Kuru üzüm ihracatçıları son tüketiciye ürün satmak için kolları sıvadı
Çekirdeksiz kuru üzüm, bisküvi ve unlu mamuller sanayi sektörlerinin ham maddesi konumundayken, pandemiyle birlikte nihai tüketicinin evde yaptığı bisküvi,...
Çekirdeksiz kuru üzüm, bisküvi ve unlu mamuller sanayi sektörlerinin ham maddesi konumundayken, pandemiyle birlikte nihai tüketicinin evde yaptığı bisküvi, kek, ekmek, kurabiye ve diğer unlu mamullere lezzet katar konuma geldi. Sektör, nihai tüketiciye ürün satmak için harekete geçti.
Kuru üzüm ihracatçıları, bireysel tüketiciye doğrudan ulaşmak için e-ticaret kanallarıyla ürün satışına yoğunlaşacak. Türkiye Kuru Meyve Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz, pandemi sonrasında çekirdeksiz kuru üzümde tüketici profilinde bir değişim yaşandığını dile getirdi.
Türkiye'nin her yıl 250 bin ton civarı kuru üzüm ihraç ederek, dünya çekirdeksiz kuru üzüm ihracatından yüzde 35 civarında pay aldığını, Türk üzümünün dünyanın üzüm ihtiyacını domine eder konumda olduğunu vurgulayan Öz, Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansında yaptığı konuşmada kuru üzümün tüketiminde yaşanan değişime işaret etti.
Dünya genelinde yaşanan pandeminin tüketim alışkanlıklarında büyük değişime yol açtığına dikkati çeken Öz, "Bu değişimden kuru üzümde etkilendi. Kuru üzüm bugüne kadar sanayide bisküvi, kek başta olmak üzere unlu mamullerde, pekmez, şarap, rakı, sirke üretiminde kullanılırdı. Pandemi sonrasında insanlar vakitlerinin büyük bölümünü evlerinde geçirmeye başladı. Evde çekirdeksiz kuru üzümlü kek, kurabiye, ekmek vb. ürünlerin yapımı arttı. Nihai tüketiciye direkt ulaşacağımız e-ticaret platformlarında yer almamız gerekiyor. Bundan sonraki süreçte konteynerlerle ürün satarken, e-ticaretle küçük ambalajlarda ürün satmaya odaklanacağız" şeklinde konuştu.
Dünya Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansının 2020 yılında olduğu gibi, 2021 yılında da çevrim içi gerçekleştirildiği bilgisi veren Türkiye Kuru Meyve Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konferansta Arjantin, Avustralya, Şili, Yunanistan, Güney Afrika, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri'nden temsilcilerle bir araya geldik. Üretici ülkelerin 2020/21 sezonun değerlendirmeleri ve 2021/22 yılı rekolte, iç tüketim ve ihracat beklentilerine ilişkin sunumlar gerçekleştirildi. Toplantıya katılan üretici ülkelerin temsilcileri pandeminin etkilerine değindi. Dünya Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı'nın 2022 yılında İzmir'de gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı."
İNGİLİZLERE DAHA FAZLA KURU MEYVE YE ÇAĞRISI
Konferansa misafir konuşmacı olarak katılan Phil Gowland ise İngiltere'de kuru meyve tüketimini arttırmaya yönelik kampanya çalışmaları hakkında bilgi verdi.
İngiltere'de 2021 yılında EATMOREDRIEDFRUIT (daha fazla kuru meyve ye) sloganı ile yürütülen projenin amacının kuru meyvelerin sağlığa faydaları konusunda farkındalık arttırmak ve önümüzdeki 5 yılda kuru meyve tüketimini arttırmak, diğer yandan da kuru meyvelere ilişkin olumlu bir algı oluşturmak olduğunu ifade eden Gowland, EATMOREDRIEDFRUIT (daha fazla kuru meyve ye) sloganı ile yürütülen projeyle 26 milyondan fazla kişiye ulaşıldığını projenin Türkiye, İngiltere, ABD, Güney Afrika, İtalya, Arjantin ve Avustralya'daki paydaşların ve INC'nin desteğini aldığını sözlerine ekledi.
Sağlıklı sofraların vazgeçilmezi konumundaki çekirdeksiz kuru üzümün tüketimini arttırmaya yönelik projelere destek veren Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansının, 2021 yılı toplantısı, Ege İhracatçı Birlikleri organizasyonunda 21 Ekim 2021 tarihinde gerçekleştirildi.
2021 Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansının başkanlığına, Türkiye'den Kuru Meyve Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz, başkan yardımcılığına Avustralya'dan Mark King ve katipliğe Türkiye'den Ece Tırkaz seçildi.
Konferansta, katılımcılar dünya kuru üzüm üretimi ve pazarlaması hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Toplantıda ayrıca dünya genelinde etkisini daha fazla gösteren iklim değişikliği ile salgın hastalık, kuraklık gibi olağanüstü doğa olaylarının önümüzdeki dönemde üretime yönelik olumsuz etkilerine yönelik kaygılar da dile getirildi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.