Bugün sabah TV'lerde haberlere bakıyordum. Adet olduğu üzere hemen hemen bütün sabah haberlerinde gazetelerin birinci sayfaları veriliyor ve basının kullandığı haberlerden örnekler sunuluyordu. Milliyet Gazetesinin manşeti ( buyucenek verilmisti) dikkatimi çekti; bunun üzerine de haberin ayrıntılarını okuma ihtiyacı hissettim.
Manşette Milliyet :
"TURKIYE'DEN VAZGECILMEZ" diyordu.
Kimin,hangi ülkenin, ittifakın yöneticisinin, devlet adamının böyle bir söz ettiği merakiyla haberi okudum.
Istanbul'da bir uluslararası toplantı yapılmış. Adı, TRT World Form 2022 imiş. Bu toplantıya eskiden ABD'nin siyasi- askeri işlerden sorumlu Disisleri Bakan Yardımcılığı görevinde bulunmuş bay Kimmitt de katılıp bir konuşma yapmış.
Biraz F-16'lardan, biraz Ukrayna meselesinden bahsederken sözü Türkiye ile ilişkilere getirmiş; NATO üyelerinin işbirliğinin önemini vurgulamış ; bu değerlendirmelere bağlı olarak Milliyet'e verdiği demeçte de " TURKIYE'DEN VAZGECILEMEZ" buyurmuş.
Milliyet Gazetemiz de, bu sözlerden adeta sevinerek manşete taşımış.
ABD'li bir devlet adamının ( eski veya görevde olması mühim degil) Ülkemiz lehine söyleyeceği bir sözün bizleri sevindirmesi normal bir durumdur, bu durumun Milliyet yayincilarini da sevindirmis olması ve Muhterem'i manşete taşımış olmaları da normaldir.
Ancak , konuyu biraz usuletle,sükunetle,suhuletle düşünüp irdeleyince ortada öyle çok sevinilecek bir hal olmadığı,olamayacağı derhal ortaya çıkar.
ABD'nin,şu son bir-iki sene içerisindeki bütün hukuki,resmi tavriyla; kayda,kuyda giren karar ve kanunlarıyla bu Bay'in söylemekte olduğu gibi Turkiye'yi vazgecilmez olarak gormemektedir.
IDDIA EDIYORUM : BU SOZU ISTER MR. KIMMITT , ISTER BIDEN, ISTER AKAR,ISTER CAVUSOGLU YA DA ERDOGAN SOYLESIN/ SOYLEMIS OLSUN ABD ACISINDAN "TURKIYE'DEN VAZGECILEMEZ" LAFI DOGRU OLAMAZ. Uluslararası nezakete ve diplomasiye aykırılığı sebebiyle "yalan" kelimesini o kadar kolay kullanamıyorum.
Bir "ittifak" yalanidir, "muttefiklik" uydurmasidir , sürüp gidiyor. Taraflar ,başta ABD ve Türkiye olmak üzere NATO'nun diğer üye ülkeleri de bu "ittifak ","muttefiklik" sihirli kelimeleri etrafında oyalanip geziniyorlar. Mr.Kimmitt gerçekleri bilmiyor mu ; ya da Turkiye'nin ABD için " vazgecilmezligi" üzerine bir lafa sevinen Türk entellektueli işin/ gerçeklerin farkında değil midir?
Daha çok fazla bir zaman geçmedi Mr. Kimmitt'in ABD'sinin Temsilciler Meclisi hem de büyük oy çoğunluğuyla yüz yıllık ermeni yalanlarına " evet" dedi ve sözde "ermeni soykırım tasarisini" yasalastirdi.
Aynı Temsilciler Meclisi Türkiye ile yapılmış parası bile odenmis/ya da taahhüt edilmiş ( sözleşmesi olan) F-35 satışını tek taraflı fesih kararı aldı.Ayni Meclis belki bu iki konuyla eş zamanlı bir şekilde Ülkemiz için ABD yasalarında tarifi yapılmış olan ve adına YAPTIRIM YASASI" denilen kanunu oylayip, kabul etti.
