İsrail'de "seçmenini Kızdıran" Netanyahu Oyları Aşırı Sağa Kaydırarak "zafere" Uzandı
İsrail'de 4 yıldır devam eden genel seçim döngüsünün son turunda Binyamin Netanyahu'nun aldığı meclis çoğunluğuyla hükümet kurması kolay görünmesine rağmen sandıktan başarıyla çıkan müttefiki aşırı sağı zapt etmekte zorlanabileceği değerlendiriliyor
İsrail'de hükümet krizleriyle 4 yıldır devam eden genel seçim döngüsünün son turunda Binyamin Netanyahu'nun elde ettiği meclis çoğunluğuyla hükümet kurması kolay görünmesine rağmen sandıktan büyük başarıyla çıkan müttefiki aşırı sağı zapt etmekte zorlanabileceği değerlendiriliyor.
İsrail'in tarihinde en uzun süre başbakanlık yapmış ismi Netanyahu, tamamıyla sağ partilerden kurduğu blokla seçimde 120 sandalyeli mecliste 64 sandalyeyle çoğunluğu elde etti.
Seçim yarışı, Netanyahu'nun Ultra Ortodoks partiler Şas, Birleşik Tevrat ile aşırı sağ Dini Siyonizm Partisi'nden oluşan bloku ile karşıtlarının bir araya geldiği sağ, merkez, sol ve Arap partilerin koalisyonu arasında yaşandı.
Netanyahu'nun müttefiki Dini Siyonizm Partisi, bir önceki seçime göre meclisteki sandalye sayısını iki katına çıkararak 14 milletvekili elde etti. Bu tabloyla, İsrail'in mevcut parlamentosunda işgal altındaki Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinden 9 yerleşimci milletvekili yer aldı.
Seçimi üçüncü bitiren aşırı sağcı Dini Siyonizm müttefikleri, daha kampanya sürecinde Netanyahu'dan "adalet, savunma, güvenlik, maliye" gibi yüksek profilli kabine koltuklarını talep etti. İsrail basını ise Netanyahu'nun bu bakanlıklara kendi partisi Likud'dan isimleri getirmeyi düşündüğünü yazdı.
Netanyahu, aşırı sağı hem yanında tutmaya hem de zapt etmeye çalışırken sadece içeride değil ABD ve Avrupa Birliği gibi uluslararası arenadan gelen baskıyla karşı karşıya kalıyor.
Netanyahu kabinesinde Ben Gvir endişesi
Dini Siyonizm çatısı altında seçimde yarışan ve daha önce birçok etkinliği tartışılan "Yahudi Gücü"nün son olarak seçim kutlamalarında "Araplara ölüm" sloganları eşliğinde, danslarla sevinç gösterileri tepki toplamıştı.
Bu nedenle Yahudi Gücü lideri Itamar Ben-Gvir isminin, Netanyahu’nun kuracağı bir koalisyon hükümetinde yer alması olasılığı endişeye neden oluyor. Netanyahu ise kampanya sürecinde Ben-Gvir'in kabinede yer alabilmesine ilişkin olumlu konuşuyordu.
Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere karşı silah çekmek gibi provokatif eylemleri ve işgal altındaki Kudüs'te Yahudi yerleşimcilerin şiddet eylemlerini teşvik etmesiyle bilinen Ben-Gvir, fanatik Yahudilerin terör saldırılarına ilişkin davalarda avukatlık yaptığı için Filistinliler tarafından "katillerin avukatı", "şeytanın avukatı" ve "sabıkalı" şeklinde anılıyor.
Ben-Gvir, İsrail'in 1998'te yerör eylemleri nedeniyle yasakladığı ve ABD'nin terör örgütü olarak tanımladığı ırkçı "Kah" hareketinin de geçmişte bir üyesiydi. Filistinlilerle çatışmayı sona erdirmek için Oslo anlaşmalarını imzalayan Başbakan İzak Rabin'in öldürülmesi öncesinde şiddet eylemlerini teşvik ettiği öne sürülmüştü. Eylem ve söylemleri nedeniyle kendi iddiasına göre 53 defa mahkemeye sevk edilen Ben Gvir, 2007'de "ırkçılık kışkırtması" suçlamasıyla hüküm giydi ancak hapse girmedi.
El Halil’de 1994 yılında İbrahim Camisi'nde ibadet eden Müslümanlara ateş açarak toplu katliam yapan Baruch Goldstein'a hayranlığını gizlemeyen Ben-Gvir, yeni hükümette polis ve güvenlik güçlerinden sorumlu Kamu Güvenliği Bakanlığına talip olduğunu farklı platformlarda dile getirdi. İsrail basını, Ben-Gvir gibi fanatik bir ismin polisten sorumlu bakanlığa getirilmesinin içeride ve dışarıda kendisi için sorun çıkaracağını hesaplayan Netanyahu'nun bu talebini karşılıksız bırakacağını değerlendiriyor.
