ORHAN SELEN, ABİMİZİ KAYBETTİK...

İki yıldır dünyanın başına musallat olan, covid nedeniyle birçok insan hayatını kaybetti. Bu virüsün nasıl bulaştığı ve nasıl tedavi edilmesi gerektiğiyle ilgili kesin bir kanı yok.

Birçok ülkede, aşı icat edildi ama bazı insanların aşı olduktan birkaç gün sonra öldükleri söylentileri ortalıkda dolaşınca haklı olarak bazı insanlar da aşının insan vücuduna zarar verip vermemesi ile ilgili ikna edici bir açıklamanın olmaması dolayısıyla aşı olmaktan kaçınıyorlar.

Aşı olmaktan kaçınan lardan birisi de, Yenilik Partisi Siyasi Etik Kurulu Başkanı, Simge Dergisi’nin Yazı İşleri Müdürü ve ayrıca N Gazete gibi birçok gazete ve dergide köşesi olan, hemen hemen her konuda kitaplar yazmış ve yazmakta olan Orhan Selen’di...Bu virüs belası covid’e, cesur yürekli bu koca çınar da yenildi ve sevenlerini, okurlarını derin bir acı içerisinde bıraktı...Her şey yalan, ölüm gerçek olsa da; bazı kayıplar hem ülke için hem de insanlar için gerçekten acı oluyor. Orhan abimiz de, böyle bir kayıptı. Onunla kısa sürede tanışmış olanlar bile o kadar çok anı biriktir mişler ki, onun vefat haberi dolayısıyla dile getirdikleri mesajlardan anlaşılıyor.

Ben de Orhan abiyi 2015 yılı Temmuz ayında tanımıştım. O günden sonra, o derya gibi çağlayan bilgi hazinesi gelişimime anlatılamaz katkılar sağladı. Sadece bana değil, herkese karşı önerileri, cesaretlendirmesi,, bilgilendirmeleri olurdu. Ondan çok şey öğrendik. İlk kitabımın önsözü’nü o yazmıştı. Kendisi sürekli arka arkaya kitaplar yazıyordu ve bana da”Tembellik etme, yaz!” diyordu.

Yazmaya başladığım iki kitabı beni her gördüğünde “Ne oldu? Kitap ne alemde? Lafı karıştırma? Sana kitap ne zaman çıkacak diye soruyorum?”ben de, “Orhan abi vallaha çalışıyorum az kaldı çıkacak” diye veriyordum. Bazı nedenlerden dolayı kitabın yazılması uzamıştı. Covid nedeniyle hastaneye yattığını duyunca 13 Ekim günü ona, “Orhan abi, çok geçmiş olsun, acil şifalar diliyorum. Ziyaretine gelecektim , ziyaretçi kabul edilmediğini söylediler. Üç gün önce, Perşembe günü partiden tek başına çıktın ve gittin. Ne ara hasta oldun? Duyunca çok üzüldüm. Bir an önce iyileş de, hukukla ilgili kitabım bitmek üzere, onu gözden geçirelim. Hem kediniz İpek’de seni çok özlemiştir. Selamlarımı sunuyorum.” mesajı göndermiştim ama cevap gelmedi. Durumunun iyi olmadığı anlamıştım ve 17 Ekim günü de, “Orhan abi, arıyorum ama ulaşamıyorum. İyi haberlerinizi İzmir’de olan gelininiz Didem hanımdan alıyoruz. Çabuk iyileş de, esnaf ziyaretlerine çıkalım... Hem Cumhuriyet Bayramı yaklaşıyor, sensiz bayram kutlayamayız. Her yıl olduğu gibi yine Atatürk resimli kravatını takmış olarak toplanma yerimiz olan Aslanlı yolun girişinde genel başkanımızı bekleyeceğiz. Sen olmazsan , seni babası gibi seven saygı duyan Öztürk Yılmaz geldiğinde, “Hani Orhan abi nerede?”diye sorduğunda biz ne cevap vereceğiz?”diye ikinci mesajı attım ama ona da cevap gelmedi.Bu yıl, Cumhuriyet Bayramı, Orhan abi hastanedeydi. Biz aslanlı yolda toplanırken, moralimiz bozuk, suratlarımız asıktı ve Orhan abinin eksikliğini gidermek için onun, Atatürk'e olan sevgisini, cumhuriyet aşkını, ülkenin geleceği için cesurca yaptığı mücadeleyi, onun şakacı konuşmalarını falan anlattık ama hiç bir şey onun yerini dolduramadı.

O gün akşam vefat haberini aldığımızda çok üzüldük. Orhan abi herhangi biri değildi. O bilgisiyle, hoşgörüsüyle, örnek davranışlarıyla insanların gönlüne girmişti.

Her ölüm acıdır ama genellikle gençler öldüğünde “Hayatının baharındaydı” diye daha çok üzülürler. Afrika’da ise; “Yaşlı bir insan öldüğünde, bir kütüphane yanmış demektir” diye bir atasözü vardır. Yaşı ilerlemiş olan insanların yaşadıkları, gördükleri, bildikleri, tecrübeleri, kendinden sonra gelen nesillerin yetişmesine ışık olur...Orhan abimiz de, yazdığı kitaplarla gelecek nesillere ışık olacak eserler bırakarak bu dünyadan göçüp gitti...

Orhan abimizi, 30 Ekim günü Sincan Çimşit mezarlığında ebedi istirahatine uğurladık. Covid olmasına rağmen Öztürk Yılmaz olmak üzere birçok kişi ve çocukları oradaydı ve böyle bir babanın evlatları olmanın gururu gözlerine yansımıştı. Ruhun şad olsun koca çınar. Nurlar içinde uyu. Öyle bir günde aramızdan ayrıldın ki, ne Cumhuriyet Bayramını ne senin ölüm yıl dönümünü asla unutmayız... 31 Ekim 3021

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.