Onların yıldızı bu yıl parladı
2021’de yaptıkları işlerle dikkatleri üzerlerine çektiler. Yetenekleri ve yer aldıkları işler kadar güzellikleriyle de ön plana çıktılar. Bu isimleri hafızanıza kazıyın ve daha sık duymaya hazır olun.
Aslıhan Malbora (26) 2017’den beri ekranda ama bu sene ‘Üç Kuruş’ ve ‘Etkileyici’ dizilerindeki performansıyla büyük çıkışını yaptı. Tam da ekranda gördüğümüz gibi neşeli biri olan Melisa Döngel (22) son beş senedir ara vermeden en sevdiğimiz dizilerin kadrosunda... Yüsra Geyik (31) ‘Arka Sokaklar’ dizisiyle yıllarca evlerimize konuk oldu. Şimdi ‘Camdaki Kız’da yepyeni bir karakterle karşımıza çıkıyor. Onları daha yakından tanımak için 2021’de yıldızı parlayan bu üç genç oyuncuyla buluştuk, merak ettiğimiz ne varsa sorduk...
2021 nasıl bir yıl oldu, size neler öğretti?
Aslıhan Malbora: Nasıl geçtiğini anlayamadım. Hem çok dolu hem de bir o kadar yetersiz kalan bir yıldı benim için. Bir yandan pandeminin getirdiği yeni dünya düzeninin artık bizimle vedalaşmasını umdum; doyasıya nefes aldığımız, öpüşüp koklaştığımız eski günleri dört gözle bekledim. Diğer taraftan ‘iyi ki’ dediğim, içinde bulunduğum için şanslı hissettiğim işler yaptım. Duygusal açıdan bende derin izler bırakan bir yıl oldu diyebilirim.
Yüsra Geyik: Her şeyin kıymetini bilmeyi, kendime haksızlık etmemeyi öğretti. Sınırsızlığımın farkında olmayı, sınırlarıma gülüp onlarla eğlenmeyi öğretti. Büyük ciddiyetlerin hayatta çok yeri olmadığını öğretti. Beklenti denen şeyin gerçek bir katil olduğunu; bırak eşi dostu, ana-babayı, kendinden bile bir şey beklemenin ne kör bir duygu olduğunu öğretti. Sevmenin ilk adımının kabul etmek olduğunu, kabul ettiğim her şeyi dönüştürme gücüne sahip olduğumu öğretti. En önemlisi de hayatın bir bütün olduğunu, tüm canlıların aynı nefesle hayat bulup yaşadığını öğretti.
Melisa Döngel: 2021 benim ruhumu özgürleştirdiğim bir yıl oldu. Herkesin yaşadığı birçok zorluk var. Herkes farklı seviyelerde
olsa da bu zorluklardan etkileniyor. Hatta bazıları paylaşamadığımız şeyler oluyor. Ben de böyle bir olayla yüzleşip aslında insanların iyi kalpli olabileceğini, güven duygusunu, cesareti ve en önemlisi aile duygusunu öğrendim.
2022 dilekleriniz neler?
Aslıhan Malbora: Ülkece o kadar zor günlerden geçiyoruz ki 2022’den kendi adıma bir şeyler dilemeye ne gönlüm el veriyor ne dilim varıyor. Önce sağlık! Her şeyin başı sağlık... Sonra da artık benim altını özellikle çizmeme gerek olmayan, herkesin farkında olduğunu umduğum ekonomimiz...
Yüsra Geyik: Ne demiş sevgili Sezen Aksu: “Gelsin, hayat bildiği gibi gelsin. İşimiz bu, yaşamak...”
Melisa Döngel: 2022’den dileklerim... Herkesin her şeyi bir kenara bırakıp bize sunulan bu nimetleri geçtiğimiz senelerde ne kadar kötü yönettiğimizi fark ettiği; iyilik, iyi insan olabilmek adına elinden gelen her şeyi yapmaya yönlendiği bir yıl olmasını istiyorum.
