Sergiye ilişkin açıklamada bulunan Yaghin, hayat serüvenini tuvallere aktardığını belirterek, bu serginin ise 7 senelik bir serüven sonucu ortaya çıktığını söyledi.

Yaghin, İran'da da kaldığı zaman her daim evleri izlediğini dile getirerek, "Evlerin ışıklarına bakıyordum. Şehrin en yoksul yerlerine de en lüks yerlere de bakıyordum. Evlerde acaba neler oluyor? İnsanlar mutlular mı, mutsuzlar mı? Her zaman çok merak ettim. Aslında yani insanların mutlu olmalarını merak ettim. O evlerde acaba neler yaşıyorlar? Sonra Türkiye'ye geldim. Kendi evimi kurdum. Tek başıma eve geçtim ve bu sorular Kovid-19 salgınından sonra benim sorunum oldu." diye konuştu.

"Odak noktam mutluluk"

Kendi evi olduktan sonra istediği şeye ulaşıp, ulaşamadığını sorguladığını sonra da bu süreci resme aktardığını anlatan genç sanatçı, "Mutsuz olduğum zamanlar da oldu. Kendimi biraz uzaktan da görmek istedim ve aslında 7 yıllık serüvenimde iki evin hikayesini anlattım. Sadece kendi evimi değil, benim ve arkadaşımın evinin hikayesini, bu iki ev arasında yaşananları resme yansıtmaya çalıştım." ifadelerini kullandı.

Eserlerinde odak noktasının "mutluluk" olduğuna işaret eden Yalda Jafari Yaghin, şöyle devam etti:

"Yürümeyi çok severim. Şehirde farklı farklı bölgeleri geziyorum. Hep evlerin şekillerine bakıyorum. Acaba ne oluyor? Hatta evlerde olan şeyler bazen dikkatimi çekiyor. İnsanların hareketlerine dikkat ediyorum. Yani hareketlerden tahmin etmek istiyorum. Acaba mutlular mı? Acaba neler oluyor o evlerde?"

Yaghin, son 10 yıldır Türkiye'de yaşadığını belirterek, "Burada master yaptım. Şu anda da Hacettepe'de doktora yapıyorum, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde. Türkiye'de çokça grup ve kişisel sergilerim oldu. Son kişisel sergim Ankara'daydı. İstanbul'da ise bu sergi ikinci kişisel sergim. Hedefim her zaman ilerlemek ve sanatta daha iyi yerlere varmak." diye konuştu.

İranlı yönetmenler Cafer Penahi ve Abbas Kiyarüstemi'yi örnek aldığını vurgulayan sanatçı, "Bu isimler her zaman benim idolüm. Sanatsal yolculuklarında tabii ki de onlar film yapıyorlar ama o sanatsal yolculuk hepimizin için aynı. Ben ya da bir heykeltıraş için de aynı. Onların bu sanat serüveni ise benim her zaman hayal ettiğim bir yolculuktur." dedi.

Sergi, 30 Eylül'e kadar ziyarete açık olacak.