ABD'ce daha önce İran,Kuzey Kore ve Rusya'ya karşı uygulanmis ve CAATSA diye adlandırılan bu yasa "ABD'NIN DUSMANLARINA YAPTIRIMLARLA KARSI KOYMA YASASI" adını taşımaktadır.
" Dusman" kelimesini biraz fazlaca ağır bulan kişiler tercümede -bazen- bu kelimeyi değil de "hasim" kelimesini kullanıyorlar. İster "dusman" ister "hasim" diyelim.
"Düşman" " düşmanlık" ; "hasim", "hasimlik" kelimeleriyle ne uluslararası diplomaside, ne uluslararası nezakette ; ne İngilizceden,ne Türkçede asla bir araya gelemeyecek kelime/kelimeler "ittifak", ya da "muttefik" dır. "Hasim" ile " muttefik" " hasim ulke" ile " muttefik ulke" nasıl olur da bir araya gelebilir.Mr. Kimmitt bunun böyle olduğunu bilmez mi ? Ya da Türk entellektueli ( ya da gazetecisi) bunu niye sormaz, sorgulamaz? Türkiye ABD için CAATSA doğrultusunda .hafif tabiriyle "hasim" Yasadaki tam tercüme ile " dusman ise , nasıl " muttefik" olabilir?Hasmın muttefikligi , muttefikin hasimligi ( dusmanligi) söz konusu olamaz.Tabiidir ki,siyaset kurumunun sormadığı,soramadigi, sorguluyamadigi, görmezden geldiği bir konuyu/konuları sorgulamaya zahmet etmek Türk entellektuelinin,gazetecisinin ugrasacagi bir iş de değildir...
Zaman geçmiş değil,Mr.Kimmitt hala Istanbul'daysa ve ayrilmadiysa ve hala Turkiye'de ciddi,ülke menfaati doğrultusunda yayın yapan ve fincanci katirlarini urkutmekten korkmayan gazeteci varsa gidip kendisini bulur ve bu işi sual eder.
Etse de yazdirmayacaklari, yayinlattirmayacaklari tartismasizdir.Cunki, resmi teze göre ABD muttefikimizdir, kizdirmaya gelmez, bu konuları kurcalamak ülkeye zarar verir.Cunki, Türk entellektuelinin kafası ermeni soykırımını yapmış olabileceğimiz şüphesiyle doludur. Hala ABD'nin CAATSA 'sina rağmen ve ABD nezdinde bir İran,bir Kuzey Kore,bir Rusya ölçeğinde "yaptirim yasasi" uygulamasina muhatap edilmisligimiz ( ABD'nin resmi "HASIMI" en hafifinden aslında yasa "düşman" diyor) ortada iken vaziyeti kavrayamamis bir kafa yapısı ile yönetiliyor iken...Ne yapsın entellektuel, niye sorsun gazeteci?..

Ha bir de bu Bay (Mr. Kimmitt) Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasasi'na atıfta bulunmuş. Bu apayrı bir felaket konusudur. Yukarıda izaha çalıştığımız gerçekler doğrultusunda ABD indinde TURKIYE'NIN VAZGECILMEZLIGI" nasıl bir uydurma ise ; 2019 dan bu.yana ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu'nda her yıl görüşülüp kabul gören ve milyonlarca dolarlık silahi ortadogu bataklığına sokan adı da bu olan Yasa, NATO ilkelerine,kuruluş amaçlarına, NATO ittifakına taban tabana zıt bir ABD tavrının neticesidir. ABD ben güçlüyüm, bildiğimi okurum mantığıyla ve NATO kuruluş gayesini ve kurallarını hiçe sayarak resmiyette ve kağıt üzerinde ( hala ABD ve Türkiye NATO ittifakı bünyesinde iki muttefik ulke gozuktugune gore) ortadogu bataginin terör güçlerini Irak ve Suriye'de silahlandirmaya devam etmektedir.2019 dan bu yana Mr. Kimmitt'in bahsettiği Yasa ile önce Irak,şimdi de SDG marifetiyle (Suriye demokratik gucleri) Suriye 'ye silah yigilmaktadir.Her yıl ABD bütçesine ULUSAL SAVUNMA YETKILENDIRME YASASI doğrultusunda "denizasiri muhtemel operasyonlar " başlığı altında özellikle Irak+Suriye için "egit- donat fonu" diye tabir edilen bahane ile yuzmilyonlarca dolar aktarılıyor.