Kendi adınıza geçen yıl neyi farklı yapmak isterdiniz?
Yüsra Geyik: Şükür, hiçbir şeyi...
Aslıhan Malbora: Yeni adım attığım şeylerde biraz yavaş ilerledim. Yeni bir dil ya da piyano çalmayı öğrenmek gibi... İçinde bulunduğumuz dönemin buhranı, umutsuzluğu dönem dönem beni de içine çekti. Bu konudaki disiplinimi ve motivasyonumu arttırmak isterdim.
Melisa Döngel: Kendi adıma farklı yapmak istediğim hiçbir şey yok. Yaşadığım her şeyi kabullenip yolumda bana yardımcı olduğuna inanıyorum. Yaşadıklarım beni olgunlaştıran, daha iyi veya kötü insan yapan çizgimi belirleyen şeyler. Kaçmak yerine yüzleşip daha iyiye gitmeyi hedeflemek gerekir bence, değiştirmek değil.
Yılbaşına nasıl gireceksiniz?
Melisa Döngel: Yeni yıla en büyük ailem olan kardeşim ve bana tekrar aile duygusunu yaşatan sevdiklerimle beraber, birbirimizi sorgulayıp ileriye, iyiliğe ittiğimiz bir şekilde girmek istiyorum.
Aslıhan Malbora: Bu Yılbaşı için planım belirsiz. Malum, set var. Onlar planını netleştirmeden biz netleştiremiyoruz haliyle. Ailem ve erkek arkadaşım yurtdışında olacak. Birkaç gün boşluğum olursa onlara sürpriz yapmayı umuyorum.
Yüsra Geyik: Kutlamak kendiliğinden yerleşmeli insanın haline, zihnine, duygusuna... O gün gönlümde bir kutlama heyecanı, isteği doğarsa bunun için ancak şükreder ve sevdiklerimle paylaşarak çoğaltmak isterim.
Onların yıldızı bu yıl parladı
‘ÇOK ŞATAFATLI VE ZOR BİR SEKTÖR’
Oyunculuk zorlu bir arena. Her gün pek çok yeni isim çıkıyor. Neden sizi izleyelim?
Aslıhan Malbora: Bilmem. Beni izlemeyi tercih edenlere sormalıyız bu soruyu. Herkes tek ve eşsiz bence. Tercih ve zevk meselesi...
Yüsra Geyik: Sanırım daha önce beni hiç izlemedin (gülüyor).
İçinde bulunduğunuz sektörü nasıl anlatırsınız?
Melisa Döngel: Çok şatafatlı ve zor bir sektör. Birçok insana hitap ettiğin hatta birçok kişiyi yönlendirdiğin bir meslek. Asıl amacından şaşmayıp bu sorumluluğunun bilincinde bireyler olmalıyız.
Aslıhan Malbora: Zor bir soru. Sürekli bir sirkülasyon halindesiniz. Başladığınız her işte yepyeni insanlar. Bunu sıkça sevgili değiştirme durumuna benzetebilirim. Hepsi sevgiliniz, hepsini seviyorsunuz ama ayrılınca da yeniden görüşmek zor oluyor bu sirkülasyonun içinde.
Yüsra Geyik: Her sektör gibi, kendine ait gereklilikleri var. Doğru ya da yanlış, yaparsın ya da yapmazsın. Tek bildiğim, niyetin çok anlaşılır ve çırılçıplak görülebildiği bir sektörün içinde olduğumuz...
Şöhretin yıpratıcı taraflarından korunmak için neler yapıyorsunuz?
Yüsra Geyik: Bundan bir kaçış olduğunu düşünmüyorum. İnsanların beğenisine sunulan bir iş yapıyorsak her şeye hazırlıklı olmak zorundayız.
