Gazim ne diyor?

Gazim ne diyor?

Seçim Yazısı

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN

Kıymetli Devlet Büyüklerimiz;

YILLARCA BÜROKRASİ VE SAĞLIK MÜCADELESİ VERDİK

3713 terörle mücadele sırasında Askerlik görevini yurt içinde ve yurt dışında vatan topraklarını hain ve düşman postallarına bastırmak için yaralandığı halde gazilik unvanı vermediniz, vazife malulü olarak da kabul etmediniz, vazife malulü sayılmayan gaziler olarak 19.000 evladınız ben oy kullanmicam derse Ben nasıl cevap vereceğim? Ne diyeceğim?

19.000 1953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru vazife malulü sayılamayan gazi

19.000 1953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru vazife malulü sayılamayan gazi eşi

19.000 1953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru vazife malulü sayılamayan gazi annesi

19.000 1953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru vazife malulü sayılamayan gazi babası

19.0001953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru vazife malulü sayılamayan gazi erkek kardeşi

19.000 1953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru vazife malulü sayılamayan gazi kız kardeşi

19.000 1953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru vazife malulü sayılamayan gazi çocuğu

19.000 1953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru Vazife malulü sayılamayan gazi komşusu

19.000 1953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru vazife malulü sayılamayan gazi komşu çocuğu

19.000 1953 yılında imzalanan 1053 nizamname mağduru vazife malulü sayılamayan gazi sempatizanı iş arkadaşları hariç?

19.000 falanı, 19.000 filanı, yani 228,000 çeyrek milyon kişi…

Şimdi ben ilkokul mezunu olarak ne diyeyim?

Can vekiller biz vatanın haini değiliz! Suriyeli hiç değiliz, Yunanlı asla, O zaman biz kimiz?

Sizde bu vatanı kurtarmadınız? Biraz sert oldu ama… Sözüm meclisten içeri…

Biz canımızdan can verdik, kansa kan verdik, yeri geldi kan döktük can aldık, bedenimizden bir parça verdik,

şimdi haklı olarak oy kullanmasalar?

Biz bu ülkeyi, bu canı, bu kanı, bu vatanı, bayrağı ve millete olan sevdamızdan vermişizdir.

Biz hepinizi geçtik. Anladık ki; meclisten vekillerin ellerini kaldırarak 1 kanunun oylanarak çıkmasını yıllardır verilen şeref ve namus sözlerini bekledik ve maalesef çıkarılmadı. Olacak iş değil,

Çünkü meclisin terörle mücadele kanunlarını Avrupa birliği kanun ve yasalarına göre çıkarttığı için askerlik vazifesini yurt içinde ve yurt dışında yerine getirirken (PKK. DEAŞ, FETÖ,) gibi örgütler ile mücadele sırasında yaralanan fakat kanun ve yasa olmayan 70 senedir değişmeyen ya da ısrarla değiştirilmeyen 1953 yılındaki 1053 nizamnameye göre 5434 nolu kanunun 45 ci maddesi gereğince vazife malullüğü vermeyen S.G.K. %40 derecenin altında olduğu için

Kanunu ve yasayı görmezden gelerek hatta tanımayarak 70 yıllık 1053 nizamnameye göre hareket etmesi bu vatanın gerçek sevdalılarını vatanından, devletinden, milletinden, bayrağından soğutması suç değilimdir?

Meclisten oylanarak kanun çıkmayacağını işin özünü bilen büyüklerimizden geç de olsa öğrendik.

Dernek başkanlarımızın üyelerine sürekli umut vererek, yıllarca ümitle bekleterek 2014 yılından bu yana oyalaması gerçeği bildikleri halde doğruları aktarmaması doğru değildir. Artık gerçekler ortaya çıkmıştır. Kral çıplaktır.

İşin aslını 9 sene sonrada olsa öğrendik. Çünkü 3713 terörle mücadele kanununa göre operasyonda yaralanan, ya da görevi başında ateşli silah ile yaralanması (RPG 7-9 yanıcı, delici mermi ve kesici şarapnel parçası yabancı cisim, anti tank mayını topuk koparan mayını ve el yapımı patlayıcı EYP. ) yıldırım çarpması, çığ düşmesi, uçurumdan yuvarlanması, trafik kazası geçirmesi, travma sonrası stres bozukluğu, bu sebeplerden dolayı görevi başında içki, uyuşturucu kullanmamışsa, derecesine bakılmaksızın vazife malulü sayılıyor.

5434 nolu kanunun 45ci maddesi 56cı maddesi erbaş ve erleri kapsıyor

5510 nolu kanunun 47ci maddesi

5510 nolu kanunun 47ci maddesi 01.09.2008 memurlar için herkesi kapsıyor.

2330 nolu kanun nakdi tazminat alan herkesi (kamu görevlisi olan herkesi subay, astsubay, erbaş, er, polis, sivil vatandaş, korucu )

Külliye ile ilgili büyüklerimiz ile görüşmelerimizde 1053 nizamnameye göre uzuv kaybı %40 üzerinde olan herkes vazife malulü olurken, uzuv kaybı %40 derecenin altında kalan yani %39 ise gazi olamıyor, 1053 nizamname mağduru olduğu açık ve net.

T.C. kanunlarda hakların verildiğini ana yasanın 60 cı maddesi ve 35ci maddesine göre fakat S.G.K. mahkemeyi kazansa da kanunları yasaları uygulamadığı sürekli yıldırma bıktırma ve haklarından soğutma baskısı yaptığını sunumlarda anlattık.

Bürokrasi ve sağlık mücadelesi verdiğimizi yıllarca anlattık. Kimse bizi duymadı, kimsede görmedi. Hukuk mücadelesi verdik mahkemelerden mahkeme ye de değişti. Mahkemenin birisi haklarımızı verirken başka bir mahkeme haklarımızı vermedi. Sonuç olarak ortada çok büyük bir mağduriyet var bu mağduriyeti devlet, hükümet meydana getiriyor ve hükümetinde işine geliyor durumu ortaya çıkıyor.

5434 nolu kanunun 45,56 ve 5510 nolu kanunun 47ci maddesi, birde 2330 nolu kanuna göre nakdi tazminat alan herkesin vazife malulü olma hakkı olduğunu 1053 nizamnamenin değişmesini, yada yukarıda bahsettiğimiz kanunları SGK nın yüzdelik ve derecesine bakmadan uyuşturucu ve içki kullanmamışsa haklarının verilmesi için sunumlarımızı yaptık.

Toplantıdan ayrılırken bir konsensüs kurularak bütün STK lar bir araya gelerek bu sorunları ortadan kaldırmak için bir araya geleceğimizin ve kanaat önderi olarak Mustafa GAZİM ile sürekli kontakta olacaklarını sözlü olarak şifahen söylendi. Henüz bir hareketlilik başlamadı, artık başlasın istiyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip ERDOĞAN;

Devlet Baba sizsiniz. Sizden başka kimsemiz yok.

Bu olayın tek çözümü siz siniz, 19000 kişi ve çevresi sizin ağzından çıkacak bir kelimeye, vereceğiniz bir talimata bakıyor, 19000 vazife malulü olamayan gazilerimiz sizden bu seçimde haber bekliyor.

Yıllardır sizi vazife malulü olamayan gazilerimiz ile ilgili kandırdılar, size yanlış bilgi verdiler,

Bizleri devletten para ya da iş almak için kendilerini vurdular diye size rapor ettiler. Maaş istemiyorlar kamuda çokları işe başladı, sadece madalya istiyorlar diye de size rapor edildi. Böyle bir şey yok. Herkes vazife malulü unvanını, madalyasını, rozetini ve gazilik beraatını öldüğünde tabutunun üzeri Türk bayrağına sarılmasını bekliyor. Kamuda da sadece sayılı 500 ya da 1000 kişi istihdam edildi, işe girme imkânımızın önü kesildi. Yaş sınırı ve mülakat olduğundan işe şuan itibarı ile alımlar maalesef yok.

Terörle mücadele sırasında yaralandık elimizde milli savunma bakanlığı ve içişleri bakanlığına bağlı personel bilgisi belgesi olduğu halde askerlik sebebi ve tesirinden dolayı içki içmemişiz. Uyuşturucu kullanmamışız,

Sadece yara almamız 1053 nizamnameye göre yüzde 40 ın altında olduğundan dolayı vazife malulü olamayan 19000 gazimizin elinde belge var şimdi soruyoruz?

Bir kelime ile biz gazi miyiz? Gazi değil miyiz?

Sevgili kardeşlerim bu yazımız siyasi değildir

Sadece fikirdir. Vazife malulü sayılamayan gaziler lütfen bir yorum ya da, cimer den bu yazıyı kopyalayıp yapıştırırsanız, hakların hak sahiplerine teslim edilmesi hak olacaktır. Sadece bir emek, biraz gayret ve birazda sabır gerektiriyor.

Yazmaya devam edeceğim

MUSTAFA GAZİM

Doğru yerdesiniz doğru adrestesiniz beni izlemeye devam edin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum