı. Palamut balığının geç görülmesi ve çok az olması da bunun bir göstergesi diyebiliriz."
İklim değişikliği sonucu yaşanan olumsuz etkilerin tüm dünyada görüldüğünü ifade eden Samsun, "İngiltere, İrlanda, İzlanda'da da bilim insanları yaklaşık 15 yıldır ülkelerine eskisi gibi kar yağmadığını söylüyor. Dolayısıyla atmosferdeki bu su dengesinin küresel ısınma dediğimiz, güneşin bize daha fazla yaklaşması ve bunun birtakım sonuçları da balıkların döngülerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun ne zamana kadar olacağı, hangi sonuçlara neden olacağı yapılacak 3, 5 ve 10 yıllık analizler ve bunları ortaya koyacak olan grafiklerdir. Devam eden araştırmalarla birlikte TÜBİTAK, AB projeleri ve Sinop Üniversitesindeki arkadaşlarımız bu konuda çalışmalar ve işbirliği yapmaktadır." diye konuştu.
Prof. Dr. Samsun, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden dolayı avcılık sezonunun 5 aydan 2,5 ile 3 aya kadar düştüğüne, eskisi kadar uzun periyotta avcılık yapılamadığına dikkati çekti.
Balıkların boyları küçüldü, et verimi azaldı
Balıkların boylarının da eskiye göre küçüldüğünü aktaran Samsun, şunları kaydetti:
"Balıkların besilik düzeyi azaldı, tıknazlık ve incelik oluşarak et verimliliği düştü. Yani tutulan balıklar daha zayıf durumda. Dolgun görünümlü balıklar değil. Bu göstergeler, bilimsel çalışma ve araştırmalar sonucunda iklim değişikliğinden ve aşırı avcılıktan kaynaklanan bir veri olarak ortaya çıkıyor. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı ilk defa geçen yıl belli zamanlarda hamsi avcılığını durdurdu ve yasak getirdi. Neden durdurdu? Çünkü yakaladığımız balıklar çok zayıf ve boyca ufaktı. Yani besilik değeri düşük olduğu için yasaklandı. İşte bu tür tedbir ve yasaklarla, yapılan gözlemlerle balık nesli korunmaya çalışılıyor."
Geçen yıl ilk defa 21 milletvekili ile TBMM'de Türkiye'deki balıkçılık sorunlarının araştırılması ve çözümler üretilmesi amacıyla komisyon kurulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Samsun, "Komisyon toplantılarına Sinop Üniversitesi ve bazı üniversitelerden akademisyenler de davet edilerek balıkçılıkla ilgili konuları görüşüyoruz. Oluşan problemlerin çözüm yollarında Hükümete dolayısıyla da Meclis Komisyonuna rapor ve düşüncelerimizi sunmaktayız. Yani devletin ilgili birimleri, akademisyenlerle birlikte sorunların çözümlenmesi için her türlü destek veren bir çalışma içindeyiz." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.