Aslıhan Malbora: Oldukça izole bir hayatım olduğu için yıpratıcı taraflarını çok hissediyorum diyemem. Bana en erişen kolu sosyal medya sanırım. Bir ara çok etkileniyordum yapılan yorumlardan. Şimdi iyilerini kendime alıp kötülerine gözümü kapatıyorum. Kötüden kastım eleştiriler değil elbet. Sırf yapmak için yapılan ‘saldırılar’.
Melisa Döngel: Kendimden vazgeçmiyorum, hep aynı Melisa olarak kalmaya çalışıyorum.
‘HATIRLAMAK İSTEMEDİĞİM BİR PSİKOLOJİK ŞİDDETE MARUZ KALDIM’
‘#MeToo’ hareketi tüm dünyaya yayıldı. Oyunculardan edebiyat dünyasına sıçradı. Siz kadın oyuncu olmanın zorluklarını yaşadınız mı? Hiç psikolojik ya da fiziksel şiddete maruz kaldınız mı?
Aslıhan Malbora: Kadın oyuncu olmak değil sadece, bence kadın olmanın çok zor olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İçinde bulunduğum sektörde ben bu baskıyı çok hissettim desem yalan olur. Ataerkil bir toplumda yaşadığımız için psikolojik farkını elbet yer yer hissediyorum. Fakat işimi yaparken hissettiğim bu durumun, sokakta sadece kadın olarak yürürken hissettiğimin yanında esamesi okunmaz diyebilirim.
Yüsra Geyik: Maalesef. Hatırlamak istemediğim bir psikolojik şiddete maruz kaldım. Şiddetin en korkunç tarafı, şiddeti gösterenin kendini güçlü görmesi. Senin mağduriyetini, kendi egosunu beslemek için kullanması. Daha zavallı bir şey olabilir mi? Maalesef
bu işin ne sektörü var ne cinsiyeti...
Melisa Döngel: Kadın oyuncu olmanın zorluklarını yaşamadım.
‘GÜZEL KADIN, GÜZEL ADAM GÖRMEK İSTİYORLAR’
Kariyerinizde fiziğinizin etkisi ne olmuştur?
Yüsra Geyik: Emin değilim. Hem iyi görünmek istiyor hem de bunun için elimden geleni yapıyorum. Ama bunu mesleki bir kaygıyla yapıyor değilim. Zaten her ne olursam olayım, Yüsra olarak, olabileceğim en iyi şekilde görünmek isterim. Olur ya da olmaz ama şartlar dahilinde elimden geleni, kendim için yaparım. Sonuçta benimle en çok vakti ben geçiriyorum.
Aslıhan Malbora: Dış görünüşümle ilgili iltifatlar alan biriyim. Buna önem veren bir sektörümüz olduğu için illa etkisi olmuştur.
Melisa Döngel: Tabii etkisi var. İnsanlar güzel kadın, güzel adam görmek istiyor; eleştiriyor, yorumluyor.
MELİSA DÖNGEL: ‘ÂŞIK OLDUĞUM BİR ADAMI KENDİ MUTLULUĞUM İÇİN MUTSUZLUĞA SÜRÜKLEMEZDİM’
Nasıl bir ailede büyüdün? Nasıl bir çocukluk geçirdin?
Senelerce bu sorudan kaçtım; 2021 bana yüzleşmeyi öğretti. İnsan bazen neyin, nasıl olduğunu anlamıyor, neden yaşadığını bilmiyor, büyük bir boşluğa düşüyor. Benim boşluğum da bu oldu. Anlatacağım pek bir şey yok. Benim ailem kız kardeşim. Birçok konuda, olayda hep yanımda olan oydu. Beni hayata yönelten, amacım olmasını sağlayan, elimden tutan Elif oldu. Geçmişimden bahsedemem ama şu an ve sonrası için çok şey söyleyebilirim. Bence aile mecburiyetten oluşmaz, zamanla kendi aileni seçebilirsin. Ben de öyle yaptım. Şu an çok güzel bir ailem var. Yaşayamadığım çocukluğumu da kardeşime yaşatmak en büyük amacım, hedefim.
