SEÇERKEN DİKKAT KELEK ÇIKMASIN

Dış siyasetin çok kuralı vardır ama üç tanesi oldukça önemlidir.

1- Dış siyasette blöf yapılmaz

2- Dış siyasette duygusal davranılmaz.

3- Dış siyasette yaşananlar iç siyasette kullanılmaz.

Türkiye günümüzde ne yapıyor ?

Dış siyasette blöf yapmaya çalışıyor, beceremiyor.

Dış siyasette duygusal davranıyor.

Dış siyasetin tümünü içerde kullanıyor.

Bu arada  olanlar ise geleceğimiz için ışık vermiyor.

Bankacılık sistemi elimizden alındı sayılır.

İletişim sistemi elimizden uçtu.

Medya yabancıların eline geçiyor.

Madenlerimizi kullanamıyor petrolümüzü çıkartamıyoruz.

Dışarıda çuvallarken, içerde çarşaflara dolanıyoruz.

Gökyüzünde dalgalanmasından onur duyduğumuz bayrağımızın

altındaki toprak hızla kayıyor.

Bunların tümünün faturasını AKP'ye çıkarmak haksızlık olur.

Çoğu geçmiş iktidarların aymazlığı, beceriksizliği, işbirlikçiliği ile başımıza sarıldı.

Siyaset ve yöneticilik çıkar yol arama, bulma sanatıdır.

Sistemin çarpıklığı ile birlikte halkın seçimi ve sandık başına gitmeyenlerin ihaneti

AKP 'yi kendi başlarını bile döndüren bir çoğunlukla çok  kez iktidara getirdi.

Nedir ki, AKP kendisine verilen  bu olanağı iyi kullanamadı.

Oysa tutarlı ve ülke sorunlarını çözebilecek  bir programları olsaydı ülke çok güzel yerlere gelebilirdi..

Erdoğan ve takımı yapay gündemlerle ülkeyi hızla belirsizliğe sürükledi.

İç siyaset dış siyasete karışırken, dış ilişkiler iç siyasete malzeme yapıldı.

Türkiye dış siyasetinin en başarısız dönemlerinden birini yaşıyor.

Halka da başarı masalları anlatılıyor.

Kaldı ki dış siyasette başarılı olunsa bile içerde yaşanan skandallar bu başarıyı gölgeleyecek nitelik taşıyorlar.

AKP  geçmişten sorumlu tutulamaz ama eline geçen  fırsatı ülke yararına değerlendiremediği için yakında kaldırılacağı tarihin tozlu  raflarında  beceriksiz ve başarısızların arasındaki yerini alır.

Belki de kendilerine farklı bir raf bile ayarlanabilir.

Çünkü bunlar pişkinlik ve umursamazlık konusunda  kendilerinden

öncekileri gölgede bıraktılar.

Dış siyasette başarısız, iç siyasette beceriksiz, ülke sorunlarında duyarsızlar.

Peş peşe gelen skandallar karşısında ise vurdumduymaz.

Dış siyasette ABD ve AB kuyrukçuluğu geleneğine de sıkı sıkı bağlılar.

Komşularla “sıfır sorun” diye yola çıktılar ama iyi ilişkide olduğumuz ülkelerle de

sorunlar  yaşandı ve aramız açıldı.

Erdoğan “kimse bizim işimize karışamaz” diye racon keserken kendisi

Lübnan’da hükümet kurdurmaya , Suriye’de iktidarı değiştirmeye kalktı.

Halkımızın seçimine saygım var ama karpuz seçerken bile daha özenli

davrandığına binlerce kez tanık oldum.

Acaba aynı özenin bir kısmını ülkeyi yönetenleri seçerken  kullanamazlar mı ?

Sonunda karpuz kelek çıkarsa hayvanlara verilir.

Siyasette böyle bir olasılık bulunmuyor.

21.yüzyılın ilk çeyreğinin bitmesine beş yıl kaldı.

Halk arasında bir söz vardır:

Bu kafayla gidersen askere zor alırsın tezkere.

21.Yüzyıl çok acımasız geçecek.

Yok olacak devlet sayısı oldukça fazla.

Başta ABD  kendini  güçlü sanan devletler  silinip gidecekler.

Bugünkü yönetim biçimi ile Türkiye de  21.yüzyılın sonunu göremez.

Bunu görmek için falcılık gerekmiyor.

Her şey kötü giderken bundan iyi sonuç çıkmaz.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.