Sakarya Meydan Muharebesi'nin 100'ncü Yılı
Sadık Akyar'ın yeni yazısı...
Bu yıl, 22 Ağustos-13 Eylül tarihleri arasında Türk ve Yunan kuvvetleri arasında meydana gelen Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100ncü yıl dönümüdür. Sakarya Meydan Muharebesi Türk Milli Mücadelesi’nin en önemli mihenk taşlarından birisi olmasının yanında, kendi içerisinde de bir çok özelliği barındırmaktadır. Öncelikle, Osm. İmparatoluğu’nun 1699 yılında imzaladığı Karlofça anlaşmasıyla başlayan toprak kaybı sona ermiştir. Subay kayıplarının fazla olması nedeniyle “Subay Savaşı” olarak da adlandırılır. Diğer bir ismi ise Melhame-i Kübra, yani Sakarya’nın Armageddon’u, kıyamet savaşı olarak da bilinir. Çünkü bazı muharebeler çok yakın ve kanlı olarak meydana gelmiştir. Savaşın sonunda yapılan Kars ve Ankara anlaşmaları ile Milli Mücadelenin uluslararası arenada meşruiyeti artmıştır. Bunlara daha bir çok konu ilave edilebilir. Ancak bir konu çok daha önemlidir. Bu savaş ile Atatürk’ün askeri ve siyasi dehası bir kez daha ortaya çıkmış, yurtta ve uluslararası alanda geniş yankı uyandırmıştır. Atatürk, 26 Ağustos günü cephenin karitik bir hal alması, yarılma ihtimalinin ortya çıkması nedeniyle, “Hattı Müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır ve o satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıktan sonra terk edilemez. Onun için büyük küçük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük büyük her birlik ilk durabildiği noktada yeniden düşmana cephe kurup savaşa devam eder” diyrek tarihi emrini vermiştir. Bu emir savaşın kazanılmasını ve yaklaşık bir yıl sonra yapılacak Büyük Taarruz için yeterli hazırlık zamanını sağlamıştır. Bu emir ayrıca “Derinlikte ve oynak savunma” ile “top yekün muharebe” kavramlarının doktrinel yapısını oluşturmuştur. Her iki doktrin 2nci Dünya Savaşı ve sonrasında kullanılarak harp literatürü ve tarihinde yerini almıştır.
Sakarya Meydan Muharebesi ile ilgili daha bir çok konu gündeme getirilebilir. Buna ne sayfalar, ne de kitaplar yeterli gelir. Bu yazının bir amacı da, bu konuda son yıllarda yapılan çabaları ve çalışmaları ön plana çıkarmaktır. Bu konuda son zamanlarda yapılan önemli çalışmalar bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; Em. Gen. Ahmet Yavuz’un Başkomutan; Emsalsiz Lider, Dr. Selim Erdoğan’ın Sakarya; Türk Bitti Demeden Bitmez, Kadim Koç’un Ankara’nın Kördüğümü; Sakarya, Dr. Naim Babüroğlu’nun 22 Gün 22 Gece Sakarya ve Hikmet Özdemir’in “100ncü Yılında Sakarya Savaşı” adlı kitaplarıdır. Bu kitaplar özellikle gençler ve orta yaş grubundaki okuyucunun ilgisini çekmiş ve hala da çekmeye devam etmektedir. Bu hususun, Türk İstiklal Harbi’nin kavranılması ve Atatürk’ün gelecek nesillere anlatılması bakımından önemli olduğu öngörülmektedir.
Polatlı’da 09-10 Eylül 2021 tarihleri arasında Sakarya Meydan Savaşı’nın 100ncü yıl dönümü nedeniyle uluslararası bir sempozyum düzenlenmiştir. Sempozyum, Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi (AİT) Enstitüsü Md. ve Polatlı Belediyesi POTA (Polatlı Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi) işbirliği ile düzenlenmiştir. Biz de, Girne Amerikan Üniversitesi adına toplantıya katılarak bir bildiri ile bu tarihi sempozyuma gerekli desteği verdik. Toplantı HÜ AİT Enst. Md. Prof. Dr. M. Derviş Kılınçkaya’nın’ın açış konuşması ile başlamıştır. Prof. Dr. Kılınçkaya konuşmasında, salonda bulunanları adeta coşturarak o günleri yaşatmıştır. Daha sonra Polatlı Belediye Bşk. Mürsel Kızılkaya ve HÜ Rek. Yrd. Vural Gökmen konuşmaları ile sempozyum başlamıştır. Sempozyumun şerpalığını Doç. Dr. Seyfi Yıldırım yapmıştır.