Çocukken ayna karşısında, elinde tarakla rol kesenlerden miydin?
Psikoloji okumak isterdim. İnsanları anlamak için yapabileceğime inandığım en büyük şey o olduğu için... Sonra bunun farklı bir şekli olan oyunculuğu keşfettim. İşimi iyi yapmak adına her şeyi yapacağım.
Seni bu sene ‘Aşk Mantık İntikam’da izliyoruz. Aşk sana ne ifade ediyor?
Aşk bütün duyguların en güzel, en safı bence. Gerçek sevgi kavramını bize öğretecek en güzel şey.
Onların yıldızı bu yıl parladı
Aşk seni nasıl biri yapar?
Mutlu, sevgi barındıran, empati yeteneği güçlü, yardımsever, her şeyi en iyi şekilde idare etmeyi hedefleyen, aile hissiyatını yaşatan, yaşattıran... İşte asıl soru bunu ne zaman yaşayacağımız.
Âşık olduğu adamı kazanmak için her şeyi yapan bir kadını canlandırıyorsun. Aşkta her şey mubah mı?
Aşk ve ‘her şeyin mubah olması’ çok farklı iki kavram. Aşk sevgi, saygı gerektirir. Karşındaki seni istemiyor ve mutlu değilse saygı gösterip hislerini daha yoğun yaşaması için izin vermelisin. Tabii eğer seviyorsan...
Melisa olarak sana âşık olmayan bir adam için dizideki karakterin kadar ileriye gider miydin?
Asla. Hayatımın hiçbir evresinde birinin hayatına bu kadar müdahale eden hareketler yapmam. Hele ki âşık olduğum, sevdiğimi söylediğim bir adamı sırf kendi mutluluğum için büyük bir mutsuzluğa sürüklemezdim. Benim sevgi anlayışımın dışında bir hareket.
Dizinizin adından yola çıkarak sorayım; intikam duygusu sana ne ifade ediyor?
İntikam duygusu bana sadece kötülük çağrıştırıyor. İçimizi yiyip bitiren, bizi kemiren bir duygu. Aslında affedici yanımız bize o kadar çok şey vaat ediyor ki... Ama insanlar zor olanı değil, kolay olanı doğru buluyor hep. Ben affedici gücü daha baskın yaşadığım andan beri kalbim, hayatım, düşüncelerim de daha beyaz ve temiz bir hal aldı.
Hiç aşkın için intikam aldın mı?
İntikam almakla harcayacağım zamanı yeni ve güzel bir sevgi bulmakla geçirmek bana daha mantıklı geliyor.
Geleceğe dair hedeflerin neler?
En büyük hedefim, iyiliğin ve sevginin gücünü görebileceğimiz bir gelecek için elimden geleni yapmak.
YÜSRA GEYİK: ‘BUNU ANCAK YÜSRA OYNAR DENSİN İSTİYORUM’
Çocukluk dendiğinde ilk ne hatırlıyorsun?
Samsun’da doğdum. İstanbul’la başlar bütün hayaller; Anadolu’da doğanlar çok iyi bilir. İstanbul’a küçük yaşta taşındık. Hayallerimle ördüğüm dünyanın gerçek olabileceğine o zamanlar inandım. Samsunlu bir çiftin iki kızından küçük olanıyım. Bütün çocukluğum gördüğüm herkesin taklidini yapıp bizimkileri güldürmekle geçti. Annem ev hanımı, babam endüstri mühendisi, ablam stilist. Senelerce babam taşıdı setlere beni. Sonra annem... Oldukça fedakâr bir anne babanın kızıyım.
Oyunculuk yolculuğun nasıl başladı peki?
Sürekli her şeyi oynamaya başladım kafamın içinde. Sonra dışarıya yansıdı biraz biraz... İşte taklitçi, komik kız oldum bir süre. Sonra İstanbul’a geldik. Ailem beni BASAD’a (Bakırköylü Sanatçılar Derneği) yazdırdı. Okulda her türlü müsamerenin bayrak tutanı olmaya başladım. Bir süre sonra baş edemeyip ajansa yazdırdılar beni. Gerçekten karşılıklı biriyle oynadığım o ilk gün mutluluktan öleceğimi sanmıştım.
