Yerinden Yönetim
İzmir'i vuran depremin ardından bir hafta geçerken, 114 canı yitirdik. Gündemde ise, Merkezi yönetim ve belediyelerin çalışmaları var. N Gazete yazarı Erkan Sevinç, afet yönetimini analiz etti.
Tam bir hafta oldu. 114 can kaybı verdik. İzmir yine farkını ortaya koydu ve 7 civarında şiddetteki deprem sonrası bugüne kadar görülmeyen bir dayanışma sergilendi. Televizyonlardan izledikleriniz görünenin sadece bir bölümü. Burada olsaydınız afet yönetiminin nasıl tıkır tıkır işlediğine şahit olurdunuz.
İzmir’e ülkenin her yerinden yardıma koşuldu. Tüm arama kurtarma ekipleri, Kızılay, Büyükşehir belediye başkanı ve ilçe belediye başkanları, Vali, İllerin belediye başkanları, her görüşten siyasi parti yetkilileri ,sivil toplum kuruluşları,odalar,iş çevreleri ve de sade vatandaşlar elele bır felaketin üstesinden gelindi. Şimdi yaraları sarma zamanı.
Günlerce gecelerce uykusuz kalan ve her gün bilgilendirme toplantısı yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer son basın toplantısında şunları söyledi:
“Kutuplaştırıcı söylemler bu depremle yerle bir oldu. Bir Kira Bir Yuva kampanyası kapsamında 48 saat içindeki kira destekleri 20 milyonu aştı ve boş durumdaki evinin kapılarını depremzedelere açan kişilerin sayısı109 olurken Halkın Bakkalı aracılığıyla yapılan yardımlarla birlikte maddi destek rakamı 37 milyon TL’yi geçti. Hilton'da 380 odanın yanı sıra Uzundere'de kentsel dönüşüm kapsamında hazır olan 224, Gaziemir Semt Garajı'nın bulunduğu yerde ise 58 adet dairemizi depremzedelere hazırlıyoruz. Bu kampanya kapsamında verilen desteklerle birlikte 3 bin konuta yakın bir kaynağı şu ana kadar yaratmış oluyoruz. Ağır hasar gören, yıkılmış olan yapı sayısı 3 bin 920 olduğuna göre depremzedelerimizin dörtte üçünü başını sokacakları bir yuvaya kavuşturmuş oluyoruz”
Soyer’in şu sözü çok çok önemli..” Biz bu topraklarda acılarımızı da sevinçlerimizi de birlikte yaşıyoruz. İşte bu nedenle bizim meselemiz aynı havayı soluduğumuz bu kenti de birlikte yönetmek, tüm paydaşlarımızla, hükümetle, sivil toplumla, özel sektör ve medya ile eşgüdüm içinde hareket etmektir. Yaşadığımız hafta tam da böyle davrandık. Ve bu krizi elimizden gelen en iyi şekilde yönettik”
Bu arada Vali de oda başkanlarıyla “Birlikten İzmir Doğar” kampanyası başlattı. Yerel yönetim yasası bu dönem meclis gündeminde. Sosyal medyada bir kullanıcı, “1999 depremi sonrasında Clinton’un burnunu sıkarak dünyanın dikkatini üzerine çeken Erkan bebekten, küçük kurtarıcısının parmağına yapışan Elif’e değişen bir şey yok “yazmış. Körfez depreminden yirmi bir yıl sonra kendimizi bulduğumuz yer, iyi etüt edilmemiş yerlere bina dikilmiş, malzemesi çalınmış, kolonları kesilmiş, verilen oturulamaz raporlarına rağmen bir şey yapılmamış yani yetki kargaşası işte.
Yerel yönetimler her konuda olduğu gibi kentsel dönüşüm başta olmak üzere yetkilendirilmeli. Özellikle odaların sesine kulak verilmeli. Seçilmişleri yetkilendirir, bilime, akla dayanırsanız işler kolay yürür. İstenmeyen bir olayda kimin sorumluluğu olduğu da ortaya çıkar, kimse topu birbirine atamaz. Vali ve Büyükşehir arasındaki iki başlılık ta ortadan kalkar. Yerinden yönetim olur. Yerinden yönetim kamu
hizmetlerinin yerine getirilmesi bakımından icrai kararlar almak yetkisinin seçilmiş idarelere verilmesi. Tabii ki denetleyici merkezi unsurlar olacaktır.
Herşeyi Beştepe’den yönetemezsiniz. Nokta !
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.