Otzma Yahudit (Yahudi Gücü) Partisinin lideri Ben-Gvir, seçimden birkaç gün sonra Twitter hesabından, İsrail parlamentosundaki Arap Milletvekili Ahmed et-Tıbi'nin havaalanında bazı arkadaşlarıyla görüldüğü bir fotoğrafını, "Zamanı geldi. Sadece böyle güzel haber almayı ve buraya dönmemelerini umuyoruz." şeklindeki paylaştı.
Smotrich, yasa dışı Yahudi yerleşimlerinin anahtarı Savunma Bakanlığı'na talip
Netanyahu'nun aşırı sağcı diğer müttefiki ve daha önce Ulaştırma Bakanlığı görevinde de bulunan Bezalel Smotrich, siyasi kariyeri boyunca Filistinliler ile ülkedeki diğer azınlıklara karşı "ayrımcı-ırkçı" olarak nitelendirilen eylem, söylem ve çalışmalarıyla tanınıyor.
Seçimde başarı elde eden Smotrich, İsrail açısından kritik roldeki savunma bakanlığına talip. Smotrich'in alternatif olarak adalet, maliye bakanlıkları gibi görevleri istediği aktarılıyor.
Smotrich'in Savunma Bakanlığı'na ilişkin talebinin arkasında işgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin anahtarının bu bakanlıkta yer alması bulunuyor. Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşim yerlerinin genişletilmesi ve yeni yerlerin planlarının oluşturulmasında Savunma Bakanlığı kritik görevde yer alıyor.
Netanyahu'nun Savunma Bakanlığı için Smotrich'i düşünmediği, kendisine eğitim bakanlığını teklif edeceği kulisleri, basında geçiyor.
Yitzhak Rabin suikasti ve aşırı sağcılar
İsrail'de seçimlerin hemen ardından, İsrail ve Filistin arasındaki Oslo Anlaşmaları'nın İsrail adına imzacısı eski Başbakan Rabin'in, 4 Kasım 1995 aşırı sağcı, fanatik Yigal Amir tarafından öldürülmesinin yıl dönümünde, liderlerden anma mesajları gelirken Smotrich'in Rabin suikastinde aşırı sağın söylemlerinde suç olmadığını ancak ülkenin İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet'in suikasti organize ettiğini iddia eden "komplo teorisi" tepki topladı.
Smotrich, Rabin'i "aşırı sağın kışkırtıcı sözlerinin" öldürmediğini dile getirerek, "Rabin'i korumaktaki başarısızlık, Rabin'in projelerini reddetmekte doğru işi yapan sağcıların, dini siyonistlerin veya yerleşimcilerin suçu değildi. Bilakis İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet'indi. Şin-Bet sadece Rabin'i korumakta başarısız olmadı aynı zamanda, tam manasıyla ortaya çıkmadı ama sorumsuzca manipülasyon taktikleri kullanarak suikastçiyi planını gerçekleştirmeye teşvik etti." ifadesini kullandı.
Netanyahu'nun partisi Likud milletvekili aynı zamanda eski Şin-Bet Direktörü Avi Dichter, Smotrich'in bu ifadelerini kınayarak, "gerçeklikten uzak" sözleriyle eleştirdi.
Şin-Bet Teşkilatının da adı açıklanmayan kaynaklar üzerinden basına yansıyan açıklamasında, "fanatik ortamı teşvik eden bu tür söylemin kınanması" gerektiğini belirtilerek, "bütün günlerin arasında özellikle bugün, seçilmiş bir yetkili, ülkede terör olaylarını önlemeye, güvenliği sağlamaya çalışan teşkilatı kirletme çabasına girdi" ifadesine yer verdi.
Netanyahu ve aşırı sağcı müttefikleri perde arkasında çatışıyor
Seçime günler kala, Itamar Ben-Gvir'in sahnede bulunduğu sırada aynı etkinliğe gelen Netanyahu'nun, seçimdeki müttefikinin sahneden ayrılmasını istediği ve sonrasında kendisinin tek başına sahne aldığı basına yansımıştı.
Seçim öncesinde basına sızan ses kayıtlarında, aşırı sağcı müttefiklerinden Smotrich, Netanyahu hakkında "yalancıların yalancısı" ifadesini kullandı.