SDG den kasıt , bölgede Turkiye'ye ,Türk askerine yöneltilen silahları kullanan YPG ve PKK'dir. ABD'nin resmen basıp dağıttığı bütçe ile ilgili gerekçelerin ve harcama kalemlerinin gösterildiği evrak ortadadır.Benim elimde var.
442 tüfek,860 tabanca, 28 uzun namlulu suikast tüfeği,3 milyon mermi,C4 patlayicilar,574 zırhlı arac ,zırhlı personel taşıyıcıları kime gönderiyorsunuz, Mr. Kimmitt?
Ortadogu bataklığına gommekte olduğunuz bu silahların ABD'nin "ulusal savunmasiyla" ne ilgisi olabilir?
2023 Savunma bütçesinin ortadogu ile ilgili ( Irak+Suriye) Suriye ile ilgili 19. sayfasinda 4000 adet A 47,100 uçaksavar, 432 makineli tufekden,yüzlerce havan mermisinden,uçaksavar mermisinden (300.000 adet -?-) 4800 el bombasından bahsediliyor.20. Sayfada bahsedilen ve ordularda tugay-tumen seviyesi birliklerde kullanılan 1/50.000 ölçekli ( hem de. 20.000 adet haritayi) hangi teröristin kullanımına tahsis edeceksiniz.VAZGECILMEZ MUTTEFIKINIZ bu dusmanligi hak edecek ne yaptı? Bu nasıl NATO üyeliği , hangi muttefiklik?
ABD ,"dostumun düşmanı düşmanımdır " dese Turkiye'nin yanında yer alır; PKK ve YPG'ye karşı durur. "Deasa karşı mücadele edenleri silahlandiriyoruz ,onun için SDG 'ye yardım ediyoruz, deyip yıllardan bu yana ortadoguyu silahlı terör coğrafyasına çevirmek hangi NATO kuralıdır, hangi muttefikliktir?..
2023 bütçe kalemlerinde Suriye fonunun 94,3 milyon doları eğitim ve ekipman ,53,7 milyon doları lojistik hizmetler,48 milyon doları maaş ve harçlık adıyla düzenlenmiş.Kime maaş veriyor hangi YPG-PKK'liyi harcliklandiriyorsunuz?..Deyrizor bölgesi petrol gelirinin de sizin kontrolunuzde SDG ye gittiği YPG/PKK ulaşımı sağlandığı doğruysa Turkiye'nin vazgecilmezligi nerededir?
Hem ABD'nde , hem Turkiye'de herkes gerçekleri görmek ve bir karar vermek zorundadır.
ABD ILE TURKIYE , MUTTEFIK MIDIR , HASIM MIDIR? IKISI BIR ARADA OLACAK IS DEGILDIR.
TURKIYE , ABD ICIN MR. KIMMITT'IN MILLIYET'TEKI BEYANINDAKI GIBI VAZGECILMEZ MIDIR,YOKSA COKTAN VAZGECTIGI BIR ULKE MIDIR ?
AYNI SORULAR NATO ICIN DE GECERLIDIR. ELBETTE MUTTEFIKLIKLERI SOZ KONUSUYSA TURKIYE VE ABD NATO ITTIFAKI ICINDE YERLERINI DEVAM ETTIRECEKTIR.ANCAK CAATSA TARIFI DOGRULTUSUNDA HEM ABD HEM TURKIYE NATO ULKESI OLABILIR MI?
ABD'NIN YAPTIGI NATO UYELIGINE SIGAR MI ?