Er Ryan’ı Kurtarmak filmini izlemeyen var mı? 1998’de beyaz perdeye giren bu harika film günümüzde popülerliğinden bir şey kaybetmemişe benziyor.

Kısaca…

4 oğlunu da dünyayı kasıp kavuran bir savaşa gönderen annenin, 3 oğlunun ölüm haberini aldıktan sonra hayatta kalmış olma ihtimali düşük de olsa 4. ve en küçük oğlunun evine geri dönmesini istemesi üzerine, Normandiya Çıkartması’nda görev alan ve görevini başarıyla yerine getiren Yüzbaşı Miller kontrolündeki 8 kişilik bir ekibin bizzat Genelkurmay Başkanı tarafından Er James Francis Ryan’ı kurtarmak ile görevlendirilmesinin hikayesi.’

Er Ryan’ı Kurtarmak…

Kişilerin özgürlüğü…

Milletlerin özgürlüğü…

Yaşamak için öldürmek…

Özgürlüğün kıymetini kim bilir?

Özgürlüğünü kaybeden…

Tek kelime ile aileden bile vazgeçerek özgürlüğün kollarında sonsuz histeri ile yaşama arzusu…

Stoacılık…

İnsanın kendini mutlu edebilmesi ve bunun da ikramı ilahi olması histerisi…

Esir yaşamaktansa ya özgürlük ya da yaşamı yitirmek!
…………

“Milletlerin zenginliği, devletlerin ekonomiye müdahale etmeyip, arz ve talep yasalarına göre işlemesine izin verdiği bir durumda ortaya çıkar.” (Adam Smith)

Adam Smith’e göre, kişisel rekabetin ve özgürlüğün olduğu bir piyasa, toplum açısından en etkili ve verimli durumun ortaya çıkmasını sağlar.

Özgürlük toplumsal refahın, ekonomik refahın gelişimi için de şart…

Ayağımızdaki prangalar bizim düşünmezliğimizin, düşünememezliğimizin nişanları…

Özgürlük için yaşamıyorsa bir esir ne diye yaşıyordur.

Yaşar belki ama boyunduruk altında…

Yaşar belki Demoklesin kılıcı altında…

Yaşar belki mülteci gibi…

Yaşar belki nitelikten yoksun…

Yaşar belki yaşadığından bir şey anlamadan…

Fakirlerin asıl trajedisi beklentilerinin fakirliğidir. (ADAM SMITH)

Hakikat özgürlüktür.

Özgürlüğün hakikatine irfan sahipleri ererler.

Keyfi kısıtlama ve baskı altında olmama hali liberalizm…

Immanuel Kant ve John Locke’un siyasal açıdan geliştirdiği bu kavramı sonraları liberal ekonomi olarak geliştiren Friedrich Hayek ve arkadaşları her alanda kısıtlamanın ortadan kaldırılmasını ve baskıların son bulmasını haykırmışlardır. 

Tıpkı efsane film Cesur Yürek’teki William Wallace gibi…

Yaşamlarımızı alabilirler ama özgürlüğümüzü asla! Özgürlüüüüüüüüük! 

İnsan olmanın hakikatine erenler özgürlüğün yolunda ya mücadele verir ya da yaşamını verir.

Çünkü özgürlük ufunetsizliktir.

Çünkü özgürlük insan olmanın anlamıdır.

Çünkü özgürlük müdanasızlıktır. 

Çünkü özgürlük huzurdur.

Çünkü özgürlük teminattır. 

Çünkü özgürlük refahtır.

Çünkü özgürlük karar vermedir.

Karar veriyorsan, idrak edebiliyorsan insan olabiliyorsun…

İdrakin doğası öyledir ki, dış baskıyla hiçbir inanışa mecbur edilemez.(John Locke)

İdrakine varılmamış bir özgürlük hakkında konuşabilirsin ancak özgürlüğünün kanırtılmaya başladığı hengamede özgürlüüüüüüük! Diye haykırabiliyorsan…

İnsan olmanın idrakine varmışsın demektir. 

Var o zaman git!

İnsanca yaşa! 
………………………………

“Özgürlük yoluna girmezsen,
Bu yolda koşmazsan var gücünle,
Yıkamazsan yüzünü yüreğinin kanında,
Yarın avucunu yalarsın.
Adam dediğin kendini yok bilmedi mi,
Cayır cayır yanmadı mı yürek dediğin,
Hadi öyleyse uğurlar olsun. ÖMER HAYYAM”

twiiter.com/bestamibozkurt
facebook.com/thebestbozk
linkedin.com/bestami-bozkurt

BESTAMİ BOZKURT