Merhaba kıymetli okuyucularım,

Değerli arkadaşlarım, kıymetli gazilerimiz,

Sevgili dava arkadaşlarım;

31 Mart 2024 yerel seçiminin ardından hiç vakit kaybetmeden, ilk günkü heyecanımızı koruyarak, her zaman görevimizin başında olduğumuzu vurgulamak istiyorum.

Vazife malulu olamayan emniyet teşkilatı ve TSK mensuplarının, yaralı gazilerimizin haklarını adalet platformu danışmanlık hizmetiyle aramaya devam ediyoruz.

Hem hukuki yoldan hak aramaya hem de siyasi olarak siyasetçilere yaralı gazilerimizin durumunu iletmeye odaklanıyoruz.

22 yıldır iktidarda olan hükümetin ve görevi başındaki doktorların, SGK sağlık üst kurulu tarafından yapılan haksızlıkları düzeltmemesi konusunda ısrarcıyız.

Hastanelerde, terörle mücadele sırasında yaralandığı belgelenmiş gazilerimizin askerliğe elverişli değildir veya komando olamaz geri hizmette çalışabilir raporlarına rağmen, gazilik hakları ellerinden alınmıştır.

SGK sağlık üst kurulunun kabul etmediği,
Elinde ıslak imzalı ve tarihi yeni askerliğe elverişli olmadığına dair raporları
veya mahkeme ce 8- 10 - 15 -17 gibi kalıcı dereceleri %40 derecenin altında kaldığı için gazilerimizin, tekrar rapor alması için SGK üst sağlık kurulunca günlerce hastanelerde yine ve yeniden ıslak imzalı raporlar peşinde uğraştırması kabul edilemez bir durumdur.

Kanunda açık ve alenen bellidir.yaralı gazimizi Herhangi bir dereceye sokamazsan 6 dereceden gazilik hakkını ver diyor kanun
ama SGK'nın sağlık üst kurulu bu kanuna da uymuyor bu kanunun açık ve esnek tarafından ret veriyor

Birde öyle acı ve kabul edilemez bir durum var ki Gazilerimizin haklarını ellerinden almak için hastanedeki doktorlara verilen talimatlarla uygulamak zorunda kaldıkları yıldırma politikasına son verilmelidir.

%40 derecenin altında bulundukları gerekçesiyle, engelli olmalarına rağmen, vücutlarında şarapnel parçalarıyla, mermi çekirdekleriyle ve kurşunlarla yaşamak zorunda kalmalarının ne kadar zor olduğunu anlamalıyız.

Uzuv kaybı, his kaybı, sinir kaybı gibi kalıcı etkilerle mücadele eden gazilerimizin, toplum tarafından görmezden gelinmesi ve devletimizin ilgili kurumları tarafından vazife malülü olarak kabul edilmemesi kabul edilemezdir.

Gazilerimizin onurunu zedeleyen ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilgili makamlarına yakışmayan bu durumu düzeltmek için elimizdeki her türlü belge ve bilgiyle gazilerimizden sorumlu komisyona destek vermeye hazırız.

Acilen 3 ayrı bakanlığın ilgilenmesi yerine, tek bir çatı altında ve tek gazilik olarak tanımlanmaları gerekmektedir.

Kore Gazileri, Kıbrıs Gazileri, Terörle Mücadele Gazileri, orduda vazife malulu olan gaziler, 15 Temmuz gazileri, sivil gaziler, terör mağduru olanlar,Gazi Öğretmenler, ve Korucular için ayrı ayrı kanunlar çıkarılmış olmasına rağmen, bu kanunların güncellenerek hiç kimsenin mağdur olmamasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, 1053 nizamnamenin bütün mağdurların ve mağduriyetlerin giderilmesi için güncellenmesi acil bir ihtiyaçtır.

1053 nizamname kanun değil, meclisten geçen bir yasa da değil,
Sadece 1953 yılında bakanlar kurulu tarafından imzalanan SGK'nın çalışma ve iş yeri disiplin kuralı düzeni uygulamasıdır.

Bu mücadeleyi sürdüreceğim.

Saygılarımla,