Kaşıkçı’nın şoförü: O gün biri, ‘Ne malum parçalara ayırıp götürmedikleri’ dedi
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin davada tanık olarak dinlenen şoförü, onu bıraktıktan sonra merak edip bakmaya gittiğinde, birinin, “Ne malum parçalara ayırıp götürmedikleri” dediğini anlattı.
Ortadoğu’nun etkin gazetecilerinden, Washington Post yazarı Kaşıkçı, evlilik işlemleri için gittiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda, 2 Ekim 2018’de öldürülmüştü. Savcılık, Kaşıkçı’nın binaya girer girmez boğularak öldürüldüğünü, sonra da bedeninin parçalara ayrılıp ortadan kaldırıldığını açıklamıştı. Kaşıkçı’nın cesedinin nerede olduğu bilinmiyor.
Cinayete ilişkin Suudi Arabistan’daki davada sekiz kişiye hapis cezası verilmişti. Türkiye’de ise olaya ilişkin iki dava açılmıştı.
Geçen hafta açıklanan ABD’nin istihbarat raporunda, Kaşıkçı’nın öldürülmesini onaylayan kişinin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman olduğu belirtilmişti.
AA’nın haberine göre İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, haklarında yakalama kararı bulunan firari 26 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul Barosu tarafından görevlendirilen bazı avukatların, sanıkları temsil ettiği duruşmada, Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı müşteki Hatice Cengiz ile avukatı da hazır bulundu.
Yıllık izindeki konsolos korumasına da izin yaptırmış
Duruşmada daha önce alınan ara karar gereği tanık olarak dinlenilmesine karar verilen üç kişinin bilgisine başvuruldu. Tanıklardan İstanbul Koruma Şube Müdürlüğü görevlisi ve dönemin Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu Al Otaıbı’nın koruması M.E.S., başkonsolosun olay tarihinde yıllık izinde olduğunu ve bu nedenle kendisine de, “İzin yap” dediğini belirterek, “Herhangi bir şeyden şüphelenmedim” dedi.
Araçta hep Arapça konuşulduğunu ve Arapça bilmediği için anlamadığını aktaran M.E.S. şunları söyledi: “Başkonsolosun şoförü Hakan da olay günü izinliydi ama Hakan’ı o gün arayarak çağırmış. Beni çağırmadı. Hakan’a sorduğumda bana, ‘Büyükçekmece’de alışveriş yaptığını, sonrasında konsolosun amcasının oğlunu havalimanına bıraktığını’ söyledi. Başkonsolos olaydan bir hafta sonra çıkış yaptı.”
‘Bunların nasıl bir devlet olduğunu bilmiyor musunuz’
Tanıklardan Hikmet Çetinkaya da Kaşıkçı’nın kendisini arayarak şoförlük yapmasını istediğini onu konsolosluğa bıraktığını ve bir süre beklediğini, gelmeyince merak ettiğini belirterek şunları anlattı: “Konsoloslukta beklerken araçların giriş çıkışını yönlendiren vale gibi biriyle konuştum. Bu kişinin bana, ‘Bunların nasıl bir devlet olduğunu bilmiyor musunuz? Uzaklaşın, boşuna beklemeyin’ demesi üzerine, ben de ‘Kameralar var, nasıl çıkaracaksınız, kaybolamaz’ dedim. Aynı kişi bana, ‘Ne malum parçalara ayırıp götürmedikleri’ dedi.”
Müdür, ‘Ben gelmeden çıkmayın’ demiş
Başkonsoloslukta şoför olarak çalışan tanık Edip Yılmaz da, gördüğü herhangi bir şey olmadığını ve olaydan bir gün sonra haberlerinin olduğunu aktararak şöyle devam etti: “Olay günü biz eksi 3’üncü kattaydık. Bizim bulunduğumuz odanın kapısını kapattı güvenlik müdürü. ‘Ben gelmeden çıkmayın’ dedi. Kapı 20 dakika kapalı kaldı. Daha sonra kapı açıldı. Yarım saat sonra dışarı çıktım. Olağanüstü bir şey vardı ama ne olduğunu anlayamadık. Ben Cemal Kaşıkçı’yı hiç görmedim. Eksi 3’üncü katta bomba patlasa duymayız. Başkonsolosun, çalışan şoförler aracılığıyla haber göndererek rezidansa ‘kimse gelmesin’ dediğini, hatta özel şoförünün denediğini, onu bile almadığını duyduk.”
‘Turan Kışlakçı hakkında zorla getirme kararı var’
Tanık ifadelerinin ardından beyanlara karşı diyeceği sorulan müşteki Hatice Cengiz, mahkeme heyeti başkanına, “Turan Kışlakçı’yı neden dinlemiyorsunuz” diye sordu. Başkan da, “Turan Kışlakçı’yı tanık olarak çağırmışız. Gelmediği için hakkında zorla getirme kararı çıkarmışız” yanıtını verdi.
‘CIA raporu getirilsin’ talebi reddedildi
Söz alan Hatice Cengiz’in avukatı Ali Ceylan ise, “Amerikan (CIA) istihbarat raporunun dosyaya getirilmesini talep ediyoruz, dosyada olmayan isimler hakkında ihbarda bulunulmasını talep ediyoruz” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Amerikan istihbarat raporunun getirilmesi talebini, davaya katkı sağlamayacağı ve tarafların bu konuda savcılıklara başvuru hakları olduğu gerekçesiyle reddetti.
8 Temmuz’a ertelendi
Sanıklarla ilgili yakalama kararları ile Turan Kışlakçı’nın aralarında bulunduğu dinlenilemeyen tanıkların zorla getirme kararlarının devamına hükmeden heyet, duruşmayı 8 Temmuz’a erteledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.