İfadelerin kendisine ait olduğunu itiraf eden Smotrich, Kanal12'ye verdiği röportajında, "Söylememem gereken şeyler söyledim. Netanyahu ve kamuoyundan özür diliyorum." demişti.
Smotrich daha sonra sosyal medyada, Netanyahu'nun Abbas ile müzakere ettiği dönemdeki tavrını savunarak, "Abbas'a ve Müslüman Kardeşlere karşı muhalefete öncülük ettiğim için gurur duyuyorum. Ulusalcı cephe de bütünüyle bu tutuma katıldı. Kapalı bir odada uzun zaman önce edilmiş nahoş sözler için özür diliyorum." paylaşımında bulundu.
Netanyahu'nun müttefikleri liderlerini zayıf görüyor
Times of Israel'in Kıdemli Analisti Haviv Rettig Gur, konuyla ilgili yazısında, Smotrich ve Ben-Gvir ikilisinin, ülkeyi üst üste seçime götürüp zafer elde edemeyen Netanyahu'ya öfkeli "şahin" sağ seçmeni taraflarına çektiğini ve bunu yaparken de Netanyahu'yu zayıflatmaya çalıştıklarını değerlendirdi.
Gur, aşırı sağ partilerin, Netanyahu'yu başbakanlığa taşımak isteyen ancak Netanyahu'ya da öfkeli bu seçmenden oy topladığına işaret etti.
Smotrich seçim öncesinde Savunma Bakanı Benny Gantz'ın, Netanyahu ile koalisyon kurmayacağına ilişkin bir paylaşımını alıntılayarak attığı tweette "Daha önce seçim vaatlerini tutmayan Gantz, yine aynı yolda sonunda Netanyahu ile koalisyon için emekleyeceği bir yola girdi. Biz ondan (Gantz) daha büyük olursak o zaman tamamıyla sağ bir hükümetten emin olabiliriz." ifadelerine yer vermişti.
Yazısında bu tweete yer veren Gur, Smotrich'in bununla Gantz'ın Netanyahu'dan hükümete katılmayı davet edeceğini değil tam aksi Netanyahu'nun Gantz'a bunu teklif edeceğine işaret ettiğini, bununla "Netanyahu'yu eleştirerek kendisine oy istediğini" aktardı.
Gur, "aşırı sağcılar kendilerini büyük görmeye, sağa tehditler savurarak Netanyahu'yu küçük düşürmeye ve zayıflatmaya çalışırlarsa" Netanyahu'nun ülkeyi bir kez daha seçime götürerek, "aşırı sağın büyük müttefiki patronları tarafından kanatlarının kesildiğine tanık olabileceklerini" yazdı.
Kampanyada "sağ hükümet", zafer konuşmasında "milli hükümet"
İsrail siyasetinde Netanyahu'nun 12 yıl aralıksız iktidar sicili, koalisyon içindeki müttefiklerinden vazgeçtiği hikayelerle dolu. Kampanya sürecinde verdiği mesajlarında sağ bir hükümet için liderliğini yaptığı blok için oy isteyen Netanyahu, sandık çıkış anketlerinin açıklanmasının ardından yaptığı "zafer" konuşmasındaysa "milli bir hükümet" kuracağı mesajını verdi.
Ülkede 2009-2021 yılları arasında iktidarda kalmayı başaran Netanyahu, siyasette merkez rol oynadığı süreçte karşı cephede yer alanlar dahil birbirinden farklı isimlerle çok sayıda koalisyon kurdu.
İsrail basınında, Netanyahu'nun daha önce koalisyon kurduğu ancak sonrasında tam başbakanlığı devredeceği dönemde koalisyondan çekildiği Benny Gantz'a el uzatabileceği ifade ediliyor. Savunma Bakanı Gantz ve partisi Ulusal Birlik Partisi ise kampanya sürecinde Netanyahu ile koalisyon kurmayacağının altını defalarca çizdi.
Haaretz gazetesinden Anshel Pfeffer, yolsuzluk davalarıyla uğraşan Netanyahu'nun ilk aşamada aşırı sağcı müttefikleriyle koalisyon kurmak zorunda kalacağını, özellikle "Ben-Gvir'in radikal hamlelerinin doğuracağı fırsat karşısında bu süreçte muhalefette kalmak istemeyecek Gantz ile bir koalisyon arayışına gireceği" değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada Binyamin Netanyahu, sağ blok içindeki parti liderleriyle koalisyon görüşmelerine başladı. Aritmetik olarak "konforlu" bir yerde görünen Netanyahu'nun güçlenerek talepkar hale gelen aşırı sağı nasıl dengeleyeceğiyse merakla izleniyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.