Kurak Sonbahara Rağmen Şehirlerde Su Sıkıntısı Öngörülmüyor
DSİ Genel Müdürlüğü, iklim değişikliği ve kuraklığın etkilerine karşı "suyu" güvence altına alacak projeleri hayata geçirirken, gelecek 4-8 aylık projeksiyonlarda İstanbul, Ankara ve İzmir'de su konusunda herhangi bir sıkıntı yaşanması beklenmiyor
AA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığından edindiği bilgilere göre, 1 Ekim - 1 Aralık 2022 döneminde Türkiye genelinde kümülatif yağışlar ortalamasında, uzun yıllar ortalamalarına göre yüzde 28,6, 2022 su yılına göre de yüzde 2 azalış meydana geldi.
DSİ tarafından takip edilen barajlardaki doluluk oranlarına bakıldığında ise ortalamanın yüzde 28,6 altında kurak bir sonbahar gerçekleşse de geçen yılın aynı dönemine kıyasla 299 sulama maksatlı barajın yüzde 25,8 ile daha dolu, 106 içme suyu barajının yüzde 28,4 ile aynı seviyede ve 146 enerji maksatlı barajın da yüzde 33,8 ile daha fazla su bulundurduğu belirlendi.
İstanbul'un aktif doluluk oranının yüzde 34,4 ile geçen yıl aynı tarihten yüzde 7 daha az olduğu tespit edilirken, barajlara hiç su gelmemesi halinde ilin yaklaşık 4 aylık içme suyu ihtiyacının karşılanabilme kapasitesi bulunuyor.
Ankara'nın aktif doluluk oranının yüzde 20,7 ile geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,1 daha fazla olduğu belirlendi. Barajlara hiç su gelmemesi halinde Ankara'da yaklaşık 8 aylık içme suyu ihtiyacının karşılanabilme kapasitesi var.
İzmir'in aktif doluluk oranı ise yüzde 18,9 ile geçen yıl aynı tarihten yüzde 2,4 daha az seviyede bulunuyor. Barajların yanında yeraltı suyu kuyuları ile içme suyuna takviye yapılıyor. Şehrin, barajlara hiç su gelmemesi halinde 7 aydan fazla içme suyunu karşılayabilme kapasitesi bulunuyor.
Ayrıca kış ve ilkbahar dönemi yağışlarla 3 büyükşehirde baraj doluluklarının artması öngörülüyor.
Tarımı kuraklıktan korumak için alınan önlemler
Sektörel, kurumsal ve bireysel paydaşlar açısından, sulama yönetiminin tüm yönleriyle ele alınması ve gelecekle ilgili bir perspektifin belirlenmesi amacıyla 25-27 Kasım 2022'de DSİ "Sulama Yönetimi Çalıştayı" gerçekleştirdi. Çalıştay çıktılarının değerlendirildiği sonuç raporu için hazırlıkları devam ediyor.
Türkiye'de su yönetiminde sektörler arası çevre ile uyumlu, adil bir paylaşımın ve suyun etkin kullanımının sağlanması gerekiyor. Türkiye'nin yılda ortalama toplam 112 milyar metreküplük kullanılabilir su potansiyelinin yaklaşık yüzde 76'sı tarımsal sulamada kullanılıyor. Ancak bütün projeler tamamlandığında sektörler arası su paylaşımında, sulamada kullanılan su miktarı artmakla birlikte, sulamanın payının yüzde 64'e gerilemesi bekleniyor.
DSİ, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak, sıklığı ve şiddeti artan kuraklığın olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik olarak yapısal ve yapısal olmayan tedbirler ile olası can ve mal kayıplarının önüne geçmeyi hedefliyor.
Yapısal çalışmalar arasında; ekonomik kullanılabilir su potansiyelini geliştirmek için depolama tesisleri ile havzalar arası su aktarımı projelerinin tamamlanması, yeni inşa edilecek sulama sistemlerinin basınçlı-borulu olarak inşa edilmesi, işletmedeki sulama tesislerinin "Yenileme Projesi" kapsamında basınçlı-borulu sisteme dönüştürülmesi, ölçü tesisleri kurulması, kullanılmış suların sulamada yeniden kullanımına yönelik çalışmalar kapsamında gerekli atık su tesislerinin inşa edilmesi gibi maddeler yer alıyor.
Yapısal olmayan çalışmalar içerisinde ise işletmede bulunan tüm barajlar için (enerji-içme suyu-sulama) işletme programlarının hazırlanması ve kademeli su kullanım hizmet bedeli uygulanması bulunuyor.
Bunların yanı sıra DSİ, kuraklık ve su yönetimi başta olmak üzere diğer kurumların çalışmalarına ve projelerine de katkı sağlıyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.