Kerime Yıldız
MİNE SÖĞÜT HAKSIZ MI?
Cumhuriyet yazarı Mine Söğüt, 5 Mart’ta, “Baba evini derhal terk edin kızlar!” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Okudum ve çok beğendim. Bir yandan da “Eyvah! Ya bizim mahalle, bu yazıyı dümdük anlarsa?” diye endişe ettim.
Haklı çıktım.
Yazıdaki soyut anlatımı görmeyen veya görmek istemeyen Akit gazetesi, verdi veriştirdi.
Maalesef Cumhurbaşkanı Erdoğan da Söğüt’ü ahlâksız bir çağrı yapmakla suçladı. Hem de AK Parti‘nin kadın kolları kongresinde. Hem de 8 Mart’da.
Mine Söğüt’ün, “Birey olun kızlar!” çağrısının, AK Parti kongresinde eleştirilmesi, çok isâbetli bir tercih elbette.
Bir kadın kongresi düşünün ki tek aday olan Ayşe Keşir’i seçiyor ve bu atama, AK Kadınlar tarafından demokrasi şenliği olarak sineye çekiliyor. Kimin haddine aday olmak? Kimin haddine, babanın sözü üzerine söz söylemek? Nitekim hevesli olanlar, seslerini kesip alkışladılar. Yoksa kapı önüne konmak var. Yoksa topuklu olmak var, fosforlu olmak var. Hani derler ya işkence kaçınılmazsa zevk alacaksın. Bu atamaya sesini kısmak zorunda kalan münevver hanımlar, “Kıskananalar çatlasın” seviyesine indiler maalesef.
Mine Söğüt, Semih Yalçın’ın Akşener’e “Evden kaçtı” iftirâsını atması ve onun peşinden gelenlerin fosforlu kampanyasını başlatmasından sonra bu yazıyı yazdı. Böyle bir şerefsizlik, bu kadar mı güzel, bu kadar mı soyut anlatılır?
Söğüt, yazısını dümdük anlayanlarla dalga geçti. Esâsında tehlikeli olanın, yazının arkasındaki “Birey olun kızlar!” çağrısı olduğunu, Söğüt de iyi biliyor. İşine gelmeyenler, dümdük anlayarak taşlamayı tercih ediyor.
Meral Akşener, “Ben de bu evde bireyim” deyince kapının önüne kondu. Taşlandı, kovalandı. Karanlık sokaklara terk edildi. Yemediği hakâret kalmadı. Topuklu fosforlu… Yaralarına, berelerine, söylenenlere aldırmadan yoluna devam etti. Evini açtı. Ayakta kaldı.
Akşener yeni açıkladı. Meğerse fosforlu hakâretini, yıllar evvel Bahçeli söylemiş. Yâni bizzat evin babası, evin kızına “bilmem ne” demiş.
“Evin kızı bilmem ne ise sen neredeydin?” demezler mi adama? Niye korumadın demezler mi?
……
Devlet Bahçeli’nin milliyetçi gençlere iletişim fakültesini seçmelerini söylediği bugün, Türkgün’ün milliyetçi yazarlarından birisi, Mine Söğüt’ün yazısını eleştirdi; verdi veriştirdi.
Şimdi sormak istiyorum:
“Bâzen sokaklar, baba evinden güvenlidir.” diyen Mine Söğüt haksız mı?
“Ben de bireyim” dediği için babası tarafından kapıya konulan; babası kapıya koyarken keresteden bozma kardeşlerinin seyrettiği; ayakta kalıp kendi evini açınca da “topuklu, fosforlu” ilân edilen Meral Akşener’in olduğu bir ülkede Mine Söğüt haksız mı?
Almayalım Sayın Bahçeli! Çocuklarımız, gazeteci olup bu memleketin nâmuslu kadınlarına dil uzatacaksa iletişim fakülteleri de gazete köşeleri de sizin olsun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.