Bundan yaklaşık 6 ay kadar önce NGazete'de Levent Demir imzası ile, ' THK'nın Mi-17 helikopterlerinin modernizasyonundaki eksik ve şüpheler ile bu helikopterlerin yurdumuza gelirken daha yolda kaybolanlarının ' nerede olduğunu sormuş ve sorgulamıştık.

Bu süreçte NGazete'ye ihbar yağdı. Elbette bunların tümünü ve belgelerini incelemek zaman alıyor. Ancak son gelişmelere baktığımızda gördük ki, kurum kayyum'a devredilecek hale geldi.

Zira tüm bu olumsuzluk ve yanlış uygulamalar sonucu THK'da yönetim kurulu ve denetim kurulu istifa edip genel kurul kararı aldı. Ancak bir türlü söz konusu bu hukuki süreç tamamlanamıyor.  Genel kurul yapmak isteyenler ve istemeyenler mahkemeye gitti ve mahkeme kararı bekleniyor. Bir mahkeme diğer mahkeminin kararını bozuyor ve sanki bu konuda kurallar belli açık ve net değilmiş gibi.....İŞ uzayıp gidiyor.

Anlayamadığım şu;  THK bir dernek. Derneklerin yönetmelikleri belli. Denetimi belli. Genel kurul kuralları belli. Peki neden bugün THK bu netlikte değil?  İçerde eski ve yeni yönetimler 'genel kurul'da hesaplaşmak yerine,  bugün olduğu gibi kapı kapı,  mahkeme mahkeme dolaşıp her gurup kendisine uygun bir mahkeme kararı almanın peşinde????

Kaldı ki;  bu arada( şu anda adını yazmayacağım adı bende saklı ama kulislerde çok konuşulan) bir hukuk bürosu ile bir garip danışmanlık anlaşması yapıyor? (Yazmama sebebim bunu anlayan hukuk bürosunun sözleşmeyi fesih etmesidir.)

Öte yandan kurum yönetimine siyasi dengeleri gözeten yeni yönetim kurulu üyeleri alıp 'cumhurbaşkanlığı danışmanları'nı kendisine 'danışman' olarak atıyor?

Sahi THK'da neler oluyor?

Bunu THK yönetimine de sordum. Halen başkanlığını emekli Hava Tümgeneral Bertan Nogaylaroğlu'nun yaptığı Türk Hava Kurumu bu ülkenin bu Cumhuriyetin çok önemli bir değeri. Nogaylaroğlu tüm sorularımı cevaplayacağını söyledi. Ben de gidip tüm soruları soracağım. Zira kendisi bu konuda şeffaf olduğunu ve çekinmeden herşeyi sorabileceğimi söyledi.

Bu arada güncel olandan başlarsak; THK bu kurban bayramında 'başarılı' bir kurban derisi toplama işlemi gerçekleştiremedi. Yıllardır bugün bir kısmı ile mücadele ettiğimiz 'cemaatler' ile THK arasındaki en büyük kavga olan bu gelir kalemini,  bugün THK yöneticileri THK gelirlerinin yüzde 10'unu bile oluşturmadığını söylüyorlar. Demek ki kurum son zamanlarda konuşulan yüksek borçlarına karşı çok gelire sahip olmalı diye düşünüyorsunuz. Ardından orman yangınlarındaki faaliyetlere bakıyorsunuz bu yıl o faaliyettte de kurum yok hükmünde....!

Öyle ki;  Tarım Orman Bakanı Pakdemirli en üst seviyede bu açıklamayı yapıyor. THK da bu konuda elinde 9 adet yangın söndürme uçağı bulunduğunu en üst seviyeden açıklıyor. Kimin doğruyu söylediği  elbette ortaya çıkacaktır. Ama ben şimdiden şunu söyleyebilirim:

Sayın Bakan Pakdemirli şu anda üyesi olduğunuz kabine ve parti 17 yıldır iktidarda. Neden THK'nın bu duruma gelmesine göz yumdu? Bugün siz bir kabine üyesi olarak neden THK ile ilgili bir işlem hala yapmıyor da kurumu bize şikayet ediyorsunuz? Sizin kurumları bize şikayet etme hakkınız yok. Kurumları işler hale getirip hükümet olarak yönetme mecburiyetiniz var! THK FETÖ mensupları tarafından yönetilirken veya kurumun içi boşaltılırken siz ne yapıyordunuz? Biz sizden şikayet değil doğru ve hızlı yönetim bekliyoruz.

Kurumda uçakların içinde motorların olmadığı, helikopterlerin kaybolduğu, kurumun Laleli'deki meşhur otelinin kiracısı ile olan maceraları ve kimlerin kimlerin bu işin içinde ne fırıldaklar çevirdiğini ben biliyorsam siz niye bilmiyorsunuz? 

Sonuç; Cumhuriyet'in bir kurumu daha gözümüzün önünde ölüyor ey ahali? Şİmdi herkes kurumun bir partinin yönetimine veya yönetiminde olduğuna dair iddialarla cenaze namazını kılmaya çalışıyor. Beyler kendinize gelin. Kurumdaki çürümüşlükler var. Bunları yazmaya devam edeceğim. Ama bu kurumu yaşatmak ve varlığını korumak herşeyden önce vatandaşlık görevimizdir.