İSTANBUL (AA) - Aynı anda hem televizyon dizisi hem de program olma özelliğiyle bir ilke imza atan yapımda, Ayşen İnci, Mürşit Ağa Bağ, Buket Dereoğlu, Arzu Yanardağ ve Münibe Millet ile genç yetenekler rol alıyor.

Yapımda, "İdil" karakterini canlandıran oyuncu Buket Dereoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, erken saatte yayınlanmasına rağmen, diziyle ilgili beklediklerinden çok daha güzel ve pozitif dönüşler aldıklarını söyledi.

Pandemi dolayısıyla yaşanan strese işaret eden Dereoğlu, gelen olumlu dönüşlerin kendilerini motive ettiğini aktararak, "Dizimiz aynı zamanda pek çok sosyal sorumluluk konularına da değindiği için ayrıca kendimizi iyi hissediyoruz. Daha çok, vurdulu kırdılı yapımlara alışmış bir seyirciye, toplumda örnek olan, eğitimli ve bilinçli karakterlerin gösterilmesine ihtiyacımız varmış hakikaten." dedi.

"Bir masalın parçasıymışız gibi hissediyoruz"

Dizinin sevilen karakterlerinden "Nurhayat"ı canlandıran Münibe Millet de sıra dışı ve renkli bir karakteri oynadığını belirterek, "Başta yadırgadık ama çok eğlenceli bir karakter çıktı. Yapımlarda çok görmesek de hayatta böyle insanlar da var. Ekip olarak Nurhayat'ı hepimiz çok sevdik." diye konuştu.

Millet, Türkan Hanım'ın konağında geçen hikayenin kendisine masal gibi geldiğini dile getirerek, "Bütün karakterler, içerisinde mesajlar barındıran olaylara dahil oluyor. Bu yüzden her birimiz, bir masalın parçasıymışız gibi hissediyoruz." ifadelerini kullandı.

Dizinin yapımcılığını ve proje tasarımını gerçekleştiren Mecit Beştepe ise dizinin format anlamında dünyada ilk olduğuna işaret ederek, "Dramatik doku içerisinde gelişen diziye, gerçek kimlikleriyle konuklar dahil oluyor. Bir taraftan keyifli bir sohbet gerçekleştirirken, ekran başındaki izleyicilerimize de mümkün olduğunca bilgi verme amacı taşıyoruz. Ama direkt didaktik bir bilgi vermekten ziyade, dediğim gibi dramatik yapı içerisinde bir doku uyumu sağlayarak bunu gerçekleştiriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

'Hayvanlar eşya değildir'

Şiddet veya aile yapısını zedeleyecek motifler olmadan da dizi yapılabileceğini gösterdiklerini aktaran Beştepe, şunları kaydetti:

"Bizim anlatmaya çalıştığımız aile, aslında örnek bir aile. Hayatın içerisinde bir Türk ailesi, Anadolu ailesi. Kültürel değerlerimize uygun bir hayat yaşayan, insanlara daha pozitif mesajlar veren, pozitif davranış ve tutumlar sergileyen, özenilecek bir aile yapısı sunuyoruz. Çünkü toplumun esası aileye dayanır. Aile her şeyin önünde gelir, hem bireysel hem toplumsal anlamda. Dolayısıyla biz, bu örnek aile üzerinden anlatacağımız temaları işliyoruz. Bir anlamda da sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde, uygulamaya koyduğumuz başlıklar var. Bunlardan da çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bu tarafıyla da çok mutlu ediyor."

Mecit Beştepe, dizinin seyircisiyle etkileşim halinde olduğunun ve interaktif olmaya çalıştığının altını çizerek, "Mesela tatile götürüp, dönüşte (sokağa) bırakılan evcil hayvanlara dikkat çekmek için bir kampanya başlattık. 'Hayvanlar eşya değildir' sloganıyla bize emanet olan bu canlıları koruyup farkındalık oluşturmak amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi başlattık ve bu proje çok sevindirici bir şekilde, çok olumlu katkı ve görüşlerle geri döndü. Hem sivil toplum kuruluşları hem akademik dünya yani öğrenciler ve öğretim üyeleri tarafından çok olumlu bir dönüş aldık. Dizi içerisinde hem konu olarak hem de proje olarak yaptığımız sosyal sorumluluk projeleri bu şekilde hayata geçiyor." ifadelerine yer verdi.

Hafta içi her gün 9.30'da ekrana gelen Türkan Hanımın Konağı'nın yapımcılığını Tuva Yapım, yönetmenliğini ise Mehmet Atan üstleniyor. Yapımcılığını Ahmet Edebali'nin yaptığı dizinin senaryosunu ise Necip Güleçer ile Selin Piraye Hasbal kaleme alıyor.