Rifat Sait
Susurluk Ayranını Özleyeceğim
Zaman ne çabuk geçiyor. Bundan üç yıl önce 1 Temmuz 2016 tarihinde Osmangazi köprüsünün açılışında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan kurdeleyi keserken hemen arkasında yer almıştım. Yanında Arnavutluk Başbakanı Sayın Edi Rama, zamanın ulaştırma bakanı Sayın Ahmet Arslan ve yoların kralı (Onun deyimiyle yolların kralı değil kuralı olur diyen ) Sayın Binali Yıldırım vardı.
Reis’ten bana esprili ve tarihi sözler: “İzmir’e bu kıyağımızı unutma !”
Osmangazi köprüsünün açıldığı günü, mübarek Ramazan Ay’ı idi. Açılıştan sonra on binlerce kişinin katılımında birlikte iftar yaptık. İftar sonrası Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Binali beyin olduğu yere gittim. Selam verdim. Reis beni görünce, “Rifat, İzmir’den mi geldiniz diye sordu? Evet, Sayın Cumhurbaşkanım dedim. Sonra ikinci soru geldi. Buraya ne kadar zamanda geldiniz? Altı saatte geldik diye cevap verdim. Sonra şu esprili tarihi sözü söyledi. Bu yol bitince 3,5 saatte geleceksiniz. İzmir’e bu Kıyağımızı da unutma” dedi.
Yugoslavya otoyolları
Dede toprağı Kosova bir zamanlar eski Yugoslavya’nın muhtariyet diye anılan bölgesiydi. Bir yanda ABD’nin liderliğinde NATO diğer yandan Sovyetler Birliği liderliğinde Varşova paktı Doğu Bloku ülkeleri. İşite o sırada Yugoslavya Tito’nun önderliğinde Bağlantısız ülkelerin liderliğini yapıyordu. Ortadoğu’dan Avrupa’ya Yugoslavya üzerinden geçiliyordu. Daha 1980’li yıllarda Yugoslavya muhteşem otoyollar yapmıştı. Askeri güç olarak da Avrupa’nın dördüncü büyük gücüydü. Yaptığı yollar Yugoslavya’ya ticari avantajlar sağlamıştı.
Konak Tüneli
CHP’nin üç (Y) kuralı vardır. Yapmaz, Yapamaz ve Yaptırmaz. Nitekim Türk siyasi tarihine baktığınızda bunu görürsünüz. Bunları söyleyince rahmetli Özal aklımıza geliyor. Köprüyü satıp sattırmayacağı konusunda canlı yayında yaptığı tarihi münakaşa hala aklımızdadır. Son dönemde ise Sayın Binali Yıldırım’ın 35 projesinden biri olan İzmir konak tüneli de CHP tarafından eleştirilmiş ama bu tüneli ilk kullananlar da yine CHP’liler olmuştu. Saatler sonra gittiğimiz Konak yolu, bu tünel ile 5 dakikada gidilen bir yer oldu. Allah razı olsun.
Edirne-İzmir 5,5 saat olacak
Bitti mi? Tabiki hayır. Şimdi de sırada Edirne-İstanbul-Ankara Otoyolu ile İzmir-Aydın, İzmir-Çeşme Otoyolu birleştirme çalışmaları var. Türkiye ekonomisinin omurgasını oluşturan Marmara ve Ege Bölgeleri tam erişme kontrollü otoyol ağı ile bağlanacak. Yapımı devam eden Kuzey Marmara Otoyolu (Yavuz Sultan Selim Köprüsü dâhil), Çanakkale Malkara Otoyolu (1915 Çanakkale Köprüsü dâhil) ve yapımı planlanan Kınalı-Malkara ve Çanakkale-Savaştepe Otoyolu ile birlikte Marmara Otoyol entegrasyonu tamamlanacak. Aslında şu haliyle bile Edirne-İstanbul otobanı 2 saat, ardından yeni İzmir yolu 3,5 saat, yani Edirne-İzmir yolu toplam 5,5 saat süren bir yol oldu.