Birinci gün oturumlarında Em. Tümg. Ahmet Yavuz kendine has üslubu ve tarzı ile adeta ders anlatır gibi, İstiklal Harbinin ve Sakarya Meydan Savaşı’nın stratejisini, Dr. Cüneyt Küsmez süvari birliklerinin kullanılmasını ve Arş. Yazar. Murat Uluç Özden tarafından 48nci A. İle ilgili bilgi bildiriler sunulmuştur. Tarafımdan ise, muharebenin stratejisi, Atatürk’ün üç tarihi emri ve her iki tarafın planlarının harp prensiplerine göre incelenmesi ile ilgili bildiri sunulmuştur. Dr. Mehmet Çanlı tarafından Batı Cephesi harekat alanı askeri bakımdan değerlendirilmiş, diğer katılımcılar tarafından yapılan ilgi çekici sunumlar ile birinci gün sona ermiştir. İkinci gün öğleye kadar sunumlara devam edilmiş, daha sonra savaşın ceyan ettiği bölgeler gezilmiş, cereyan tarzı ve olaylar arazide tartışılmıştır. Katılanlara Prof. Dr. M. Seyfi Kılınçkaya tarafından bir anı plaketi ve POTA tarafından kitap, harita ve çeşitli görseller takdim edilmiştir.
Son yıllarda maalesef ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü yıpratma gayretlerinde bir artış gözlemlenmektedir. Fakat buna rağmen özellikle gençlerde Atatürk ve Türk İstiklal Harbi’ne ilgi de artmaktadır. Bunda şüphesiz daha önce belirtilen yazar, konu ile ilgili akademisyenler, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinin rolü önemlidir. Bu konuda Polatlı Belediye’sini ayrı bir yere koymak gerektiği düşünülmektedir. Belediye Bşk. Mürsel Yıldızkaya sempozyum süresince katılımcılar ile yakından ilgilenmiş, konuşma ve sohbetlerinde bundan sonra da belediye olarak bu konuda gerekli desteği sağlamaya devam edeceklerini bildirmiştir. Sempozyum esnasında Haymana Belediyesi’nin de benzer çalışmalar içerisinde olduğu belirtilmiştir.
Polatlı Belediyesi, ilçe sınırları içerisinde bulunan tarihi yerleri korumak, yaşatmak, genç nesillere aktarmak, Sakarya meydan Muharebesi’nin ve katılanların aziz hatıralarını yaşatmak için POTA (Polatlı Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi)’yı kurmuştur. POTA’nın başında kendisini adeta Sakarya Meydan Muharebesi ve aziz hatırasına adayan Arş. Yazar Kadim Koç bulunmaktadır. Aynı zamanda emekli bir asker olan Kadim Koç; konu ile ilgili araştırmalar yapmakta, belgeleri bularak tasnif etmekte, yayınlar yapmakta ve muharebenin geçtiği yerleri arazide ziyaretçi ve misafirlere bizzat anlatmaktadır. Ayrıca bu sene, savaşın 100ncü yılı olması nedeniyle, muharebenin cereyanı ile ilgili günlük videoları internet ortamında paylaşarak geniş kitlelere ulaşmıştır.
Arş. Yazar Kadim Koç (Em. Alb.)
Eskişehir yönünden Polatlı’ya doğru gelirken, Polatlıya 6-7 km kaldığında sağ tarafta üzerinde mehmetçik heykeli ve panoramik müze binasının bulunduğu tepe Kartaltepe’dir. Panoramik müzenin inşa düşüncesi daha öncesine gitmekle birlikte, proje haline gelmesi 2007 yılına dayanmaktadır. Projenin oluşması esnasında bizim de karınca kararınca katkılarımız olmuştur. Polatlı/Kartaltepe panoramik müzenin ve Haymana’daki 42nci Piyade Alayı Şehitliğinin önümüzdeki hafta açılacağı öğrenilmiştir.
Kartaltepe Mehmetçik anıtı ve müzesi
Ancak panoramik müzenin açılması kadar, işlevsel olması da önemlidir. Burada yapılacak etkinliklerin yılın belirli günlerine sıkışmaması gerekir. Bu konuda, Brüksel’in yaklaşık 25-30 km dışarısında Waterloo savaşının geçtiği bölgede bulunan Waterloo anıtı ve panoramik müzesi örnek olarak verilebilir. Burada her hafta sonu lise ve üniversite öğrencilerinin katıldığı etkinlikler yapılmakta, anıt ve müzenin çevresi adeta bir festivali andırmakta; böylece geniş kitlelere hitap edilmektedir. Waterloo Savaşının yıldönümlerinde 16-18 Haziran tarihlerine yakın hafta sonunda ise savaş; üniformaları, ordugahları ile bire bir canlandırılmaktadır. (İlave bilgi için bakınız https://www.waterloo1815.be/en/activities/) Kartaltepe bölgesinde de gelecek yıllarda benzer aktivitelerin yapılmasını ümit etmekteyiz.
Waterloo Anıtı
Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100ncü yılı münasebetiyle sempozyumu düzenleyen, bu çalışmalara destek veren ve bu konuda işbirliğini daha da artıracaklarını belirten Polatlı Belediye Bşk, HÜ AİT Ens. Md. ve POTA Bşk.larına; çalışmalarında başarılar diler üstlendikleri bu tarihi sorumluluk için tekrar tebrik eder ve şükranlarımızı sunarız.
Saygılarımla.
M. Sadık AKYAR
Yrd.Doç.Dr.
KKTC Girne Amerikan Üniversitesi (GAU) Siyasal Bilimler Fakültesi,
Uluslararası ilişkiler Bölümü Öğr. Üyesi, GAU Uluslararası Diplomasi Okulu ve Güv. Arş. Mrk. Direktörü
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.