TCK 216

Türkiye’de son dönemde birçok konser ve festival çeşitli gerekçeler öne sürülerek iptal ediliyor.
Son dört ayda iptal edilen festivaller ve konserlerin -sözüm ona- gerekçeleri ile listesi şöyle:

• Eskişehir Anadolu Fest (12-15 Mayıs)
Eskişehir Valiliği’nin 15 gün süreyle “açık alanlardaki etkinlikleri yasaklaması” nedeniyle 12-15 Mayıs’ta yapılması planlanan Anadolu Fest, ilk olarak 9-12 Haziran’a ertelenmişti.
Festival, “erteleme kararının” ardından Eskişehir’de Valilik tarafından “terör örgütlerinin eylem hazırlığı içinde bulunması”gerekçe gösterilerek yasaklandı.

Anadolu Fest’in organizatörleri, festivali 9-12 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirmek üzere yaptıkları çalışmaların sonuçsuz kaldığını duyurdu.

• Muş Metin-Kemal Kahraman Konseri
Metin-Kemal Kahraman kardeşlerin 17 Mayıs 2022’de yapılması planlanan Muş konseri, Valilik tarafından yasaklandı.

• Aynur Doğan Bursa ve Kocaeli Konserleri
Kocaeli Derince Belediyesi, sanatçı Aynur Doğan’ın 20 Mayıs’ta ilçede vereceği konseri iptal etti.
Kocaeli konserinin iptalinin ardından sanatçının Bursa konseri de iptal edildi.

• Niyazi Koyuncu Pendik Konseri (25 Mayıs)
Niyazi Koyuncu’nun Pendik’te vereceği konseri engellendi.
Pendik Belediyesi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Pendik Belediyesi’nin; müzisyen Niyazi Koyuncu’nun Pendik meydanlarında konser icrasını yasakladığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. İptalinden sonra haberdar olduğumuz konser, Pendik Halk Eğitim Merkezi tarafından programlanmış, yine aynı merkez tarafından iptal edilmiştir. Konserin organizasyonu ya da iptal edilmesinde Pendik Belediyesi’nin hiçbir dahli yoktur. Müzisyenin iddiası tümüyle asılsızdır” ifadelerini kullandı.

• Yıldız Teknik Üniversitesi Bahar Şenliği (25-26 Mayıs)
25 Mayıs ve 26 Mayıs tarihleri için planlanan konserler, Pençe-Kilit Operasyonu’nda hayatını kaybeden askerler nedeniyle iptal edildi.

• ODTÜ Bahar Şenliği (25-28 Mayıs)
Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ), 34. ODTÜ Uluslararası Bahar Şenliği konserleri rektörlük tarafından iptal edildi.
ODTÜ Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamada, iptal gerekçesinin “Pençe-Kilit Operasyonu’nda hayatını kaybeden askerler”olduğu belirtildi.

• Başkent Kültür Yolu Festivali - Güney Koreli Grup Mirae Konseri (4 Haziran)

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Başkent Kültür Yolu Festivali’nde sahne alacak Güney Koreli Mirae konseri, grubun “eşcinselliği yaymayı misyon edindikleri” iddiasıyla hedef gösterildi. Konser, tepkilerin ardından iptal edildi.

• Başkent Kültür Yolu Festivali Ara MalikianKonseri
11 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu’nda yapılması açıklanan konserin neden iptal edildiğine dair bir açıklama yapılmadı.

• Munzur Kültür Ve Doğa Festivali (21-24 Temmuz)
Munzur Kültür Ve Doğa Festivali Tertip Komitesi, Tunceli Valiliği’nin aldığı yasak kararları nedeniyle festivali iptal etti.

• Kazdağı Ekoloji Festivali (22-26 Temmuz)
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından düzenlenen Kazdağı Ekoloji Festivali, Balıkesir Valiliği Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu’nun 27.06.2022 tarih ve 2022/2 sayılı kararı gerekçe gösterilerek iptal edildi.

• Zonguldak Kozlu Müzik Festivali (28-31 Temmuz)
Manga’dan Emre Aydın’a, Pinhani’den İlkay Akkaya’ya, Ogün Sanlısoy’dan Niyazi Koyuncu’ya kadar birçok sanatçıyı dinleyicilerle buluşturmaya hazırlanan ve Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde 28-31 Temmuz tarihleri arasında bu yıl ikincisi düzenlenecek müzik festivali, İlçe Kaymakamlığı tarafından iptal edildi.

• Gökçeada Meryem Ana Panayırı
Bu yıl yapımını İmroz Eğitim ve Kültür Derneği’nin üstlendiği, her yıl 14-16 Ağustos’ta düzenlenen Gökçeada Meryem Ana Panayırıiptal edildi.
Gerekli izinlerin alındığı panayırın iptal edilmesinin gerekçesi CİMER’e gelen şikayetleroldu.