Fahri Balkan şehri İzmir Balkanlara çok yaklaştı
Daha önce yazıp söylemiştik. İzmir, Balkan coğrafyasında değil ama nüfusunun neredeyse yarısı Balkan göçmeni ve muhacirlerinden müteşekkil olduğu için Fahri bir Balkan kentidir. İstanbul-İzmir yeni otoyolu ile İzmir Balkanlara daha çok yaklaştı. İzmir’den Balkanlara karayolu ile gidecekler için de bu yollar harika oldu.
Atatürk’ün Ankara’daki geniş yol hikâyesi
Meyve veren ağaç taşlanır ya. Son derece ileri görüşlü bir lider olan Atatürk de 1925 yılında Ulus - Kavaklıdere arasında uzanan ve kentin en geniş yolu yapılırken, halk bu genişliği yadırgamıştı. O zaman nüfus da araba da az… Bazıları “Bu kadar geniş yol açılır mı? Herhalde alkol aldı hesaplayamadı!” diyorlarmış.
Hatta ertesi gün yaverinin, paşam 5 şerit çok fazla akşam belki dün akşam iyi hesaplanmadı demesi üzerine Atatürk’ün evet yanlış yapmışız 5 şerit yetmez 7 şeride çıkarın dediği iddia edilir. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ileri görüşü bu kadarla kalmadı. Yol boyunca çocukların rahatlıkla oynamaları, insanların dinlenebilmeleri için parklarının temiz havasını da halkın hizmetine sundu. Gençlik Parkı, Sıhhiye Parkı, Kızılay Parkı, Güven Park, Kuğulu Park… O gün Atatürk’ü eleştirenler bugün Tayyip beyi aynı şey için eleştiriyor.
İtalya size iyi bir örnek olabilir
Yoların pahalı olduğunu söyleyen arkadaşların İtalya’ya gitmeleri gerekiyor. Geçen ay İtalya’daydım. Bizzat devlet soygununu gördüm. Her gittiğiniz İtalya kentinin belediyesi sizden araç giriş vergisi alıyor. Karşılığında herhangi bir hizmet falan da vermiyor. Hatta kaldığınız oteller bile ücretlere kalma vergisi ekliyorlar. Hadi isterseniz itiraz edin.
Trafik polisi radarları ve hız kameraları
Yollar harika. Devletin en üst mevkileri İstanbul- İzmir yolunun 3,5 saate düştüğünü söylüyorlar. Bunu gerçekleştirebilmeniz için ortalama 130 ve üzeri bir hız yapmanız lazım. Oysa otoban hız limiti 120 Km. Altınızdaki araçlar dokunduğunuzda bu sürati yapabiliyorlar. Diyeceğim o ki saatte 180 ve üzeri değil tabi ama bu otobanlarda makul hızlar da anlayışla karşılanmalı. Mükemmel otoyollar yapıp bu yollara polis kontrolleri ve radarlar koyarak çelişkili duruma düşmemek gerek. Ayrıca İstanbul’da yaşadığım özellikle belirtmek istediğim ve oldukça saçma olan bir uygulamanın derhal değişmesi gerekir. Florya tarafında sahil kısmında hız sınırı 20 Km. Hayır yanlış duymadınız, sadece 20 Km. Bu hız sınırına bisikletler bile girer. 20 Km hız sınırı levhasını görünce inanamadım. Ama inanın aracı 20 Km hız ile götürmeye çok zorlandım. Arabanın gazına bile dokunmasam araç 30-40 Km hızı kendiliğinden yapıyor. Burada bu kadar yavaş gidilmesini gerektiren stratejik bir durum mu var? Karıncalar için koruma tedbiri falan mı alındı yoksa? Bu hız limitlerinin tekrardan revize edilmesi gerekiyor.
