Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ
PİANO PİANO BACAKSIZ
Kemal Demirel’in çocukluk maceralarından yola çıkarak yazdığı, senaryolaştırmasını Ümit Ünal’ın yaptığı Piano Piano Bacaksız, Tunç Başaran’ın bir çocuk gözünden, karmaşık dünyayı anlattığı ödüllü film. İkinci Dünya Savaşı’nın henüz başlarındaki eski bir konakta; kişilik olarak birbirlerinden oldukça farklı ancak tek gayeleri yatağa tok girmek olan insanlarla tanışıyoruz. Onların yer yer trajikomik bir hale bürünen hikâyesini de küçük Kemal’den dinliyoruz. Kemal bizi hem kendi küçük umutları hem de masum dünyasıyla tanıştırırken bir yandan da dönemin sosyo-ekonomik yapısına, zorlu hayat şartlarına ve o karanlık ruh haline ortak ediyor. Filmi, bir umut arayışı olarak da nitelendirebiliriz. Bu noktada odak noktasına yerleştirilen Kemal’in hayalleri, hayata karşı masumane bakış açısı filmi ağır bir dram yerine naif bir hikâyeye çeviriyor. Umudun, hayatta kalmanın; yüzlerde tebessüm bırakan hikâyesi olan Piano Piano Bacaksız’ı bana hatırlatan hafta içinde yapılan 1.Uluslararası Piyano Festivali’nin koordinatörü piyano öğretmeni Nilüfer Güzel ‘in “Nerede yaşam varsa, orada umut vardır. Hep umudun peşinde olmaya, umut tarlalarını sürmeye çalıştım. Umut, bir küçük kırıntı dahi olsa, özellikle çocuklar için varsa, onu biraz daha büyütmek amacıyla elimden geleni yapacağıma söz vermiştim kendime” sözleri oldu.
Biraz Nilüfer Güzel’den bahsedeyim sizlere.. Güzel Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 2001 mezunu. Özel okullarda müzik öğretmenliği ve müzik merkezlerinde piyano eğitmenliği,yöneticilik yaptı.,2014 yılından bu yana Karşıyaka Belediyesi Konservatuvarı’nda çalışıyor. 60 a yakın öğrencisi var. Eğittikleri ile ulusal ve uluslararası festivallere ve yarışmalara katılıyor. Piyano festivalleri düzenliyor. Nilüfer Güzel müzikle ilgilenmeyi meslek olarak görmüyor. İşine büyük bir aşk ve tutku ile bağlı. Piyanonun onun hayatında yeri o kadar farklı ki..Piyanoyla nasıl tanıştı acaba?
“Piyanoyla kesişmem geç oldu.Aslında ailemde herkes bir şeyler çalardı. Ortaokulda beni müzik öğretmenim keşfetti.Müzik tutkumu ilk o fark etti.Müzik sevdam lisede de devam etti.Lise yıllarında bile küçük sınıflara eğitim verirdim,çocuklara düşkünlüğüm var.Müzik öğretmenimle arkadaş gibiydik,.evdekilerle konuştu .Ancak ailem “öğretmen olacak bizim kızımız” dedi.Ailemin istediği gibi tarih öğretmenliğini kazandım ama İzmir’de değil.Dışarı yollamadılar beni,o zaman konservatuara gideceğim dedim ve bir yıl piyano /şan dersleri aldım.Keşke çok küçük yaşta girseydim bu işin içine. Ege Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda gece gündüz piyano çaldım.Bu arada yabancı hocalarla da çalışma şansım oldu. Piyano eğitimine çok küçük yaşlarda başlanmalı. Biz öğretmenler olarak, çocuklarımıza bunun temelini atsak da asıl kök ailedir.Piyano dersi verirken standart bir metodum yok. Her öğrenciye göre farklı yöntemler geliştiriyorum. Çocuğun sıkıldığını anladığım an onun seviyesine iniyorum. Onu özgür bırakıp, istediği gibi davranmaya, kalbine dokunmaya çalışıyorum. Öğrencilerimle adeta tuşlarla oyun oynayıp tuşları konuşturuyoruz”
Piano piano İtalyanca yavaş yavaş anlamına geliyor.Güzel ve arkadaşları bu olgunun tam tersi hızlı hızlı hareket ediyorlar,kısa sürede çok ses getiren etkinliklere imza attılar Ege Kültür Platformu Derneği'nin öncülüğünde İzmir'in daha yeşil olması için yola çıkan 1. Uluslararası İzmir Piyano Festivali bir çok genç yeteneğe ev sahipliği yaptı iki gün boyunca. Adeta geleceğin yıldızları sahne aldı. Adana Çukurova Devlet Konservatuvari Müdürü Doç.Ulviyye Güler ve İzmir Devlet Opera Balesi piyanisti Yelena Shelkalyova sanat danışmanlığında gerçekleşen festivalde Master Class çalışması da yapıldı. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödüller kazanan Prof. Gülnara Aziz ve genç piyanistlerin eğitimi ile büyük başarılara sahip olan Almanya'dan gelen Dr. Irina Mints piyanoya dair teknik ve yorum gücümüzü arttırmaya yönelik uygulamalar ve yönlendirici çalışmaları ile genç yeteneklere ışık tuttu. Festivalde dünyaca ünlü piyanistler Rüya Taner ve Iraz Yıldız’ın performansı konuklarca ayakta alkışlandı.Festivalin sürprizleri ise Tekerlekli Sandalye Dans Gösterisi, Trio Orkestrası ve Çocuk Korosu oldu. Festivalden elde edilen gelir Ege Orman Vakfı’na bağışlanarak İzmir'in daha yeşil olması sağlanacak. İlkay Kıyak ve Volkan Severcan’ın esprili sunumlarıyla renklenen festivali kaçıranlar çok şey kaçırdılar diyebilirim.
Okul öncesi yaştaki 78 çocuk üzerinde yapılan bir araştırma piyano /IQ (zekâ katsayısı) arasındaki çarpıcı ilişkiyi ortaya koyuyor. Okul öncesindeki düzenli piyano dersleri çocukların IQ’sunu yüzde 50, hatta daha fazla arttırıyor. Kaliforniyalı iki bilim adamının araştırması piyano eğitimi alan çocukların özellikle matematik ve fen dallarında çok daha başarılı olacağını gösteriyor. Yoksa zeki bir neslin yolu bilgisayar klavyesinden değil de, piyanonun tuşlarından mı geçiyor?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.