Gazim ne diyor?

Gazim ne diyor?

Vatan kahramanlarımız hayat hikâyelerini NGAZETE Gazi Ne Diyor; Köşe Yazarı Mustafa KURUBACAK’a anlatmaya devam ediyor.

Bu haftaki vatan kahramanımız, dava ve silah arkadaşımız Talat Yüksel. 

Ve başlıyor söze, güzel sözlerle, Talat yüksel gazimizi dinliyoruz ve yazıyoruz.
Sizlerde okuyarak aynı sahneleri yaşayacaksınız. Sizlerin duygularına tercüman olarak bu güzel hikayeyi paylaşmanızı tavsiye ederim.

"Savaşa düğün hevesi ile gidenlerin, 

Geri dönmeyi hiç düşünmeyenlerin, 

Namusu, şerefi ve haysiyeti için, 

Al bayrağı kefen bilenlerin, 

Vatan ülkesi ve milleti uğruna,

Gözünü kırpmadan giden,

Bayrak gönder den inmesin diye, 

Kendini siper eden tüm şehitlerimize, 

Türkiye Cumhuriyeti sizlere minnettardır."

Diyerek, sözlerine devam ediyor Talat YÜKSEL.

Saygıdeğer NGAZETE Gazi ne diyor köşe yazarı, kardeşim, dava ve silah arkadaşım Mustafa KURUBACAK.

Öncelikle devletimizi Hz Ömer adaletinden hakkaniyet ve Hüsniyetten Allah'ın Adaletine, Yüce yargının doğruluğundan, devlet anlayışı ile istikametimizin geleceğe bırakacağımız, mirasımız hukuk çerçevesi olmasını, Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum.

Herkesin hayat hikâyelerini okudum. Yeri geldi ciğerim parçalandı, yeri geldi devletini sevmeyen bürokrasi bizi de kendileri gibi devlet düşmanı yapmak istediler, ama biz bu oyuna gelmedik.

Benim hayat hikayem’ede gelince şöyle

1995 yılında komando Birliği'nde paraşütçü komando, uzman çavuş olarak göreve başladım. Komando ve paraşüt eğitimi mi tamamladıktan sonra kendi dalındaki görevim olan kurslara başladım. 

Paraşüt öğretmenliği ve 

Yer ekip Komutanlığı diplomamı, 

Havada İkmal diplomamı,

Paraşüt katlama ve bakım diplomamı,

Profesyonel serbest paraşüt,

A+ b+ c+D+ bröveleri ile birlikte diplomamı tamamladım.


İç güvenlik Harekât kursu, 

Yurtdışı kursu, 

Komando olduğumuz için Sahra'da Hayati idame,

İçin seyyar Sahra üniteleri kursu, 

Uluslararası paraşüt atlayış kartı ve model uçak yapma ve uçurma, 

Bilgisayar programcılığı, 

Bir profesyonel asker olarak konusunda temayüz etmiş biri olarak.

“Vatanını çok seven görevini en iyi şekilde yapan kişidir” 

 

İnancıyla şerefimle onurumla kutsal Ocak'ta yerimi aldım.

Görev yaptığım 20 yıl zarfında yaklaşık 100 civarında takdirname,22 adet diploma ve Kurs bitirme belgesi aldım.

 

Subay, astsubay, uzman çavuş, erbaş ve erlere öğretmen olarak, sayısını hatırlayamadığım, diplomalarını imzaladığım yüzlerce öğrencim oldu. 

29 Ekim, 30 Ağustos törenlerinde, Ay yıldızlı bayrağımızı yaklaşık 3000 metre yüksekten dalgalandırarak tören alanına paraşütle inenlerden biriydim.
 

Paraşütçülük hayatımda yaklaşık 700 paraşüt atlayışı sahibiyim. 

Hiç hata yapmadım.

22 Mayıs 2013 yılında, Her zamanki gibi atlayış için uçağa Manifesto sırasına göre bindik ve Havalandık.

Atlayış sahasına geldiğimizde uçaktan 3000 metreden 5 paraşütçü olarak çıktım. Bayrağımızı kameraya alacakları için daha düzgün ve disiplinli bir şekilde inmeye çalıştım. Ancak bir terslik oldu, yere 10 veya 15 metre yaklaşırken sırtımın üstüne düşerek kaza geçirdim. 

Arkadaşlarım yanıma koşarak geldiler, ağrıdan duramıyordum. Zor Bela ayağa kaldırdılar, ayakta da duramıyordum. 

Bizimle birlikte atlayış yapan Birlik komutanı vekili Yüzbaşı Ünal Ertan yanımıza geldi, doktorlarla birlikte o anda bana bir kâğıt imzalattılar. 

Ne olduğunu okuyamadım. Çünkü şoktaydım, daha sonra bana imzaladığım kâğıdı gösterdiler, paraşüt atlayışında Sağlık durumum iyi şeklinde bir yazı.
 
Ambulansla beni hastaneye götürmelerini söylediğimde; atlayış bitti zaten beraber döneceğiz, konvoyu bozmadan gideceğiz cevabını aldım.

Olay yeri kaza tutanağını tutan yer ekip komutanı ve Yüzbaşı Ünal Ertan paraşütle inerken uygun iniş yapmamıştır ibaresi kullanmıştır.

Uygun iniş yapmamak, kendi kendinin ölümüne sebebiyet vermektir. Böyle bir düşünceyi ancak Bir Hain düşünür. 