• Zeytinli Rock Festivali (17-21 Ağustos)
Günler önce biletleri satışa çıkan ve 2005yılından beri düzenlenen festival, Burhaniye Kaymakamlığı tarafından yasaklandı.
Yayımlanan yasak kararında, “Vatandaşlarımız tarafından yapılan yoğun şikâyet ve yakınmalar göz önüne alınarak, kamu güvenliği ve sağlığı, toplumun huzuru, çevrenin korunması amacıyla uygun görülmemiştir” ifadeleri kullanıldı.

• Apolas Lermi Denizli ve Bostancı Konserleri
Karadenizli sanatçı Apolas Lermi’nin 29 Mayıs Denizli konserinin Pamukkale Belediyesi, 11 Haziran Bostancı konserinin organizasyon tarafından iptal edildi.
Sanatçının 31 Temmuz’daki Sakarya Akyazı, Acelle Yaylası’ndaki konseri de “hakkında çıkan yalan haberler” gerekçe gösterilerek iptal edildi.

• Milyon Fest Fethiye
Fethiye Belediyesi’nin destekleriyle 1-2-3-4 Eylül 2022 tarihleri arasında düzenlenecek olan Milyon Fest Fethiye, Muğla Valiliği tarafından iptal edildi.
Milyon Fest Fethiye’ye bu sene 16 sanatçınınkatılımı planlanmıştı.

Bu arada Uluslararası Isparta Gül Festivalikapsamında sahne alacak olan şarkıcı Melek Mosso‘nun 3 Haziran’daki konseri iptal edildi.

Milli Gençlik Vakfı ve Anadolu Gençlik Derneğitarafından ortak yapılan yazılı açıklamada ise Mosso“Ahlaksızlığı özendiriyor” denilerek konserin iptal edilmesi yönünde çağrı yapılmış ve “Bu ve benzeri şarkıcıların Isparta’mız da yeri yoktur” denilmişti.

Son olarak yasaklanan Fethiye’deki Milyonfest’iniptalinden sonra, 23Ağustos tarihinde Müdafaa-i İslam Hareketi isimli oluşumdan olan Erdem Özveren’in Twitter hesabından, “Muğla Valiliği ‘Milyon Fest’ isimli Ahlâksız Festivali İptal Etti. Böylelikle Eskişehir’de Kamuoyu oluşturup Sonuç Aldığımız, Ve Emsal Kararı Uygulatan 14. Etkinlik Oldu.” şeklinde bir paylaşımda bulunuldu.

Gerici oluşumun sözcüsü, Ak trol ve İsmailağaCemaati mensubu Erdem Özveren, Twitterhesabından yeni hedeflerinin Malatya’da düzenlenecek Fanta Gençlik Festivali’ni iptal ettirmek olduğunu söyleyerek şu çağrıda bulundu: “Sevgili Malatyalılar şimdi sıra sizde 25 Ağustos Perşembe Günü Başlayacak Malatya Fanta Gençlik Festivali’nin iptali için yasal bir hak olarak yarın valiliğin numarasını arayıp iptalini isteyin.”

İçişler Bakanı Süleyman Soylu’nun “Festival adı altında bir dizi ‘sahtekarın’ gayrikanuni olarak yapmak istediği hiçbir organizasyona devlet izin vermeyecek!” şeklindeki cevabı ise adeta bu oluşuma çanak tutar nitelikte!

Yine aynı zihniyetin attığı başka bir Tweet şöyle: “İmam Hatipli Kardeşlerimiz Önem Verip, Zaman Ayırıp, Dava Açsın ki Soyunmayı, Medeniyet, İslam’a Sövmeyi Çağdaşlık Zanneden #GülşenTutuklansın!” ardından atılan Tweet ise “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Gülşen hakkında Halkı kin ve düşmanlığa tahrikten (TCK 216*) soruşturma başlattı..” şeklinde oldu.

Türk gençliğinin yaşam tarzına, eğlence anlayışına ve psikolojisine direkt olarak kastederek festivalleri yasaklamak için devlet görevlilerini ve yetkilerini harekete geçiren, kimler tarafından desteklendiği belli olmasa da(!) neyi amaçladıkları çok açık ve net!

Yaptığım araştırmalar sonucunda medyaya duyurmaksızın iptal edilen düzinelerce konserle karşılaştım.

