Sadullah Özcan
Köroğlu Türkleri, Libya ve Korona
Korona hayatı durdurdu sanıyorsanız aldanırsınız. Dünya dönmeye devam ediyor. Yaşadığımız problemler devam ediyor. Bizim dışımızdaki bütün hayat aynıyla devam ediyor. Maalesef bizler gerçek hayattan sıyrılıp sanal dünyada yaşamaya mahkûmuz bu günlerde. Benim için değişen bir şey yok. Bugün insanlarımızın zorunlu kaldığı durumu ben 12-13 yıldır yaşıyorum. Home Ofis çalışıyorum. Gerçi Home Ofis çalışmayı da farklı anlamışız ama olsun.
Korona virüs salgını üzerinde çok durmayacağım. Çünkü bu konuda ne olup bittiği hakkında kafamda aykırı sorular var. Bu soruları sormaya kalksam deli damgası vurur veya vurmazsanız bile sizler devrelerinizi yakarsınız.
Sadece şunu söyleyeyim alınan tedbirler ve yapılan çağrıları çok yanlış bulmuyorum. Fakat bu tedbirlerin alınış gerekçeleri ve virüs hakkında konuşulanları virüsten daha bulaşıcı bulunuyorum.
Korona virüsü hakkındaki tedbirlerin alınması birçok toplantının iptal olmasına neden oldu. Bu iptalden son anda kurtarılan bir çalıştaya katılmak nasip oldu.
Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu yakından ilgilendiren önemli bir konu hakkında ki bu çalıştay Libya’daki gelişmelerle gündeme gelen Köroğlu Türkleri üzerineydi.
Korona var diye çevremizdeki ateş çemberinde hareketlilik durmuş değil. Aksine sinsice devam ediyor. O nedenle ne koronayla mücadele aksayacak ne de diğer meseleler ötelenecek.
Dünya ile birlikte Türkiye’nin de tamamen gündemine hâkim olan koronanın gölgesinde Türkiye’nin neden Libya’da olması gerektiğine yönelik önemli bilgileri öğreniyoruz çalıştay vasıtası ile.
Çalıştayda çok önemli isimler vardı. Kaddafi’nin devrilmesinin ardından Genel Kurmay Başkanı olan Yusuf El Manguş, Evkaf Bakanı Ali Hamuda gibi. Çalıştaya katılan isimler Libya’da ve Kuzey Afrika’da bulunan Türkler konusunda önemli bilgiler verdi. Özellikle bu bölgede Köroğlu Türklerinin bulunduğunu ve sayılarının çok yüksek olduğu bilgileri.
Köroğlu Türklerinin bölgedeki varlığının bir taraftan Dulkadiroğulları diğer taraftan Karamanlılara dayandığı notları önemli. Bu çerçevede Turgut Reis çok önemli. Aslında Mısır, Libya, Cezayir, Tunus hattında sadece Köroğlu Türkleri de bulunmuyor. Memluklular, Kölemenliler, Kınık boylarına ait aşiretlerde var. Bunların yanında Leventlerin aileleri de buralarda çok genişlemiş. Antalya Yörüklerini de unutmayalım
Aslında Köroğlu sadece Dulkadiroğlulları Beyliği veya Bolu bölgesinde bilinmez. Tam aksine Köroğlu destanları Üsküp’ten İran’a oradan Ortaasya ve Uygurlara kadar uzanır.
Şu unutulmasın 1911’deki İtalyanlara karşı Trablus’ta verilen mücadelenin yarım kalmadığını biliyoruz. Oysa Mustafa Kemal’in de katıldığı bu mücadele her ne kadar 1912’de Balkan Savaşı dolayısyla Osmanlı Askerlerinin geri çekilişi ile yarım kaldığı şeklinde bilinse de, direnişin örgütlenerek başarıya ulaşıldığını görüyoruz.. Çünkü Kasım 1917’de Trablus Cumhuriyeti kuruluyor. Bu Cumhuriyeti kuranlar Köroğlu Türkleri.
Sonraki aşamada 1948’de Türkiye’den Sadullah Koloğlu’nun Başbakan olarak gidişi başka bir hikâye.
Bu arada arkasında Rusya’nın Suudi Arabistan, Mısır BAE ve ABD’nin olduğu Hafter’i çok iyi tanıyan Yusuf El Manguş Hafter’in başarı imkânının bulunmadığının altını ısrarla çiziyor. Şu an için dış desteklerle ayakta durduğu bilgisini verirken çıkış noktası olan Bingazi’de en fazla nefret edilen kişi olduğuna işaret ederek Trablus’ta yenilgisinin ardından Bingazi’de halkın ayaklanacağını ifade ediyor. Çünkü elindeki 15 Bin’e yakın militanın zaten öldüğünü ve sakat kaldığını dışarıdan gelen paralı askerlerle ancak ayakta durduğu gerçeğinin üzerinde duruyor.
Kısaca Korona tedbirleri öncesi katıldığım Libya’daki Köroğlu Türkleri çalıştayından Türkiye dışındaki gücümüzün pek farkında olmadığımızı anladım. Kuru kuruya vatanseverliğin, milliyetçiliğin gözleri kör ettiğini anlıyorsunuz. Birde şunu ifade edeyim Türk olmak için Türkçe bilmek şart değil. Kendini öyle hissetmek daha önemlidir. Şu an Libya’da Türkçe bilmeseler bile kendilerini Köroğlu Türkleri olarak kabul eden ve Libya’da ön saflarda varlık savaşı veren 1 milyon 200 bin nüfus var.
Ortadoğu’da tek kelime Türkçe bilmeyen Suriye, Suudi Arabistan, Filistin, Mısır, Tunus, Cezayir, Yemen, Irak’ta milyonlarca insan var. İşin garibi bu insanlar artık birbirleriyle de yakın temasta ve dayanışma halindeler. Farkında olmasa da.
Korona ile ilgili gerekli tedbirlerinizi ihmal etmeyelim ama çevremizde olup bitenlerden de uzak kalmayalım Çünkü korona sonrası gerçeklere geri döneceğiz.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…