Birliğe döndükten sonra en yakın Yenimahalle Devlet Hastanesi'ne götürüldüm. Ancak çıkan sonuçlarda yoğun kan pıhtılaşmasından dolayı kıkırdakların yeri tespit edilemedi, 10 artı 10 gün istirahat aldım. Daha fazla acıya dayanamadım G.A. T.A Komutanlığına acile başvurdum. 

Çekilen filmlerde L1, L3, L5, S1 ve kuyruk sokumum parçalı kırık olarak raporlandı. 
2 ay rapor mukabilinde, 2ci ay sonrasında G.A. T.A da kuyruk sokumu ameliyatı ile kuyruk sokumunun yarısını ameliyat ile aldıklarını söylediler.

1 yıldan fazla raporlu olarak hava değişiminde bulundum. Birlik komutanı benden Askerliğe elverişlidir ya da değildir raporu almamı söyledi. Sevk aldım hastaneye gittim. Ancak Ben 10 dakika ayakta duramazken sağlam raporu verdiler. Şu an bana rapor veren 12 doktordan 7 tanesinin görevden darbe girişiminde bulundukları için atıldıklarını öğrendim.

Soruyorum şimdi yetkililere?

Bu rapor geçerli mi değimli?

Benin bu raporumun durumu ne olacak?

Ben, konusunda temayüz etmiş bir asker olarak, Güneydoğu'da, dağlarda üst bölgelerinde, çatışmalarda, bayrağımız gönderden inmesin başka bir şey olmasın diye, güneydoğu'yu alnımızın akıyla çizik bile almadan tamamlayıp tayin oldum.
 

“Temininde güçlük çekilen personel” kadrosunda olduğum için, aynı birliğe tayin oldum.

Ve çok sevdiğim gökyüzünde uçmayı tekrar yaşamaktı.
 
Aşkla şevkle göreve başladım. 

a )Anadolu Kartalları tatbikatı,
b)Avrupa taktik hava Ulaştırma yarışmaları,
c)Sat Grup Komutanlığı müşterek tatbikatları,
d)paraşüt katlama öğretmenliği 
e)Şehit teşhis tahliye kursu, (kefen’leme, Bayrak’lama, vs)
 
İsmini yazmak istemediğim kurslarla gerçek Komando nasıl olunursa öyle komando olmuştum. Bu kursların yaklaşık 10 yıl disiplinli bir Türk askeri olarak devletime hizmet etmeye başladım.

“Orduya sadakatle hizmet şerefimizdir” sözünü kendimde bir borç bildim. 

İlk kaza raporuna
ve ayrıntılı kaza raporunu kendi birliğimizden Üs Komutanlığa bildirirler, ancak Üs Komutanlık Tuğgeneral üst komutanlıklara bilgi verilmesini engeller. Ve Yüzbaşı kasıtlı olarak kendini yaraladığını komutanlara şifa en söyler. 

Devlet Büyüklerim; merdivenleri bile inerken temkinli inmeye çalıştığınızı biliyorum.

Ben ki yüreği milli ruhla dolu Vatan sevdalısı bir asker olarak şehitlerimizin kanıyla renklenmiş Al bayrağımızı 3000 metre yükseklikten dalgalandırarak inmesi kendim için defalarca Şehit olma özlemini yaşadım. 

Hiç kimse kendine zarar verip, sakatlanıp alacağı tazminatı hesaplaması, Allah ile anlaşma mı Yapmış? 

Ki Yere düşerken, birkaç önemsiz kırıkla alacağı tazminatı düşünmesine sahip olur.

 31 Aralık 2014 - 45 yaş haddi nedeniyle uzman çavuşluk sözleşmem feshedildi.
 
Maaşa bağlanamadım. Memleketim Niğde'ye yerleştim. 
23 ay sonra yaşımdan dolayı Maaş almaya başlayacaktım.

"Emekli maaşımı beklerken Bu esnada sakat olduğum için gündelik yevmiyelere gidemiyordum. Evimi sattım, Arabamı sattım, gene yetmedi."
 

Otoban kenarında çay sattım. Karayolları geldi tezgâhımı kaldırdı. Görevlilere gaziyim dedim, gazi kimliğini göster dediler, gazilik belgem olmadığı için gösteremiyordum.

 


İnsanlara anlatmak çok zor. Gaziyim ama gazi değilim dediğimde kim bilir ne yaptın da sana gazilik vermediler diyorlardı.

 2014 yılında Niğde Devlet Hastanesinden %50 sakatlık raporu, G.A. T.A' dan 2015 yılında %42 sakatlık raporu aldım. SGK kabul etmedi. Çileli hayatım halen devam ediyor.

Bürokrasi ve değerli bakanlarımız hakkaniyet hukuk adalet İnancımız gereği çok önemli adaletin sırası gelen herkese lazım olacağı yıllarda yaşıyoruz. 

Kimseye kızgınlığım yok. Bir evlat babasına nasıl serzenişte bulunursa Ben de öyle yapıyorum.

Milliyetçilik ve devlet ahlakımız, İmanın ve inancımız gereği olduğunu biliyorum.

15 Temmuz'da sakat halimle tekrar ölmek için sokaklardaydım.

Şu an görev verilsin gözümü kırpmadan, Beyin Fırtınası ve Zafer aşkı ile koşarım. Türkiye Cumhuriyeti'nin Saygın adaletine güveniyorum. 

Saygılarımla 

Belgeleri ile birlikte yazdıklarım doğrudur. Doğruluğunu taahhüt ederim. 

Uzm. çvş. Talat Yüksel. Niğde

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.