Türkiye ne durumda?

Bazılarına göre uçuyoruz, bazılarına göre batıyoruz.

Deveye sormuşlar: “İnişi mi seversin, yokuşu mu?”

Deve sinirlenip yanıtlamış: “ Yahu düz yollara ne oldu ki?”

Türkiye inişte mi, yokuşta mı?

Düz yolda olması olanak dışı.

Bu kadar gürültü ve kargaşa düz yolda hissedilmez.

Son 18  yılda toplumun omurgasıyla çok fazla oynandı.

Sonunda öyle bir noktaya gelindi ki, Erdoğan’ı  Tanrı’yla aynı tutan sapıklar

 türemeye başladı

Din ile sürekli oynanıyor.

Dindarlar dinle oynamazlar, dinle oynayanlar dincilerdir.

Bu oynamaların sonunda “dindar” bir toplum oluşmaz.

İnsan düşünen ve sürekli arayış içinde olan bir canlıdır,

Dünya o kadar küçüldü ki, en uzak ülkelerdeki olaylar ince detaylarına

kadar  otuma odamıza geliyor.

Artık aydın din bilginleri de susmuyorlar.

Susmak, şeytanla iş birliği yapmaktır, denir ya…..

Merhum Prof.Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün  değerlendirmesini noktasına dokunmadan naklediyorum:

“Müslüman’ların perişan olduğu ülkeler:

Filistin, Afganistan, Libya, Irak, Suriye, Yemen.

Müslüman’ların mutsuz olduğu ülkeler:

Cezayir, Mısır, Fas,Tunus, İran, Pakistan,Özbekistan, Türkistan,Türkmenistan,

Azerbaycan, Suudi Arabistan, Lübnan..

Müslüman’ların mutlu olduğu ülkeler:

Avustralya, Kanada, İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, İsviçre, Amerika, Norveç,

Hollanda, Danimarka..

Yani Müslümanlar, Müslüman olan ülkelerin tümünde perişan veya mutsuz, Müslüman olmayan ülkelerin tümünde mutlu ve keyifli…

Türkiye Müslüman dünyasında bir istisna idi…

Neden?

Petrolü ve parası olduğundan mı?

Hayır, tam aksine, petrol ve para o mutsuz Müslüman ülkelerin elinde.

Türkiye, Atatürk ışığı ve Cumhuriyet devrimlerinin getirdiği aydınlık

ve akılcılık sayesinde farklı idi.

Batı bunu gördü ve Atatürk’e düşmanlığı din sanan alçak ve aptalları yanına alıp Cumhuriyet’in ve Atatürk Devrimlerinin altını oyarak  Türkiye’yi bir istisna olmaktan çıkardı.

Şimdi Türkiye’yi de en azından “mutsuz ülkeler” arasına koymamız gerekiyor.

Böyle giderse, bir süre sonra  Türkiye, “perişan” ülkeler listesine girecektir.”

Yaşar Nuri Öztürk’ün değerlendirmesine katılmayanlar çıkabilir.

Katılmamak gerçekleri yok etmez.

Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerdeki yoksulluk, sefalet, adaletsizlik, zulüm, perişanlık ve hukuksuzluk İslam ilkelerine uyuyor mu?

Yaşar Nuri Hoca’nın söylediklerini nakletmek bir insanlık görevidir.

İslam insan içindir.

Kuran da insan içindir.

İnsanın daha güzel, huzurlu, mutlu yaşaması ve sürekli gelişmesi için

 yüzlerce Ayet içerir.

Ters giden nedir? Müslüman ülkelerin halkları neden yoksuldur?

Petrol şeyhleri dolar havuzlarında yüzerken  Somali halkı neden açlıktan kırılır?

“Komşusu açken, tok yatan bizden değildir”  Hadisini Peygamberimiz İngilizce mi söylemiş de Araplar anlamıyorlar. Yoksa din kardeşliği, çoktan çıkar yandaşlığına mı dönüştü.

Ben sadece nakilciyim.

Merhum Yaşar Nuri Hoca söylemiş ben aynısını yazıma aldım.

Müslümanlar öncelikle insan olduklarını hatırlamalı ve neden yaratıldıklarını düşünmelidir.

Artık karar zamanıdır.

En kötü karar kararsızlıktan iyidir.