Türk Araştırmacılar, Tıpta 'Metaverse' Ve 'İnsan Modelleri' İle Eğitim Dönemi Başlattı
Hacettepe Üniversitesi öncülüğündeki uluslararası konsorsiyumun yürüttüğü proje kapsamında, tıp eğitimleri, deneme ameliyatları ve kritik teşhislerde hem metaverse hem de üç boyutlu gerçek insan modellerinin kullanımına başlandı
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) öncülüğündeki uluslararası konsorsiyumun yürüttüğü proje kapsamında, tıp eğitimleri, deneme ameliyatları ve kritik hastalıkların teşhisinde hem metaverse hem de üç boyutlu gerçek insan modellerinin kullanımına başlandı.
HÜ Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Huri, yürütücüsü bulunduğu ERASMUS Plus Yükseköğretim Programı kapsamındaki 300 bin avro bütçeli "European School of Modern Technology" (EuroSOMT) isimli projenin detaylarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Cerrahide yeni tekniklerin ve özellikle riskli operasyonlarda ameliyat başarısının artırılmasının önemine işaret eden Huri, bu amaçla başlattıkları projede modern teknoloji okulu kurmayı hedeflediklerini, bunun için mühendisler ve bilim insanlarının yer aldığı bir ekip oluşturduklarını anlattı.
Huri, projenin hayata geçirilmesi için Türkiye'den Hacettepe Üniversitesi öncülüğünde, Belçika'dan Leuven Üniversitesi, İtalya'dan Perugia Üniversitesi, Güney Kore'den Chosun Üniversitesi ve İngiltere'den Uluslararası Kontinans Derneğinden bilim insanlarının bir araya geldiğini belirtti.
EuroSOMT bünyesinde üretilen simülatörlerin 1,5 yılın sonunda hazırlandığını bildiren Prof. Dr. Emre Huri, "Simülatörler ve modeller, dünyada yok, Türkiye'de yerli olarak üretildi. Hacettepe Üniversitesi olarak 10 yıldır bu konu üzerine ekibimizle birlikte çalışıyoruz. Projede, uluslararası alanda dünyada ilk defa fonksiyonel üroloji alanındaki ameliyatlara, metaversenin içindeki sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamasını dahil ettik, bunun yanında gerçek hasta verilerini kullanarak uygun yazılımlar aracılığıyla sanal modeller oluşturduk." bilgisini verdi.
İnsan bedeni, organları ve damarlarıyla gerçekliğe uygun şekilde adeta yeniden üretildi
Geliştirdikleri modelleri 3D yazıcılar aracılığıyla gerçek insan bedeni boyutlarında ürettiklerini anlatan Huri, "Birebir gerçek insan bedenine benzer modeller oluşturduk. Bu neden önemli? Çünkü günümüzde kadavra temini çok zor ve maliyetli olduğundan tıp eğitimlerinde kullanımı giderek azalıyor. Bu modeller ile kişinin organlarını, dokusunu, damar yapısını gerçekliğe uygun şekilde adeta yeniden oluşturduk. Böylece ameliyatlar ve eğitimlerde herhangi bir sürpriz ya da beklenmeyen bir durum yaşanmasının önüne geçilmiş oldu. Kritik hastalıkların teşhisinde de bu teknoloji oldukça fayda sağlıyor." diye konuştu.
Deneme ameliyatları basit maketler yerine ileri teknolojiyle yapılıyor
Prof. Dr. Emre Huri, bu modelleri ürolojide cerrahi amaçlı kullanmak üzere hazır hale getirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Projede, simülasyonlar için sanal gerçeklik gözlüğü de kullandık. Bu gözlük ile sanal ortamdaki bir ameliyathanede gerçek bir ameliyatı cerrahlara yaptırdık. Bu uygulamalar, cerrahların ameliyata hazır hale gelmesinde ve komplikasyon riskini ve yatış süresini azaltmada fayda sağlıyor. Bu modeller, akademiye ve günün sonunda hastalara hizmet verecek. Bir kişinin artık yüzlerce ameliyat yaparak asistanlığını bitirme şansı yok maalesef. Mevcut basit maketler yerine ileri teknolojiyle deneme ameliyatları yapılmasına imkan sağlanmış oldu."
