Yeni Bir Parti mi, Yeni Bir Örgüt mü?

Türkiye son zamanlarda yeni bir parti arayışı ile çalkalanmaktadır. Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanlarının adının da karıştığı parti kurma çalışmaları, önceden gizli gizli yapılırken son zamanlarda basın ve medyanın önünde daha açık bir biçimde öne çıkmaktadır.

iktidar partisinin neredeyse çeyrek yüzyıla yaklaşan Türkiye'yi yönetme süreci sonuna doğru ilerlerken; ortaya çıkması muhtemel siyasal boşluğu gidermek üzere yeni parti arayışları da giderek artmaktadır.

Parlementoda 5, parlemento dışında 105 partinin bulunduğu Türkiye'de hala yeni parti kurma arayışlarının birbiri ardısıra gündeme gelmesi, bu kadar parti bolluğuna rağmen siyasi boşluğun doldurulamadığını göstermektedir.

Normal çağdaş demokrasilerde partiler, bir biri ardısıra iktidara gelirken aynı zamanda Anayasal düzen çerçevesinde birbirlerini de denetleyerek muhalefet görevlerini yapmaktadırlar. Bir ülkenin parlamenter demokrasi ile yönetilmesi bu çerçevede doğal olarak öne çıkmaktadır.

Siyasi partiler demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Hiçbir ülkede siyasi partiler olmadan demokrasiden söz edilemez. Siyasi partiler, iktidara gelmek için kurulurlar.

Bu doğrultuda mücadele ederek iktidara gelme şamsını elde ederler. Bu çerçevede çağdaş demokrasiler, siyasi partilerin birbirini izleyen ve denetleyen çalışmalarının etkisiyle hareket ederler.

Türkiye gibi orta boy bir ülkede siyasi boşlukların doldurulması için, partilerin birbirini izlemesi ve ortaya alternatif programlar koyması gereklidir. Muhalefetteyken iktidar hazırlığı yapan partiler, iktidara geldikleri aşamada halka ilan ettikleri programları gerçekleştirmek durumundadırlar. Bunu yapan iktidarlar ömürlerini uzatma şansına sahip olabilirler ve yeniden seçim kazanabilirler.

Ne var ki her ülkenin koşulları birbirinden farklı olduğu içindir ki, yaşanan uluslar arası konjonktür ve bunun Türkiye’ye olan etkileri, partilerin işlev kazanmasını belirli misyonlarla devreye girerek ülkeyi yönetmesini sağlar.

Bugün gelinen noktada küreselleşme süreci nedeniyle dünya yeni bir döneme geçmektedir. Bu nedenle küreselleşme süreci dönemi ihtiyaçlarını karşılayacak iktidarlara olan ihtiyaç, yeni partilerin devreye girmesiyle karşılanacaktır. İşte bu nedenle mevcut partilerin bu ihtiyacı karşılayamayarak yetersiz kaldıkları noktalarda; ya yeni partiler ya da kendini yenileyen partilerin iktidara gelme şansı artmaktadır.
 
Türkiye’de mevcut partilerin çözüm üretmemeleri nedeniyle siyasal iktidar boşluğu ortaya çıktığından,  yeni bir siyasi parti arayışı giderek artmaktadır. Ne var ki bu noktada ülkenin bütünlüğü ve devletin devamlılığı için, siyasi partilerin yeterince etkin olmadığı aşamalarda toplumdaki arayışa cevap verebilecek kitlesel örgütlere ya da sivil toplum kuruluşlarına da yer verilebilmektedir. Bu nedenle günümüz Türkiyesinde ; sadece yeni parti değil, yeni örgüt arayışı da giderek tırmanmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar