KuzeyDoğa Derneği, Iğdır ve Koç Üniversiteleri, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü işbirliğinde, "Sarıkamış Ormanlarındaki Yırtıcı Etoburların Araştırması" projesi yürütülüyor.

Dünyada göç edebilen tek bozayı cinsi olarak literatüre geçen ve Türkiye'nin en büyük karasal yırtıcısı olduğu belirtilen Sarıkamış'taki bozayıları, foto ve video kapanlarla ormanlık alan içinde izleme çalışmaları sürüyor.

Proje kapsamında, başta bozayılar olmak üzere yaban hayvanlarının ormanda kullandıkları kaşınma ağaçlarının bulunduğu bölgelerde kesim yapılmayacak.

Fotoğraf: Hüseyin Demirci/AA

Derneğin bilim koordinatörü Emrah Çoban, AA muhabirine, proje kapsamında iz ve emareler ararken bozayıların kaşınmalarını tespit ettiklerini, bu ağaçları nasıl seçtiği üzerine ise çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Hayvanların beslenme ve kaşınma yöntemlerine dikkati çeken Çoban, "Birkaç nokta bizim için önemli. Bunlardan biri, bozayıların beslendiği yerlerde kaşınma ağaçlarının artığını biliyoruz. Ya da yeni bir besin alanına geldiği zaman o alandaki bir ağacın kaşınma ağacı olarak seçildiğini tespit ettik ve bununla ilgili çalışmamız devam ediyor." dedi.

Ayılar neden kaşınıyor

Bozayıların neden kaşınma ihtiyacı duyduklarına ilişkin takipte olduklarını vurgulayan Çoban, "Bunlardan biri, gerçekten kaşınıyorlar. Diğeri de aslında kokularını ağaçlara bırakarak etrafı işaretlemek ve alanın kendilerine ait olduğunu anlatmak için yaptıklarını gördük. Kaşınma ağaçları, boz ayıların yalnızca kaşınmak için değil, ayak tabanlarındaki kokuyu yayarak alan belirlediklerini de tespit ettik." diye konuştu.

Çoban, Orman Genel Müdürlüğü ve Doğa Koruma Mili Parklar Genel Müdürlüğü ile de elde ettikleri verileri paylaştıklarını ifade etti.

"50 metre çapındaki hiçbir ağaca dokunulmayacak"

Sarıkamış'ta yapılan çalışmalara ilişkin Çoban, şunları kaydetti:

"Sarıkamış ormanlarının önümüzdeki 20 yıllık amenajman planlarına kaşınma ağaçları da eklendi. Kaşınma ağaçlarının olduğu bölgede planlı kesim varsa, bizim tabela yerleştirdiğimiz noktanın 50 metre çapındaki hiçbir ağaca dokunulmayacak. O alan doğayı ve hayvanları koruma adına bırakılmış olacak. Biz de bulduğumuz kaşınma ağaçlarının üzerine Orman Genel Müdürlüğünün bize sağladığı tabelaları takarak bu ağaçların işaretlemesini yapıyoruz. Bu sayede bir ağaç kesimi olacaksa burada çalışan orman mühendisleri bu tabelayı gördüğü zaman 50 metre çapındaki alanı boş bırakarak devam ediyorlar. Bunu da Türkiye'de doğa ve hayvanları koruma adına çok önemli bir adım olarak tanımlıyoruz."