Yeni nesil teknoloji için uluslararası eğitimlere başlandı
Simülatör ve modeller üzerinde geliştirdikleri eğitim programını, Belçika, İtalya, Makedonya, Bosna Hersek ve Türkiye'den yaklaşık 50 asistan, ürolog ve tıp fakültesi öğrencisine yönelik başlattıklarını ifade eden Huri, "Bu süreçte, bu modellerle çalışan farklı bilgi seviyelerindeki hekimlerden görüş alarak bir değerlendirme yapacağız ve veriye dönüştüreceğiz. Bu modellerin tüm Avrupa'ya, uluslararası alana yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz." dedi.
Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Huri, geliştirdikleri modellerin herhangi bir merkezden satın alınma imkanının bulunmadığına da işaret ederek, "Geliştirdiğimiz simülasyon ve gerçek insan modelleri ile dünyada ilk defa yeni nesil bir teknoloji oluşturduk. Tüm kliniklerde bu tür simülatörlerin olması ve uzmanlarımızın mesleki eğitimlerinde sürekli bunların kullanılması son derece önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Yeni teknoloji tüm tıp dallarında kullanılabilir
Prof. Dr. Huri, geliştirdikleri simülatörlerin yerli ve milli olarak üretilmesinin önemini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Lokman Hekim Üniversitesinde direktörlüğünü yürüttüğüm SINERG 3D Laboratuvarı'nı sadece bu konuda çalışmak üzere kurduk ve modelleri üretmeye başladık. Metaversedeki sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamalarını ve gerçek verilerle üç boyutlu model uygulamasını artık cerrahi planlamada, eğitimlerde, teşhis ve tedavide kullanılabilir hale getirmiş olduk. Ürolojinin yanında tüm tıp dallarında da bu teknoloji çok rahat kullanılabilir. Geliştirdiğimiz teknolojinin mevcut teknolojilerden farkı şu, biz çok karmaşık olan iç organları, kemik ve damar yapısını, kas dokusunu modelledik ve bir bütün oluşturduk."
Prof. Dr. Huri, geliştirilen teknolojinin uluslararası alanda büyük ses getirdiğini de vurgulayarak, "Bu teknoloji, tıp alanında tersine beyin göçünü de başlatmış durumda. Dünyada simülasyon yapan firma bile bizden geliştirdiğimiz modelleri istedi. Eğitimlerimizi uluslararası alanda yaygınlaştırmak için planlama yapıyoruz." bilgisini paylaştı.
Canlı cerrahiyi hızlandıracak
Proje asistanı, Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Murat Çevik de "hastanede çalışan mühendisler" kavramını, yürüttükleri efektif çalışmalarla hayata geçirdiklerini söyledi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu Derya Sadeoğlu, daha önce üniversitenin benzer projelerinde görev aldıklarını belirterek, cerrahiyi bu simülasyonlar aracılığıyla deneyimleme imkanına kavuştuklarını ve ameliyat öncesi deneyim kazandıklarını anlattı.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesinde üroloji asistanı Hatice Zoroğlu, bu teknolojinin ürolojide canlı cerrahiyi hızlandırmaya katkı vereceğini ifade etti.
"Kadavra üzerinde uyguluyorduk, şimdi modern teknoloji eğitime entegre edildi"
Ankara Şehir Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. İlker Selçuk ise cerrahinin bir sanat olduğuna, öğrenmek için uzun yıllar gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Hastalar üzerinde işlem yapmadan önce belli bir öğrenme seviyesine ulaşmak gerekiyor, bunun için kadavra öğrenme seviyesi en yüksek araçtır. Çünkü kadavraların cerrahiyi birebir simüle eden yapısı vardır. Ancak günümüzde kadavra temini zor ve yüksek maliyetli. Kadavrada bir işlemi yaptıktan sonra tekrar yapma ihtimaliniz azalıyor. Bu proje, üç boyutlu modeller üzerinde cerrahi prosedürleri uygulamak. Bu modeller, hastaların tomografi ve MR bilgileri ile birebir insan anatomisine göre geliştirildi. Bu modellerden önce hocalarımızla cerrahi işlemleri, hasta üzerinde birebir deneyimleyerek ya da kadavra üzerinde uyguluyorduk. Şimdi artık modern teknolojiyi kullanmalıyız. Modern teknoloji eğitime entegre edilmiş oldu."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.