Onur Dikmeci Dışişleri Bakanı Fidan’ın Seta Oturumunu Analiz Etti

Onur Dikmeci Dışişleri Bakanı Fidan’ın Seta Oturumunu Analiz Etti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, SETA tarafından düzenlenen bir Özel Oturumda Türk Dış Politikası, güncel uluslararası sistem ve teknik konularla ilgili detayları anlattı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, SETA tarafından düzenlenen bir Özel Oturumda Türk Dış Politikası, güncel uluslararası sistem ve teknik konularla ilgili detayları anlattı. Bu oturumu tüm yönleriyle Dış Politika ve Güvenlik Stratejileri analisti Onur Dikmeci değerlendirdi.

SETA, Türkiye’nin en etkin düşünce kuruluşu ve SETA’da geçmiş yıllarda görev yapan pek çok kişi güncel olarak Cumhurbaşkanlığı gibi en önemli kurumlarda çalışmaktadırlar. Basılı Yayımlarıyla da öne çıkan SETA özel oturumunda İnternet üzerinden de eş zamanlı olarak yayınlanan Dışişleri Bakanı Dr. Hakan Fidan’ı konuk etti. Fidan konuşmasına düşünce kuruluşlarının güçlendirilmesi gerektiğiyle başladı ve bu kuruluşların kariyer mevzileri haline getirilmesi gerektiğini savundu. Türkiye’de son yıllarda düşünce merkezlerinin sayıları arttı ancak bu kuruluşlar genellikle gönüllülük dahilinde mensuplarının olduğu ve inişli çıkışlı performans sergiledikleri yapıya sahipler. Üstelik anlamakta güçlük çektiğimiz bir uygulamayla sivil toplum tüzel kişiliği dahilinde teşkilatlanıyorlar. Yani özel bir kuruluş ya da müstakil bir enstitü hüviyetleri yok. Dışişleri Bakanı Fidan da bu konudan rahatsız olacak ki kuruluşların pratikten teoriğe ve teoriden pratiğe dönüşümlü olarak yapılanmaları gerektiğini belirtti. Fidan, özellikle ABD, İngiltere, Rusya gibi ülkelerin politik yapım süreçlerini yakından takip etmiş ve bunu iyi analiz etmiş. Çünkü bu ülkeleri akademik çalışmalarında incelemişti. Türkiye’nin dış politika-istihbarat-düşünce kuruluşu-teknoloji bileşenlerinden oluşan çok katmanlı bir yapıya ihtiyacı bulunuyor. Anlaşılan o ki bunun çalışmaları devlet nezdinde yapılmaya başlanmış.

Birleşmiş Milletler ve Durumu

Fidan, BM’nin de sorunları karşılayamadığı görüşünde. Yakın tarihten günümüze çizdiği tabloda bunu detaylandırdı ve BM kurulduğunda 55 ulus devletin bulunduğunu ancak günümüzde 193 ulus devletin ve farklı sorunların mevcut olduğunu belirtmiştir. Fidan’ın BM’nin geleceği ile ilgili görüşü tarihsel bir gerçeğe dayanmaktadır. Ona göre uluslararası bir kriz ya da çöküntüden sonra yeni bir sistem kurulmaktadır. Gerçekten de BM, ikinci dünya savaşından sonra kurulmuştur. Fidan bu noktada birkaç ay evvel verdiği bir beyanata atıfta bulunmuş oluyor. O açıklamasında “3. Dünya savaşı riski var” görüşünü ortaya koymuştu. Hâlâ böyle bir riskin bulunduğu ve gelecekte yaşanması muhtemel bu yönde bir kriz ya da çöküntüyle BM’nin yerine yeni bir yapı kurulabileceğini temellendirdiğinin ipucunu vermiştir. Yani normal şartlarda BM’nin dönüşmesi ya da restoresi mümkün değildir. 30 Yıl Savaşlarından beri bölgesel ya da küresel krizlerden sonra yeni bir düzenin kurulduğunu tarihten okuyabiliriz. Fidan, BM’yi önemsemekle birlikte krizleri önlemekte işlevsel olamayacağının mesajını vermiştir.

