Sadullah Özcan

Sadullah Özcan

2023 seçimlerinin kodları-2

İlkyazımızda seçimlerin mantalitesi üzerinde durmaya çalıştık. Seçimlerin genel çerçevede ne anlama geldiği üzerinde durduk. Çünkü seçimin ne olduğunu, seçimlerin ne manaya geldiğini, seçimlerin nihai hedefinin ne olduğunu bilmeden bu hedeflere giden yolda karşılaşılacak gelişmeleri anlamak imkânsızdır. Her türlü seçim için geçerlidir.

Seçim iki taraflı demiştik. Seçen ve seçilenler olarak. Seçenin görevinin ilk halkası toplumun ortak alanlarındaki ihtiyaçların giderilmesini sağlayacak görevlilerin belirlenmesi ile biter. Günümüzde kamu hizmetleri dediğimiz her şey buna girer.

Kamu hizmet alanları aslında tarih boyunca dinamik bir seyir izlemektedir. Bu alanlar dünya nüfusunun hızla artması ile düne kadar insanın özgürlük alanında yer alan birçok konu artık kamu hizmet alanına girmiştir. Hatta bu alanlar ülkelerle sınırlı kalmayıp global hale de gelmiştir.

Bugün hiçbir ülke ekonomi alanında, ticaret alanında, sağlık alanında, çevre alanında, finans alanında güvenlik alanında daha doğrusu düne kadar milli egemenliğe dâhil bir çok alanda bağımsız davranmak lüksüne sahip değildir. Tüm bunlar uluslar arası ortak kamusal alan halini almıştır.

Bugün bir seçmenin ülkenin yönetimini belirlerken aynı zamanda dünyanın ortak kamusal ihtiyaçlar konusunu da göz önüne almak durumunda kaldığı unutulmamalıdır.

Günümüz de seçimlerin şifresini halkın gelecek planları ve beklentilerini yakalama yarışıdır diye özetlemiştik. Aslında buna ilave olarak bölgesel ve dünya konusundaki beklentilerini de ilave etmekte yarar vardır.  

Artık sadece toplumun gelecek planları ve beklentileri insanların dar ve kişisel menfaatleri ile sınırlı kalmayıp toplumun bütün dünya ile bağını oluşturan ortak kamusal alanları da kapsadığı bilinmelidir. Dijştal iletişim ağlarının oluşturduğu konuları şimdilik ayrı tutuyorum.

Eğer ABD’de Trump salgınla mücadeledeki zaaflarından dolayı seçim kaybettiyse global gelişen olayların ülkelerde oy tercihlerini değiştirdiğini söylemek yanlış olmaz.

Seçmenin temelde ne istediğini toplumun ‘Gelecek planları ve beklentileri’ ile paralel vaatler beklediği şeklinde çerçevelendirmiştik. Bu çerçeve çok geniştir.

İnsan öncelikle günlük yaşam standardının iyileştirilmesini bekler. Toplumun yaşam şartları değiştikçe bu çerçeve içindeki tercihleri de değişmektedir.

Çok basit bir örnek verelim. Marmaray İstanbullular için müthiş bir olaydır. Hayata geçmeden önce İstanbulluların hayat şartları ne olursa olsun kökünden değiştirip saatleri bulan boğaz geçişini dakikalara indiriyordu.

Evet, bu gerçekleşti. İş bitti mi? Görünüşte müthiş bir imkân gerçekleşti. Fakat her yapılan güzel iş zamanla standartlaşır. O hizmet ilk yapılırken lütuf iken zamanla normalleşir. Gün gelir o güzel hizmetin getirdiği yeni şartların oluşturacağı problemler lütuf gibi hizmeti insanın hayatının kâbusu haline getirebilir. Seferlerin aksaması, bilet fiyatlarının yükselmesi, yoğun yolcu trafiği, sefer saatleri gibi..

Yani bu noktada seçmenin gelecek planları ve beklentileri dinamiktir. Şartlara göre değişim gösterir.

Gelecek yazılarda seçmenlerin beklentileri üzerine yazmaya devam edeceğiz.

Kalın sağlıcakla…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar