Cüneyt Şaşmaz
Şeytan'ın Gör Dediği: "ASLAN AMCA''?!
"Amerika istediğini hep yarattığı kaosla alıyor.
Mesela 15 Temmuz olmasaydı, Erdoğan böyle Cumhurbaşkanı olarak kalamazdı ve Gezi kalkışması da olmasaydı, halk böyle baskı altına girmezdi.
Amerika şimdi aynı kaosu Kanal İstanbul için yaratacak ve siz de yine tuzağa düşeceksiniz."
https://twitter.com/aslanamca2021/status/1405072673621807105
Yani?!
Derinliğini ölçmediğin ve/veya ölçemediğin su’larda gezinme!
Demem o ki:
Süreç’te, "Enformasyon zehirlenmesi" işin bir boyut’u.
Diğer husus; "Kimi zaman ne’yin söylendiği önemlidir, kimi zaman kim’in söylediği, kimi zaman da kimin neyi söylediği vb."
Nüans?!
Beyan esas, ne var ki, her daim itimat da kontrol’e mani değil.
Demem şu ki:
Para'nın, adalet'i kendine emir bilmiş adamlara ve kadınlara yetmediğini, geriye kalan her şeyi işgal etme'ye yettiğini iddia eden, Twitter'da "Aslan Amca" rumuzuyla (@aslanamca2021) yazan ama kim olduğu belli olmayan bir hesap var?!
Türkiye'nin gündemleri konusunda yazdıkları ve iddiaları vahim!?
Hal böyleyken...
Son yazımda, "Atatürk Türkiye'si bu defa doğru ayak'ta ise Erdoğan, 'Kandırıldık, Allah bizi affetsin' dediği halde, Ergenekon/Balyoz kumpas davaları niçin Yargıtay'da bekletiliyor?! Yeniden yargılama yapılmayacak ise nedir bu ketumiyet" diye sormuştum.
Cevap, "Aslan Amca"dan geldi:
"Balyoz davasının beraat kararları bozuldu.
Devlete karşı Ergenekon operasyonu tekrar başlıyor.
Joe Biden'ın Erdoğan'dan bunu isteyeceğini söylemiştim."
Algı illüzyonu yaşamamak için "Gördüklerinin yarısına duyduklarınızın hiçbirine"!?
"Aslan Amca"nın Twitter hesabında yer alan iddialarını aynen aktarıyorum:
"Amerika'nın yapacağı operasyonları öncesinden söylememe rağmen kimse buna mani olamıyor ve herkes bir çaresizlik yaşıyor.
Ben kahin değilim.
Korona aşılarının çıkacağı tarihi bilmemin arkasında Amerika'nın beklettiği o aşıları Joe Biden'ın başkanlığından sonra dağıtmak için kargo şirketleriyle yaptığı anlaşmayı görmem var.
Uğur Şahin ve diğerlerinin bulduğu bir aşı yok.
https://twitter.com/TugbaAktasT/status/1405157260477743108/photo/1
Hükümeti denetleyecek bir devlet vardı ama o da FETÖ peşinde aklını kaybetti.
Amerika kasıtlı olarak yarattığı bir örgütü devletin önüne atıp onun delirmesine neden oldu.
Amerika'yı çözmek yerine 'Bugün kaç FETÖCÜ yakaladım?' diye kendine soran bir devlet.
Amerika'nın FETÖ gibi örgütler üzerinden devlete sızmasına artık gerek yok.
Çünkü Halkbank davası nedeniyle Türk devleti Amerika ne isterse onu yapıyor.
Halkbank devletin bankası AKP'nin değil ve Amerika'da gerçekte yargılanan AKP değil devlet.
Bu nedenle Amerika ne isterse devlet onu yapacak.
Bunda kendi vatansever kadrolarından vazgeçmekte var.
Devlet böyle düşmeyecekti, çünkü kurtlukta düşeni yerler.
İşte bu nedenle KHK'lılar her ne kadar affedilecek olsa da TSK ve MİT gibi kurumlara dönüş mümkün değil.
Tarsus'taki kazıda Hristiyanlığı değiştirecek orjinal bir İncil bulundu.
Hatta, kazıdan hemen sonra Papa Franciscus Ankara'ya gelmişti ama o İncil'in saklanması için bir anlaşmaya varıldı.
Kazıya tanıklık eden polislerin ölmesinin sebebi de bu anlaşmaydı.
Kanal İstanbul'dan sonra Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi tamamlanmış olacak ve 10 sene içinde Türkler kendilerine yeni bir devlet kuracak.
Amerika'nın bu dünyanın çok ötesinde bir aklı var ama aynı Amerika bu kusursuz aklını bir kenara bırakıp, Büyük Ortadoğu Projesi'ni Hristiyanlık ve Yahudilik inancı üzerine kurguladı.
Yani, evet adamlar inancı gereği bu toprakları istiyor.
Kanal İstanbul'dan sonra Büyük Ortadoğu Projesi tamamlanmış olacak ve bu da Amerika'ya hizmetini bitiren AKP'nin tasfiye sürecini başlatacak.
Dolayısıyla Amerika yeni hükümeti getirene kadar ekonomi düzelmez.
Dolar 10 lirayı rahat geçer.
Kanal İstanbul'un Montrö ve Lozan'ı iptal edeceğini TSK da biliyor ama buna tepki veremiyor?!
Çünkü Graham Fuller'in yaptığı Ergenekon ve 15 Temmuz operasyonları, TSK'nın bütün aklını götürdü.
Graham Fuller'in düşman olarak yarattığı FETÖ'den ötesine çalışacak TSK'nın bir aklı yok.
Ekrem İmamoğlu sizi Kanal İstanbul'a karşı direnişe çağıracak.
Bu tuzak çünkü bir ayaklanma o kanala hizmet eder.
Siz bunun yerine Ekrem İmamoğlu'ndan Erdoğan'ın diplomasını çıkarıp Amerika'ya atılan imzaların iptal olmasını isteyin ama siz bunu yapmazsınız.
Amerika kazandı.
Kanal İstanbul'a engel olmak için bir şey yapabilir misiniz?
Doğrusunu söylemek gerekirse, bir şey yapamazsınız.
Amerika her ne kadar Halkbank davası üzerinden yaptığı şantajla buna ulaşmış olsa da burada bir zor kullanma yok.
O kanalı sadece Erdoğan'ın diploması iptal edebilir.
İstanbul Belediyesi'nin arşivinde Erdoğan'ın diplomasının olduğunu ama Ekrem İmamoğlu'nun o diplomayı asla çıkarmayacağını çünkü bunu yapması halinde Amerika'nın çok istediği Kanal İstanbul'un iptal olacağını söylemiştim ki, beni doğrulayan haber gelmiş.
Kanal İstanbul'dan sonra Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti eyaletlere bölünüp dağılacak ve bu da Atatürk'ü mazi yapacak.
AKP ve FETÖ'yü yaratan Graham Fuller 'Ben Atatürk'ü yok edeceğim' derken kastettiği tam da buydu ama bu sözü kimse anlamadı.
Putin eğer kendi menfaati için size yardımcı olmazsa, Amerika sizi paramparça edecek ve bundan da bir kurtuluşunuz yok.
Bu ayın sonunda temeli atılacak o kanalın Montrö ve Lozan'ı iptal edeceğini bütün dünya biliyor.
Bu ayın sonunda Montrö ve Lozan'ı iptal edecek kanalın temeli atılacak.
Ayrıca Dünya Bankası daha bugün Türkiye'deki ekonominin battığını açıklamış ama burada kendini asker olarak tanıtan şarlatanlar hala devletin ülkeyi kurtaracağından söz ediyor.
Devlet önce kendini kurtarsın.
Amerikan ve İngiliz savaş gemilerinin Haziran ayı gibi burada olacağını söylemiştim ve pek çoğunuz da buna inanmamıştı.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Türk Devleti Amerika'daki Halkbank davasına karşılık Montrö ve Lozan'dan vazgeçti.
İstanbul artık onların.
Amerika'nın en değerli Büyükelçiliği Ankara'da bulunur ve oraya atanan diplomatlar Amerika'nın en iyi kadrolarıdır.
İşte bu nedenle Ankara'nın başına Amerika'nın istemediği biri gelemez.
Ekrem İmamoğlu gibi Mansur Yavaş'tan da fazla bir şey beklemeyin sonra üzülürsünüz.
Türk Devleti, Amerika'nın işi bitene kadar Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını garanti edince, Amerika da Türk devletinin istediği FETÖ'ye operasyon iznini verdi ama Zekeriya Öz ve Adil Öksüz gibi imamlara dokunmamak şartıyla.
Sedat Peker'in söz ettiği anlaşmanın ayrıntısı böyledir.
Türkiye ve Amerika arasında gizli bir anlaşma oldu.
Bu anlaşmaya göre, imamlarına dokunmamak şartıyla Türkiye'nin FETÖ'ye operasyon yapmasına Amerika izin verecek ve buna karşılık Amerika'nın işi bitene kadar Erdoğan iktidar kalacaktı.
Türk Devleti her şeyini işte o gün kaybetti.
Sedat Peker son konuşmasında, Devlet'in Zekeriya Öz ve Adil Öksüz gibi FETÖ imamlarının yurt dışına kaçmasına izin verdiğini söyleyerek beni doğruladı.
Amerikan ve Türk Devleti arasında yapılan bütün kirli anlaşmaları biliyorum.
Ekrem İmamoğlu burada Erdoğan'ın diplomasının kendisinde olduğunu kabul etmiş ama bunun bir devlet sırrı olduğu için kimseye veremeyeceğini de söylemiş.
O diplomanın, Amerika'nın 50 senelik emeğini yok edeceğini ve bu nedenle de İmamoğlu'nun bu işi yapmayacağını size söylemiştim.
Tonlarca uyuşturucuyu Meksika'dan ve Kolombiya'dan gemilerle toplayıp getireceksin ve bunu da Avrupa'ya satacaksın ama bundan Amerika'nın haberi olmayacak!
Böyle büyük bir uyuşturucu trafiğini Amerikalı generallerin dahli olmadan AKP yapamazdı ama o generalleri kimse bilmez.
Amerikalı generallerin başında olduğu uyuşturucu işini AKP'nin üzerine bırakacağını öncesinden size anlatacak ve buna rağmen kimsenin dokunamayacağı biriyim.
Bu dokunulmazlığımı filmin üzerinde yaşamamdan alıyorum.
Filme girersem beni böyle konuşturmazlar.
Montrö ve Lozan'ı iptal edecek Kanal İstanbul'a TSK'nın bir tepki vermemesinin sebebi, TSK'nın başında şu an Fuller'in adamlarının olması.
Fuller'in AKP ve FETÖ üzerinden yaptığı o Ergenekon operasyonu olmasaydı, Hulusi Akar ve Yaşar Güler TSK'nın başına böyle gelemezdi.
Benim buraya yazdıklarım sizin gerçeğiniz olmaya başladı ama bunun olmasını istemezdim.
Halkbank davasından önce Joe Biden'ın 'Ya Kanal İstanbul'u yapın ya Montrö ve Lozan'dan vazgeçin ya da ben sizi taş devrine göndereyim' dediğini ve bunun üzerine devletin Kanal İstanbul'a Haziran sonu gibi başlayacağını söylemiştim ve söylediğim gibi de oldu.
26 Haziran'da.
Ben analiz yapmıyorum.
Ben bilgi paylaşıyorum.
Bu nedenle buraya yazdıklarımın çıkması çok normal.
Bir şey daha!
Sizi silahla değil ihanetle bitirecekler çünkü güvendiğiniz herkes onların adamı çıkacak.
Kimseye güvenmeyin ve kimsenin peşinden de gitmeyin.
İngiliz savaş gemileri şu an Sarayburnu'nda demir atmış, Montrö ve Lozan'ı iptal edecek Kanal İstanbul'un temelinin atılacağı günü bekliyor.
TSK buna bir tepki vermiyor çünkü TSK'yı Fuller tasfiye etti.
Fuller'i anlamayan bir devlet beni nasıl anlasın?
Ankara'dan beni merak edenler varmış.
Ben sizin ulaşabileceğiniz biri değilim.
Bunun yerine devletinizi kurtarmak için kafa yorun çünkü New York'takiler kaleminizi kırmış.
Kanal İstanbul'un temelinin atılmasından sonra, çok değil 10 sene içinde Türkiye diye bir devlet kalmayacak.
Erdoğan'ın dağıttığı ekonomiyi toparlayacak ama Erdoğan'ın Amerika'ya attığı imzaları kullanıp Türkiye'yi eyaletlere bölecek koalisyon hükümeti içinde HDP ve Kürtler de olacak.
HDP'ye açılan kapatma davasına buradan bakın.
Mağdur olmadan iktidar olamazsın."
https://twitter.com/aslanamca2021
Hasılı:
Görünüşe göre, Putin üstünün çizildiğinin farkında, sadece zamanını bekliyor.
"Aslan Amca", yeni dünya düzeninde, mevcut bir çok liderin değişeceğini (Netanyahu, Paşinyan) ve yerlerine yüksek kalibreli kişilerin geleceğini söylemişti.
Demem o ki:
"Aslan Amca", kendini maddeden ve dünyevi unsurlardan soyutladığı için olanları ve olacakları tüm çıplaklığıyla görüyor.
Nüans?!
Hayatın basit karmaşasından uzak olması ve olaylara üst perdeden bakması, onu doğrudan bilginin özüne ulaştırıyor.
Başka?!
Bilginin gücüne hakim olan, insanlığa hükmeder!
Hasılı:
Devlet'i ele geçiren irade, 2007'de terörist'le masa'ya oturup, vatanı koruyanları terörist diye yaftaladı, izledi, dinledi.
Bu adalet anlayışı tüm denge'leri ters yüz etti.
Ayak'lar baş, baş'lar ayak...
Nüans?!
Türkiye hasta ve rahatsızlık derin'leşerek devam ediyor.
"İnme" iner mi sorusu yersiz, "inmiş".
Sistem "Felç" ve/veya çıkan çivi'lerden mülhem sistem "kaos değirmeni"ne su taşımaya devam ediyor.
Demem şu ki:
Küçük ama "genel" hakkında fikir veren o kadar çok "nüans" var ki, yazmakla bitmez.
Yaz takvim'i kapsamında çekilen fotoğraf ortada.
Ne var ki, medya işin kolayına kaçıyor, muhalefet de.
Ezcümle:
Sadece ter akıtmak yetmez, neyi neden yaptığınızı her daim bilmek elzem.
Dün'ün güneş'i ile kuruyan herhangi bir çamaşır var mı?!
Su testisi su yol'unda kırılmadan önce ne yapacaksan yapacaksın, öngöreceksin.
Erdoğan'ı övmek ya da Erdoğan'ı eleştirmek üzerine kurulu düzen'de, nüans'lar hayat memat mesele.
Cüneyt Şaşmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.