Doğan Satmış

Doğan Satmış

Kebapçı 'terörist'ler ve uzaya giden ilk film yıldızı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'teröre yardım ve yataklık yapan bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır" sözlerini duyunca önce şaka sandım.

Ancak değilmiş.

Saygı duyarım.

Kebaba özel ilgisi olan biri olarak, benim de bazı kebapçılara 'öfkelenme' ve 'suçlama' anlarım olmuştu. Bir keresinde Nemrut Dağı dönüşünde Urfa'nın Siverek ilçesinde gittiğim kebapçıda, menüde gördüğüm 'Siverek Kebabı'nı istemiştim. Aç biilaç, epey bekledikten sonra garson önüme kırk yıllık 'Urfa Kebabı'nı koyunca, öfkeyle, "Ama menüdeki görüntü böyle değil!" diye çıkıştım.

Garson "Bizi özellikle uyarmadınız, genelde böyle servis yapıyoruz" demez mi?

Zaten açlıktan şekerim düşmüş, sinir içindeydim, "Menüdekini söyledim, ayrıca menüdeki görüntüdeki olsun, demem mi lazımdı?" diye sordum. Garson pişkin pişkin 'Evet' demez mi?

La havle çekip, "Peki, siz görüntüdekini getirin" dedim bir yarım saat daha bekledim. O arada, masadakilerin yemeklerinden atıştırarak doymuştum, gecikerek gelen tabağı da pek yiyemedim doğrusu.

Yaşadığım, Türkiye'nin genel sorunuydu, bizde hiç bir konuda standart oluşturulmaz. Bir yediğin beyaz peynirin aynısını bir daha bulamazsın, bir kaşar da aynı standartta üretilemez. En baba balıkçıya gitsen, yine balığın bir kenarı ya pişmekten yanmıştır, ya da çiğdir. En iyi kebapçıda bile lahmacun her zaman aynı lezzette servis edilemez.

Oysa dünya 'Standartlaşma' çağında. El oğlu aynı standardı tutturduğu için büyük markalar büyüyerek devam ediyorlar. Dünyanın neresine gitseniz, fast food hamburgeri aynı standartta sunuyorlar, kahve bile standardını koruduğu için markalaştı. Sayın Bahçeli de, bunca yıllık tecrübeli bir politikacı olarak 'Kebapçıları' suçladığına göre eminim haklı bir gerekçesi vardır.

xxx

Biz Türkiye'de 'Kebapçı'ların terörle iltisağını konuşurken, ilginç bir haber dikkatimi çekti. Ruslar, uzayda ilk filmi çekmek için izin almışlar ve bir Rus oyuncuyu da, yönetmeni ile birlikte Uluslararası Uzay İstasyonu'na göndermişler.

Uzaya giden ekipte, kozmonot Anton Şkaplerov, oyuncu Yuliya Peresild ve yönetmen Klim Şipenko var. Film ekibi 17 Ekim'e kadar yer yüzeyinin yaklaşık 400 km üzerinde hareket halinde bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 'Meydan Okuma-Challenge' adını verdikleri filmin bazı sahnelerini çekmeye başladılar bile.

Ruslar böylece Hollywood'a esaslı bir gol atmış durumdalar. Çünkü uzayda çekilen ilk sinema filmi bir Rus filmi olacak.

Filmle ilgili iki not daha aktarayım: İlki, filmde oynayan aktris Yuliya Peresild'in daha önce 'Sıvastopol Savaşı' filminde bir Rus keskin nişancıyı oynaması. Film 2015 yılında çekilmişti.

Bir diğer not da bazı bilim adamları, bu film çalışmalarının bilimsel faaliyetleri aksatacağı için projeye karşı çıkmışlar. Ama bilim adamları, bu film ile Rusların sinemada bir adım öne geçeceğini unutmuşlar anlaşılan.

Peki Ruslar, Amerikalıları geçip uzayda film çevirirken, bizim Yeşilçam ne yapıyor derseniz, ona da yanıt verelim.

"Uzay'da Türk İstasyonu vardı da biz mi gidip film çekmedik?" diyorlardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar