Borg, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Valetta'da Başbakanlık Sarayı Auberge de Castille'de baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Fidan ile verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini aktaran Borg, "İkili ilişkileri değerlendirdik. İlişkilerimiz, gerek diplomatik gerekse ticari seviyede mükemmel düzeyde. Bunun tabii başka işbirliği alanlarına evrilmesi söz konusu. Bunu daha da güçlendirmeye devam edebiliriz." ifadesini kullandı.

Borg, bugün 6 Şubat depremlerinin 1. yılı olduğunu hatırlatarak, "Bu iki ölümcül depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı dileklerimi yinelemek istiyorum. Malta dayanışmasını gösterdi ve yardım gönderen ilk ülkelerden oldu. Türk hükümeti de çok hızlı şekilde adım attı, gerekli yardımı ve barınma imkanını bu depremden etkilenen mağdurlara hızlı biçimde sundu." diye konuştu.

İki ülke işbirliğinde farklı alanları belirlemeye devam edeceklerini vurgulayan Borg, farklı vesilelerle bugün olduğu gibi enerji ve güvenlik alanlarında görüşmeyi sürdüreceklerini dile getirdi.

"Bu savaşın bir an önce sona ermesi için çabalarımızı sürdüreceğiz"

Borg, görüşmelerinde, Orta Doğu ve Gazze'deki durumu da ele aldıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önemli alanlara değindik. Gündemimizde öncelik olarak barış ve istikrarı öne çıkardık, hem de Kuzey Afrika'da Libya gibi hem Malta hem de Türkiye için öncelik alanlarını değerlendirdik ki, bunlar gerçekten bizim için önemli konular. Libya halkı, bizim kardeşimiz, siyasi anlamda o ülkede bir istikrar olmasını istiyoruz ve güvenli bir biçimde ülkelerinde hayatlarını devam ettirmelerini istiyoruz. Gerçekten çok önemli kaynakları var, bunu hakkıyla kullanabilmelerini istiyoruz."

Malta'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Geçici Üyesi olarak sunduğu katkıyı paylaştıklarını belirten Borg, şu ifadeleri kullandı:

"Avrupa Birliği (AB) seviyesinde Brüksel'de Malta'nın ortaya koyduğu hususları dile getirdim. Yine aynı zamanda Sayın Bakan Fidan'ın ve Sayın Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'ın katkılarını da taahhütten dolayı kendilerine teşekkürlerimizi sunduk. Bu savaşın bir an önce sona ermesi ve masum insanların hayatlarını kaybetmemesi için daha fazla çabalarımızı sürdüreceğiz. Hamas’ın 7 Ekim'deki saldırısını ve ondan sonra yaşananları da kınıyoruz. Bu senaryoda hiçbir şekilde masum kişilerin hayatlarını kaybetmeye devam etmesine izin veremeyiz."

Ukrayna'daki savaş

Borg, Ukrayna'daki durumu da değerlendirdiklerine değinerek, Malta'nın barış formülüyle ilgili bir toplantıya ev sahipliği yaptığını ifade etti.

Bunun üçüncü toplantı olduğunu söyleyen Borg, şunları anlattı:

"Geçtiğimiz cuma (Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir) Zelenskiy ve Dışişleri Bakanı'yla bir toplantı gerçekleştirdim. Türkiye, halen bu anlamda son derece önemli bir rol oynuyor. Tahıl Anlaşması, BM ile atılan çok önemli bir adımdı. Türkiye, çok önemli diplomatik çabalara da ev sahipliği yapıyor ve çaba sarf etmeye devam eden ülkelerden biri. Bu konuyla ilgili de benzer görüşler var."

Borg, Malta'nın AGİT’teki dönem başkanlığına Türkiye’nin nasıl katkı yapabileceğini de ele aldıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bu çok önemli bir diyalog mekanizması. Benzer düşünen ülkeler arasında bir diyalog mekanizması. Tabii ki bir devletin, bir başka devlete saldırması son derece önemli bir sorun olarak karşımızda bulunuyor. Ancak tabii ki burada AGİT platformunda kararların nasıl alındığıyla ilgili de bazı atılması gereken adımlar var. Biz, bu örgütü canlı ve çalışan bir örgüt olarak devam ettirmeliyiz."

"(Gazze'de) Masumların hayatını kaybetmesini istemiyoruz"

Borg, Gazze konusunda "Diplomasi ve diyalog aracılığıyla Gazze'deki savaşın sona erdirilmesini istiyoruz. Bu anlamda masumların hayatını kaybetmesini istemiyoruz. Buna 'dur' demek istiyoruz. Adil kararlar alınmasını istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

AGİT’le ilgili bir soru üzerine Borg, şunları kaydetti:

"Türkiye, gerçekten son derece önemli bir oyuncu, farklı açılardan önemli. Sadece Avrupa topraklarından bahsetmiyoruz, (AGİT’te) 57 ülkenin toprağından bahsediyoruz. Burada bir dizi ülke var, Orta Asya’ya kadar. Tabii bütün bu aktörlerle Türkiye’nin çok özel ilişkileri var. Bazı anlaşmazlıklarla ilgili benzer pozisyonlarımız var. AGİT’in çalışma stiliyle ilgili bazı problemler var. Bunları tabii ki görüşmeye devam edeceğiz. Bu örgütün aktif olmasını istiyoruz. Türkiye gibi bir ülkenin katkısı son derece önemli olacaktır. Bu çalışmalarda öncelikli ortağımız olacaktır."