NURAY BAŞARAN

Aslına bakarsanız en büyük borsa , bu ara Tarım Bakanlığında. Zira,  hem et hem de yaş sebze fiyatlarındaki problemler,  bu bakanlıkta aynı zamanda en büyük rantı da yaratmış durumda.  

Fiyatlar fırlayınca ve ithalat tek çare olunca; hem et,  hem de sebze ithalatı için aracıların biri gelip biri gidiyor Bakanlığa…

Fiyatları fırlayan soğan ve sarımsağın kokuları çoktan bakanlık koridorlarını sarmış durumda…

Bu çerçevede bir de-  hem et hem de sebze fiyatlarını düşürmek için- Bakanlığa verilen bütçe var ki, herkesin gözü burada.

Peki bu durumda nasıl bir yöntem izleniyor? Ne gibi tedbirler alınıyor? Son gelişmelere bakınca belki doğru soru; ‘Tarım Bakanlığı yönetilebiliyor mu? ‘sorusu.

Bu soru da ne şimdi diye sorabilirsiniz. Ama anlatacaklarımdan sonra hak vereceksiniz.

Aslında bakanlıkta en büyük yük elbette Bakan Bekir Pakdemirli’de.  Böyle olması da doğal. Ancak Pakdemirli şu anda bir kıskacın içerisinde. Ve hareket etmesi de kolay kolay mümkün görünmüyor.

Zira hem kardeşinin baskısı – bilindiği gibi kardeşi FETÖ iltisaklı olduğu iddiasıyla tutuklu - hem de bakanlıkta bir şekilde yapamadığı kadrolaşma nedeniyle,  adeta eli kolu bağlanmış durumda. 

Öte yandan bakanlık koridorlarında mırıldananlara ve uygulamalara bakınca,  insan sanki Bakanlığa başka bir partiden bakan atanmış da onun sancıları var sanır. 

Hatta bu nedenle de , -alt kadrolardaki iş bilmezlik nedeniyle- zaman zaman daha eski bakan ve eski kadrolara danışılırken, çözüm bulmak bir yana,  işler daha da içinden çıkılmaz hale geliyor. Hatta bu danışılan kişiler arasında şu sıralar eski bakanların özel kalem müdürleri bile var…O özel kalem müdürleri ki şimdilerde bazı birimlere genel müdür olarak atanıyor.

Peki bu kadrolar nasıl oluşturuluyor ya da oluşturuldu?

Bunları anlamak için iki örneği incelemek yeterli . Bir tanesi,  şu anda yaşanan sıkıntıların doğrudan ilintili olduğu Tarım Reformu Genel Müdürlüğü kadroları.

Malum daha önceki Tarım Bakanı Faruk Çelik’in oğlu Enes Çelik 2016 yılında Uğur Büyükhatipoğlu'nun kızı  ile evlenmişti. 

Ve bu sayede bu Genel Müdürlüğe atamalar olmuştu (!)

Şanlıurfa Su ve Kanalizasyon İdaresi (ŞUSKİ) Genel Müdürü iken dönemin Belediye Başkanı Celalettin Güvenç tarafından görevden alınan Uğur Büyükhatipoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Mali Yardımlar Daire Başkanlığı görevine , ardından da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı olmuştu.

Ancak bu, gün yüzüne çıkınca ve Büyükhatipoğlu’nun Bakanlıkta farklı sıkıntıları da olunca;  hemen yeni bir yöntem ve tedbir geliştirilmişti…

Bu kez de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, birbirlerinin akrabalarını karşılıklı olarak kendi kurumlarına atamıştı. 

Bakan Faruk Çelik'in dünürü Uğur Büyükhatipoğlu genel müdür; Bakan Faruk Özlü'nün ağabeyi Hasan Özlü ise müsteşar yardımcısı olmuştu. 

Yani bu kez de; Devlet Su İşleri'nde (DSİ) Daire Başkanlığı ve Başmüfettiş görevinde bulunan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'nün ağabeyi Hasan Özlü  Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'ne Daire Başkanı olarak atanmıştı. Hasan Özlü, daha sonra  da Tarım Bakanlığı'nda Müsteşar Yardımcılığı vekilliğine getirilmişti.

Çok karmaşık değil mi? 

Maalesef öyle. Akraba-eş-dost atamasıyla işler götürülünce;  Ak Parti’de , ‘kim kimin kardeşi? Kim kimin dünürü? Ya da hangi dünür, hangi kardeş, hangi görevde?’ insan yazarken yoruluyor!

Neyse Tarım Bakanlığı’na dönecek olursak;  tam bu aşamada bir de Ak Parti Genel Merkezi’nde önemli bir pozisyonda abisi olan Mehmet Hadi Tunç da Bakan Yardımcısı olmaz mı?. 

Bakan Pakdemirli ise;  daha önce çalıştığı kurum Turkcell’den bir iki danışmanla göreve gelse de, bürokraside eski bakanların kadroları ve genel müdürlere mahkum olup,  yardımcı olarak da "Genel Merkez gücünü" arkasına alan yapılar ile hiç hareket edemez hale geldi. 

Kendi kadrolarını atamak ise talep etmesine rağmen böyle bir yapıda elbette gerçekleşmedi…

Hal böyle olunca ; sıkıntıların altından kalkmak da, yönetmekte de sorunların olduğu Tarım Bakanlığı’nda,  şimdilerde (kulislerde konuşulanlara göre)  bir de eski bakanlardan birinin ekibi devreye giriyor. Ve olanlar oluyor. Ekipler çarpışıyor ve yeni bakan ise ekibini kuramamış durumda.

Yani Tarım Bakanlığında davul başkasında,  tokmak başkasında….Peki ama bu tokmak kimin kafasını koparacak?

Yarın devam edeceğiz.