Aylar öncesinden alınan biletler, yapılan hazırlıklar ve sonuçta mağdur edilen gençler, müzikseverler!
Konserlerin iptal edilmesi için gericiler tarafından kışkırtılan yandaşlar ve iptal eden yandaş yönetimden şikâyetçi olunmadığı mı düşünülüyor?
Cici cici şarkılarını söyleyip, doğayı, insan ve hayvan haklarını, şiddeti sorgulamazlarsa, sahne onların!
Ne ala memleket!


Bu arada hatırlatmak isterim ki Müdafaa-i İslam Hareketi daha önce de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bazı tramvay ve Metro duraklarına asılan Çince durak isimlerinin yazıldığı kağıtları sökerek yerine Türkistan Bayrağı asarak "Doğu Türkistanlı kardeşlerimize zulmeden bir ülkenin yazısına kimse müsade etmemeli." çağrısında bulunmuştu.

Ortalıkta istedikleri gibi adeta cirit atan ve yaptıkları her çağrıyı gerçekleştirdikleri gibi özellikle LGBT’lilere karşı “Lut Kavminin artığı ahlaksızlar”, “Gelecekleri varsa görecekleri de var! Bekliyoruz!” gibi söylemlerde bulunmayı kendilerine hak görmekteler.

Evet, Gülşen tutuklandı ve sanat dünyası, hukukçular ile siyasetçiler ayağa kalktı.
Evet, maruz bırakıldığı hukuksuzluk mide bulandırıcı;
Evet, karar hukuki olmayabilir;
Evet, adalet sisteminin riyakârlığı ve hukuksuzlukla karşı karşıyayız;
Amma ve lakin ülkenin sorunu çok daha büyük ve çok daha derin.
İnsanlar kutuplaştırılıyor, adalet karanlığa sürükleniyor ve bu ülkede engellenen sanatçılar bir yana alenen bir yaşam biçimi dayatılma çalışması yapılıyor.

Kadın cinayetlerinin failleri, tecavüzcüler, çocuk istismarcıları ısrarla ve sistematik olarak cezasız bırakılıyor.
Yolsuzluk yapanlar, hırsızlar, yasaları hiçe sayarak doğayı katledenler, hayvanları öldürenler görmezden geliniyor.
Bütün bunlara karşılık iktidarın çıkarına göre ansızın “terörist”, “hain” ilan edilip karalanabiliyorsunuz.

Madem ki Gülşen’i tutuklayabiliyorsunuz, “Namaz kılmayanlar öldürülmeli” ve “Doktorları dövmeyip de ne yapacaksınız” diyebilen, Cuma hutbelerinde kadınlara hakaret edebilen imamlar sorgusuz sualsiz nasıl oluyor da ellerini kollarını sallayarak gezebiliyor?
“Tecavüze uğrayanı tecavüzcüsü ile evlendirmeyi” telaffuz edebilen bir Adalet Bakanı, ülke kadınlarının hemen hemen yarısına “sürtük” deme cüreti gösteren bir Cumhurbaşkanı tarafından yönetiliyor olmamız bütün bu sayılanlara kapıyı aralamıyor mu?

Bu gerçeklerin göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Sırt dönerek, görmezden gelerek sorunlar halledilemez ve bunun susturma, sindirme politikası olduğu ayan beyan ortadadır.
Ülkemiz olumsuzluk ekleri barındıran fiillerle yönetiliyor:

• Yasa(ma)

• Yürüt(me)

• Yargıla(ma)

Başka söze hacet var mı?

Sayın Erdoğan,

• “Herkes bilmelidir ki, ilkesi, kuralı, sınırı, ahlâkı olmayan bir yapı, hiç kimseye fayda sağlamaz.”

• “Bizim sözümüzde de, gönlümüzde de, içimizde de ayrım yoktur.”

• “Kadına karşı her türlü cahiliye adetiniayaklarımızın altına aldık ve alacağız.”

Cümlelerini kuran siz değil miydiniz?
Bu durumda söyledikleriniz ve yol verdiklerinizle çelişmiyor musunuz?

Yazımı Mustafa Kemal Atatürk’ün 23 Ağustos 1930 tarihinde Yalova’da söylediği sözlerle noktalıyorum:

“Biz bu müesseseyi (Cumhuriyeti) hacılara, hocalara terk etmek için meydana getirmedik.
Cumhuriyet müessesesinin bir müstebit (zorba) eline geçeceğini mezarımda bile duysam, Millete karşı haykırmak isterim.
Cumhuriyetin milletin kalbinde kök saldığını görmek, yegane emelimdir.”

(Not: Alıntılardaki imla hataları bana ait değildir. Aynen yazıldığı gibi sizlere aktardım.)

Aşkım Tan
27.08.2022 – Ankara

* Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu TCK Madde 216

(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.