Nuray Başaran
Ankara’da neler oluyor? -1- Mafyatik Siyaset
İki ay önce İtalya İçişleri Bakanlığı Organize Suçla Mücadele Danışmanı ve Eski Ulusal Anti-Mafya Savcısı Franco Roberti,’ mafyanın tüm Avrupa’yı sarmasından korkuyoruz ‘dedi ve ekledi:
"Bizler İtalyan Ndrangheta mafyasının Doğu Avrupa'daki tehlikeli varlığına uzun zamandır dikkat çekiyorduk. Bu tür örgütler politik yolsuzluklara açık ve soruşturma baskısı olmayan yerleri tercih ediyor ve oralarda yeşeriyor. Slovakya örneğinde de görüyoruz ki Reggio Calabria Savcılık bürosu tarafından mafya ailelerinin buralarda organize olduğu uzun zamandır rapor edilmiş ancak bununla ilgili hiçbir şey yapılmamış.’
Açıklamaya bakılınca artık mafya politikaya hem de ülkelerin yönetimlerinin tam ortasına yerleşiyor. Hoş İtalya’da Berlousconi ve mafya işbirliği iktidarı da yakın geçmişimizin taze örneklerinden. Aynı zamanda sonuçları da…
Açıklamaya dönersek, şöyle devam ediyor:
‘Sadece Slovakya ve Doğu Avrupa'da değil, genel olarak bu mafya yapılanmalarının bulunduğu tüm ülkelerde mücadeleye ilişkin ciddi bir hassasiyetsizlik sorunu var. Eğer bu ülke yönetimlerinin tutumu değişmez ve bu sorunun sadece bir İtalyan sorunu olmadığını görmezlerse bu yapıları çökertmekte başarısız oluruz.
Bu Ndrangheta fenomenine Avrupa kıtası dışında da rastlıyoruz. Kanada örneğin bu ülkelerden biri. Son yıllarda Sicilyalılar ile Calabrialılar arasında endişe verici boyutlarda sonu ölümle biten çekişmeler yaşandı. Avusturalya, İsviçre ve Hollanda'da da bu oluşumların ciddi aktiviteleri söz konusu. Başka bir örnek de Camorra yani Napolitan mafyası. Soğuk savaşın hemen ardından Doğu Avrupa'ya girdiklerini, Polonya ve Çekya'yı ele geçirdiklerini görüyoruz."
Öte yandan yine Rus ekonomisinin neredeyse yüzde 60’ına mafyanın hakim olduğu, Sicilya başta olmak üzere İtalya’da halkın yüze 70’inin mafyaya haraç verdiği de mevcut bilgiler arasında.
Bugün sabah saatlerinde ise Türk İçişleri Bakanlığı, “Alaattin Çakıcı’nın silahlı eylem yapan ve eylem hazırlığı içerisinde bulunan adamları yakalanmıştır” açıklaması yaptı.
Bakanlık ayrıca Türkiye’deki tüm mafyatik gruplar, isimler ve yapılan operasyonlarla ilgili çok detaylı ve ayrıntılı bilgi paylaştı.
Listeye bakınca Çakıcı adının öne çıkmasından ve açıklamanın Devlet Bahçeli’nin Çakıcı ziyareti sonrası gelmesi gündeme damgasını vurdu.
Bakanlık açıklaması, önce Alaattin Çakıcı‘yı “Kahraman ilan eden” daha sonra cezaevinden tedavi için götürüldüğü hastanede ziyaret eden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da Çakıcı’nın hastalığı nedeniyle affını düşünmesini isteyen Bahçeli’ye, hükümetten yanıt geldiği şeklinde düşünüldü.
Bakanlık açıklaması şöyle:
“2018 yılında yürütülen başarılı operasyonlar sayesinde İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerdeki suç örgütlerinin liderler kadroları da yakalanmıştır. Alaattin Çakıcı liderliğindeki suç örgütüne yönelik İstanbul ve Antalya illerinde gerçekleştirilen operasyonda 57 şüpheli, yakalanmıştır. 2017 yılında ise, Alaattin Çakıcı’nın silahlı eylem yapan ve eylem hazırlığı içerisinde bulunan 8 adamı İstanbul’da, 9 adamı Ankara’da, 15 adamı İzmir’de olmak üzere toplam 32 adamı yakalanmıştır.”
Öte yandan Akit TV'de “Şayet olursa gidecek hiç bir yerimiz yok. Benim umudum onun için Kaf Dağı'nın arkasında 25 Haziran’da... Olmadı zaten o zaman artık Belgrad Ormanı’nda ağacın dibinde talim şeyimizi oraya gömdük. Çıkaracağız sokağa artık..." ifadelerini kullanan ve bitkisel tedavi yöntemleriyle isim yapan Prof. Dr. Ahmet Maranki herkeste şok etkisi yarattı.
Oysa olaylar bununla da sınırlı değil. Hem sandık güvenliği, hem de 25 Haziran günü yani ‘seçimin ertesi günü’ kazanamayan tarafın ‘sokağa ineceği’ iddiaları Ankara’nın tüm sohbetlerinin uzun süredir konusu…
Sedat Peker’in ve adamlarının en üst seviyede Cumhurbaşkanlığı protokolünde ağılanması, Cumhur İttifakı’nın önemli ortağı Devlet Bahçeli’nin ‘af’ kapsamında Kürşad Yılmaz ve Alaaddin Çakıcı isimlerini gündeme taşıması, İYİ Parti’de aday adaylarının belirlendiği gece silahların çekildiğine dair kulis bilgilerinin ortaya dökülmesi, BBP’de sadece Genel Başkan Destici’nin milletvekili listelerinde seçilecek yerde yer almasından sonra partinin basıldığı artık sır değil. Bu arada İçişleri Bakanlığı koridorlarında ise Bakan Soylu’nun Saral Ailesi ile yakınlığı ise dilden dile dolaşıyor. Ki aynı bakanlık açıklamasına göre Saral’lar ile ilgili yapılan operasyonlarda toplam gözaltı sayısı ise 50 olarak açıklanıyor.
Peki neler oluyor? Yarın devam edeceğim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.