15 yıl ‘Arka Sokaklar’ kadrosundaydın. Bu sene ‘Camdaki Kız’ kadrosuna dahil oldun. Bunca yıldan sonra yeni bir işe ve ekibe dahil olmak nasıldı?
Yeni bir ekibe dahil olmak çok sabırsızlandığım bir şeydi. Müthiş keyifli ama çok heyecanlı. Bazen tadını çıkarmayı unutturacak kadar çok kaplıyor o heyecan beni. Gerçekten çok mutluyum. Aynı zamanda çok şanslı hissediyorum. Çok iyi insanlarla, iyi oyuncularla, iyi bir ekiple, çok iyi bir işte çalışıyorum. Okuduğum andan itibaren elini sıkıca tuttuğum bir karakteri oynuyorum bu projede. Sürekli teşekkür ediyorum edilmesi gereken her şeye, herkese...
Onların yıldızı bu yıl parladı
Rolüne nasıl hazırlandın, kendinden neler kattın?
Diziye başlamadan bir süre önce Tansu Biçer ve Saim Güveloğlu’nun atölyelerine gidiyordum. Bana inanılmaz faydası oldu. Oyuncak diye bahsettiğim öğeleri o kadar çok ki karakterimin, beni inanılmaz heyecanlandırıyor. Diğer taraftan bir kadın olarak yüreğimi dağlıyor. Bir insan olarak saygı duyulmadığı için, saygıyı kendiyle ilgili yalan söyleyerek kazanmaya çalışması bana hepimizi hatırlatıyor. Kadın olarak şiddetin her türlüsünü, her saniye yaşadığını görüyoruz. Sözünün bir erkek gücünün yanında ne kadar kıymetsiz olduğunu...
Geleceğe dair hedeflerin, planların neler?
Mesleğimi çok uzun yıllar, hakkıyla, içime sinecek şekilde yapmak... “Bunu ancak Yüsra oynar” denilsin istiyorum. Tek bir hayatla tadamayacağım tüm duyguları, yaşayamayacağım iyisinden kötüsüne tüm deneyimleri oynayabileceğim bir hayat diliyorum. Dijital mecralarla beraber dünyaya açılmamız kolaylaştı. Bu türlü fırsatları değerlendirebilen bir oyuncu olmak istiyorum. Oscar’lı bir oyuncu olacağım, biliyorum.
Aşk senin için ne anlama geliyor?
Aşk, hayatın hammaddesi. En temel ihtiyacım olan oksijenin bile işlenmesinin sebebi. Yaşamı boyutlu kılan yegâne şey.
ASLIHAN MALBORA: ‘AŞK BENİ ÇOK GÜZELLEŞTİRDİ’
Afyon’da büyüdün... O yıllardan aklında kalanlar neler?
Afyon küçük bir şehir. Sosyal aktiviteler için pek çeşitlilik bulamazsınız. Bu da sanırım insan ilişkilerinin güçlenmesine sebep oluyor. Ben güzel bir çocukluk yaşadım. Çok güzel dostluk ilişkilerim, çok güzel bir okul hayatım oldu.
İstanbul maceran nasıl başladı?
Üniversitede İTÜ’ye geldim.
◊ Peki, oyunculuk yolculuğun nasıl başladı?
Oyunculuk hayalim çocukluğumdan beri var. O yüzden üniversite tercih zamanı babama şöyle dediğimi hatırlıyorum: “Ben oyuncu olmak istiyorum. O yüzden sen istediğin bölümü tercih et; tek bir isteğim var, İstanbul’da olsun.” Bu sebeple gıda mühendisliği tercihi ona aittir. Sonrasında kimya mühendisliğiyle çift anadal yapma sebebim de oyuncu olamazsam B planımın akademisyenlik olmasıydı. Bunun için altyapıyı oluşturuyordum. Okurken oyunculuk yapmaya başladığım için bir koltukta iki karpuz taşıyamadım ve kimya mühendisliğini bırakmak zorunda kaldım.
