Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer 4. Toplantısı sonrası değerlendirmelerde bulundu.

Türk haber ajansları arasında yeni bir birlik kurulmasının önemine işaret eden Karagöz, "Anadolu Ajansının en önemli gündemlerinden biri Türk Cumhuriyetlerinin haber ajansları arasında birlik oluşturmak. Yakın zamanda İstanbul'da bunu kurumsal bir birliğe dönüştüreceğiz. Böylelikle Türk dünyasında haber, fotoğraf, video gibi içeriklerin paylaşımını sağlayacağız. Ortak bir havuz oluşacak. AA, Türk dünyasındaki haber ajanslarının kapasitelerinin artırılması için programlar hazırlayacak. AA aynı zamanda Avrupa Haber Ajansları Birliğinin kurucu üyesi. Türk Haber Ajansları Birliğinin de hayata geçirilmesinde öncü bir rol üstleneceğiz." diye konuştu.

Karagöz, bu birlikteliğin Türk dünyasını birbirine daha da yaklaştıracak bir süreci başlatacağını dile getirerek devletler arasındaki ilişkinin yanı sıra toplumların da yakın ilişki içinde olmasını çok önemsediklerini söyledi.

Medyadaki dezenformasyonla mücadele

AA'nın dezenformasyona karşı birçok adım attığını vurgulayan Karagöz sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması, son tüketiciler tarafından hızlı bir şekilde erişilebilir olması, beraberinde dezenformasyon kaynaklarını da harekete geçirdi. Sadece konvansiyonel medya yok, herkes istediği an sosyal medya üzerinden manipülasyon yapabiliyor, dezenformasyon üretebiliyor. Bunların engellenmesi için Anadolu Ajansı gibi saygın ve güvenilir kuruluşların bütün dünyada bir çabası olduğunu gözlemliyoruz. Sadece bizim ajansımızın değil, bu, dünyada en önemli konulardan bir tanesi. Biz haberi en doğru şekilde bulan, üreten, bunu hem abonelerine hem de okuyucularına, izleyicilerine ulaştıran haber kaynağıyız. Fakat bizim üretmediğimiz, kamuoyuna mal olmuş haberlerin bir şekilde gündeme gelmesi durumunda, o haberlerin doğru olup olmadığını da yine bizim güvenilir haber laboratuvarlarında incelememiz gerekiyor. Bu amaçla AA olarak bir Teyit Hattı kurduk. Bu hat özellikle sosyal medyada hızlıca parlayan fakat kaynağının sorgulanmadığı haberlerin kaynağına bir şekilde ulaşarak ve resmi açıklamaları merkeze alarak bunu teyit edecek veya etmeyecek. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde 'Anadolu Ajansı tarafından da teyit edilmiş haber' şeklinde kullanım olacak ya da 'Anadolu Ajansının teyit etmediği, yalanladığı haber' olarak bir kullanım olacak."

Karagöz, dezenformasyonun ve haberde manipülasyonun önüne geçmenin mümkün olmadığını ama bununla mücadele etmek gerektiğini söyledi.

Saygın bir haber kaynağı olarak sosyal medyada üretilen her türlü kaynaksız haberi sorgulayacaklarını ifade eden Karagöz, sonucu aboneler, okuyucular ve izleyicilerle paylaşacaklarını bildirdi.

Ayrımcılık ve dijital faşizm

Ayrımcılık Hattı'nın işlevi ve çalışmaları hakkında da bilgi veren Karagöz "Ayrımcılık medya dilinde çok yaygın. Siyasetin dilinde de ayrımcılık var. Medyanın dilinde, kültürel alanda da ayrımcılık var. Bunların hepsi medya eliyle karşımıza çıkıyor. Biz medyadaki ayrımcılığa dikkati çekmek istiyoruz. Özellikle Avrupa'da ve Kuzey Amerika'da çok yaygın olan İslamofobi merkezimiz de olacak. Antisemitizm de ciddi bir ayrımcılık konusu. Dine, ırka, kültüre dayalı her türlü ayrımcılıkla burada mücadele edeceğiz. Kadın-erkek eşitsizliği de bir ayrımcılık konusudur. Bununla da Ayrımcılık Hattı çerçevesinde editoryal bir mücadelemiz olacak. Bu konuları takip etmek, gözlemlemek ve haberleştirmek Ayrımcılık Hattı'nın en önemli vazifesi olacak. Bunu da dünyaya örnek bir projeyle sunuyoruz. Sadece Türkiye değil, dünyadaki ayrımcılıkla mücadele edecek bu hattımız. Ülkemize ve dünyaya çok katkı sağlayacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Sosyal medyaya farklı amaçlar yüklendiğini ya da sosyal medyanın amacı dışında kullanıldığını aktaran Karagöz şunları kaydetti:

"Bu linç kültürünün önüne geçmek gerekiyor. O yüzden biz güvenilir haber kaynaklarının sosyal medyadaki etkililiğini de önemsiyoruz. Dijital faşizm, ciddi bir problem ve gelecekte daha büyük bir probleme dönüşeceğine inanıyorum. Bunun ortadan kaldırılmasında sosyal medyanın yasaklanması çare değil. Sosyal medya çerçevesinde bir bilincin inşa edilmesi gerekiyor. Bu bilinci de hem konvansiyonel medya unsurları hem de sosyal medya şirketleri bir araya gelerek yapacaklardır. Sosyal medyayı etkin, verimli ve içinde yaşadığımız topluma katkı sağlayacak şekilde kullanmak önemli. Burada belki bir eğitim çalışması yapılması gerekiyor. Medya okuryazarlığı nasıl önemli bir konuysa dijital medyada da var olmak, onun gereklerine uygun hareket etmek ve linç kültürünün önüne geçmek için bu tarz eğitim programlarını önemli görüyorum. Anadolu Ajansı Haber Akademisi, sosyal medya kullanımı çerçevesinde hem abonelerine hem de sosyal medya kullanıcılarına yönelik bir eğitim programı hazırlıyor."