34’ü-35’e 3,5 saate bağladık ama İstanbul’dan çıkmak zaman alıyor
İstanbul’u İzmir’e yani 34’ü 35’e bağladık. Hem de 3,5 saatte. Aslında i 3,5 saat deyince 35 İzmir için güzel bir tevafuk olmuş doğrusu. Yalnız sadece İstanbul’dan çıkış 1 saati ve hatta daha fazla bir zamanı bulabiliyor. Bunun düzeltilmesi gerek. Yani yolun üçte biri İstanbul şehir içi trafiğinde geçiyor. İstanbul’dan şehir dışı yolculuk yapacaklar için çok kısa sürede köprülere ulaşma ve geçme imkânları oluşturulmalıdır. Hıncal Uluç’un son yazısında yazdığı benzetme harika olmuş Hıncal Uluç diyor ki ; “Beylikdüzü, Hadımköy'de, bizim ailecek çok sevdiğimiz Kilisli Lokantası var, artık gidemiyoruz. Çünkü son pazar gidişimizde dönüşümüz, 3,5 saat sürmüştü.”
Susurluk ayranını özleyeceğiz
İzmir-İstanbul eski yol güzergâhında Susurluk’a uğrayıp mola vermek ve Susurluk’un meşhur ayranını içmek adettendi. Giderken yani 4 Ağustos’ta protokol açılışından sonra son bir kez bu eski yolu kullanmak istedik. Susurluk’ta mola verdik ve ayranı içtik. Sanırım bir süre Susurluk’u ve ayranını özleyeceğiz.
Yol ücreti çelişkisi
Eski yol üzerindeki tesisler ve esnaf yeni yolun ücretini yakından takip ediyor. Bu arada bu esnafın bir an önce yeni yola taşınmaları gerekiyor. Bu arada 4 Ağustosta eski yoldan giderken Susurluk’ta mola verdiğimizde dinlenme tesisinde takılar satan bir esnaf bayan bana ilginç bir soru sordu. Bayramda yeni yol ücretsiz mi olacak diye sordu? Esnaf bedava olmasını istemiyor. Zira bedava olursa satışlarımız çok düşer dediler. Yani anlayacağınız, birileri yeni yolun ücretini eleştiriyor ama Susurluk ve diğer eski güzergâhtaki yerleşim yerindeki dinlenme tesisleri için bu güzel bir şey. Yol ücreti olunca araçlar eski yolu tercih ederler ve onlardan alışveriş yaparlar diye bekliyorlar. Yani böyle bir ilginç çelişki var.
Elveda Susurluk merhaba Kemalpaşa
Yeni açılan yol ile birlikte mecazi anlamda Susurluk’a elveda, yeni geçiş noktası olan İzmir’in Kemalpaşa ilçesine merhaba diyoruz. Kemalpaşa artık çok daha fazla duyulacak ve bilinecek. Kemalpaşa’da Binali beyin 35 önemli projesinden biri olan Lojistik köyü projesi dikkat çekiyor. İzmir-İstanbul yeni otobanının açılışı bu projeye can kazandıracak. Bu arada Kemalpaşa’ya özel sektör için yatırımlar ve tesisler yapmasını naçizane öneriyorum. Zira Susurluk ayranının yerini Kemalpaşa’nın meşhur kirazı alacak görünüyor.
Sırada İzmir-Ankara YHT var
Bu yol İzmir ve İzmirliler için çok güzel oldu. Yapanlara ve vesile olanlara çok teşekkür ederiz. En başta Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz ama projenin mimarlarından son Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’a hassaten teşekkürü bor biliriz. Binali bey, ilginçtir hem İzmir hem İstanbul’da Belediye Başkanlığı seçimini kazanamadı ama hem İstanbul hem İzmirlilerin bu yolu her kullandığında yürekten bir teşekkürü alacaktır. Ancak ona iki sene sonra inşallah bir teşekkürümüz daha olacak. Zira yeni onun bir projesi olan İzmir-Ankara hızlı tren projesi de (YHT- Türk Hava Yolları THY’nin tersten okunuşu) inşallah 2 yıl içinde bitecek. Böylece 2,5 saatte İzmir’den Ankara’ya gidilebilecek. İzmir’den İstanbul 3,5, Ankara 2,5 saat …dilekolay…. İşin garibi Susurluk’u özleyeceğim.