‘Üç Kuruş’ta bir mafya liderinin kardeşi Leyla’yı canlandırıyorsun. Onu nasıl anlatırsın?
Leyla mahallenin tek okumuş kızı. Onu diğerlerinden ayıran özelliklerin başında bu geliyor. Mahalleye hem ait hem de değil. Başka bir hayat kurmak istemiş aslında. Fakat maruz kaldığı ötekileştirmeden dolayı kendini yine evinde bulmuş.
Karakterin Roman. Romanlarla ilgili nasıl bir ön çalışma yaptın?
İzleyerek, okuyup araştırarak, sorup soruşturarak. Birlikte rol aldığım arkadaşlarımla fikir alışverişi yaparak...
Gerçek bir Roman mahallesinde yapılıyor çekimler... Orada seni neler şaşırttı?
Günümüzde anaerkil olmaya en yakın toplum olmaları... Kadınların bu kadar ön planda ve sözü geçer olmalarından çok etkilendim. Bir de tükenmeyen hayat enerjilerine hayran kalmamak elde değil.
Onların yıldızı bu yıl parladı
Bir diğer projen de ‘Etkileyici’... Orada nasıl bir karakteri canlandırıyorsun?
Yaşadığı bir geceden sonra toplumun psikolojik şiddetine maruz kalan ve devamında bir sürü olay yaşayan, kendini artık bir hak savaşının içinde bulan bir ‘influencer’ı (sosyal medya fenomeni) canlandırıyorum.
‘Etkileyici’nin derdi ne?
Etkileyici hem meslektaşlarımın hem de hemcinslerimin derdini dert ediniyor. Sosyal medyanın gücünü eleştirirken bir taraftan hakkın, haklının yanında değil de güçlünün yanında olmasını eleştiriyor.
Aşk sana ne ifade ediyor?
Aşk konusunda şanslı olanlardanım. Çok küçük yaşta yolum kesişti aşkla. Aşk benim için bütün gün koşturup binbir türlü ruh halinden geçtikten sonra, eve geldiğimde her şeyin kapı dışında kaldığı, bana ait huzurlu ve mutlu bir dünya demek.
Aşk seni nasıl biri yapar?
Aşk beni daha cesur, daha güçlü, anı yaşamasını bilen biri yaptı. Ama bu güzellikler aşkla değil, yaşadığım kişiyle geldi. Beni çok güzelleştirdi.
NELERDEN İLHAM ALIYORLAR?
Aslıhan Malbora: Bana umut veren, kalbime dokunan her şeyden ilham alırım. Bu bir çiçek de olabilir, Yemek de... Dünya starı da olabilir, araştırma görevlisi de...
Yüsra Geyik: O kadar çok şey var ki... Mesela, toplu taşıma... Dünya kadar farklı sebeple, bir yere varmak isteyen her türden insanın, dertleriyle meşgul bulunduğu başka yer bilmiyorum. İnsanları izlemek, onlar hakkında çıkarımlarda bulunmak, sonrası için bir karakter çıkarırken bana ilham veriyor. Ve tabii müzik. Özellikle müzikal şarkıları. Müzikal sanatçıları sadece doğru nota değil, doğru duyguyu da seslerinde barındırmak zorunda. Bu inanılmaz bir şey. Bana duygular ve onların sese yansıması konusunda inanılmaz ilham veriyor.
Melisa Döngel: Güçlü, hedefi olan insanlar bana hep ilham verir. Ama en çok kız kardeşim ilham veriyor, hayatı daha yaşanılır bir yer haline getiriyor. Amacım olmasını sağlıyor; tatmadığım duyguları tadıp eksiklerimi tamamlamama yardımcı oluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.