İsrail-Filistin Meselesi ve Diğer Konular

Fidan, oturumda haklı olarak İsrail’e tepkisini dile getirirken bu yöndeki bir ülkenin kendi sonunu hazırlayacağını ve sonsuza kadar bütün ülkeler ve halklarla savaşamayacağını belirtmiştir. Bu noktada Türk Dışişleri’nin isabetli bir analizinden de bahsetmiştir. Ekim ayında bölgede gerilim tırmandığında bu gerilimin öncelikle tüm Gazze ve sonrasında Lübnan’a taşacağını belirlediklerini ve bunu Batılı politika yapıcılara anlatmaya çalıştıklarını ancak onların Lübnan Hizbullahı ve İran konularına odaklandıklarını ve meseleyi göremediklerini belirtmiştir. Fidan artık genel kabul gören iki devletli çözüm dışında alternatifin olamayacağı görüşündedir.

Türkiye olarak doğu ya da batı biçiminde keskin bir kamplaşmaya dahil olamayacaklarını belirten Fidan Avrupa Birliği’ne ayrımcı yapısı nedeniyle tepki göstermektedir.

MİT Başkanlığı yaptığı dönemde teknolojiyi, istihbarata entegre ederek “Kuvvet Çarpanı” oluşturduklarını belirtmektedir ve bu çarpan artık Dışişlerinde etkin kılınmak istenmektedir.

Bu söyleyişide teknoloji-diplomasi-istihbarat bileşenlerinin çark biçiminde kullanılması ve işin mutfağında ise Think Tank denilen düşünce kuruluşlarının bulunması gerektiği sonucunu çıkartabiliriz. Böylelikle düşünce merkezi, istihbarat, dışişleri arasında personel ve yetenek paylaşımı olabilecektir. Hakan Fidan, MİT’in başındayken istihbarat akademisinin temeli atılmıştı ve yeni Başkan Dr. İbrahim Kalın döneminde faaliyete geçirildi. Böylelikle istihbaratın akademik yönü güçlenecek ve bazı veriler dış politikada da kullanılabilecektir.

Dikmeci: Türkiye’de Politika Yapım Süreci Genişleyecek

Fidan ile gerçekleştirilen bu oturumu son dönemdeki dış politikayla değerlendirdiğimizde dış politika ve istihbarat eş güdümüyle yeni bir konseptin inşa edilmeye çalışıldığını belirtebiliriz. Artık güvenlik yalnızca askerlerle sağlanmıyor ve zaten Türk ordusu sahada hep kazanıyordu. Hem istihbaratın akademik nosyonu, hem farklı istihbarat metodlarının kullanımı hem de politik tezlerle güçlenen envanterin dış polikayı desteklemesi yumuşak güç ve lobicilik anlamlarında Türkiye’ye farklı alanlarda kazandıracaktır. Türkiye’de bazı odaklar güvenlik kurumlarının yöneticilerini bilgiden ve belgeden yoksun olarak hedef alıyorlar ve bunu sözüm ona millilik adı altında yapıyorlar. Bu bir algı yönetimidir ve dikkat edilmelidir.

Son olarak şunu belirtmeliyim SETA’nın düzenlediği bu yöndeki etkinliklerin sayısı artacaktır. Üstelik bunu farklı kuruluşlar da gerçekleştirecektir. Analistler bu etkinlikleri takip ederek işlemekle mükelleftirler. Çünkü Türkiye’de politika yapım süreci genişleyecek, en tepe kurumlardan sahadaki analiste kadar çok sayıda aktörü kapsayacaktır.

Onur Dikmeci Kimdir?

Uzun yıllar boyunca düşünce kuruluşlarında uzman ve direktör olarak görev yapan Dikmeci güvenlik çalışmaları üzerine uzmanlaşmıştır. İstihbarat, dış politika, stratejik iletişim gibi konularda kamuoyuna açık ya da kapalı pek çok raporun yanı sıra, analiz ve kitap çalışmaları yürütmüştür. Konferans ve eğitim programları da düzenleyen Dikmeci, güncel, bölgesel ya da küresel güvenlik sorunlarıyla ilgili seminer ve beyanatlarına devam etmektedir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler