Gezegenden Gezegene Hoplayan Bir Uygarlık 650,000 Yıldır Samanyolu'nda!
Geçtiğimiz Şubat ayında dört önemli astrofizikçi, Jonathan Carroll-Nellenback, Adam Frank, Jason Wright, Caleb Scharf, yeni fikirlerle dolu araştırma sonuçlarını sundular.
Geçtiğimiz Şubat ayında dört önemli astrofizikçi, , , , , yeni fikirlerle dolu araştırma sonuçlarını sundular. Dünya, uzay hayatı yayan ve hareket eden yıldızlardan tohumlanan yıldızlar arası uygarlıkların barındığı galaksimizde var olmaya devam ederken; bu uzay yolculuğu yapan uygarlıklar tarafından ziyaret edilmemiş olabilir. Kafa karıştırıcı Fermi Paradoksu'na bir çözüm mü? Sonuçları ilginç gelebilir çünkü gezegenden gezegene hoplayan bir uygarlığın Samanyolu'nda en az 650,000 yıldır var olduğunu öne sürüyorlar!
GALAKSİDE YOLCULUK
Araştırmacılar uzay yolculuğu yapan bir uygarlığın galakside gezegenden gezegene geçebileceğini önerdiler ve Samanyolu'ndaki yıldızların yörüngelerinin hayat saçmaya yardım edebileceğine inandıklarını eklediler. "Güneş, Samanyolu'nun merkezinin etrafında 50 kez döndü," diyen , Rochester Üniversitesi'nde yapılan araştırmanın liderliğini yapıyor ve açıklamalarına şöyle devam ediyor: "Yıldızlarla ilgili hareketlerin tek başına hayat yayması, galaksinin yaşından çok daha kısa zaman birimlerinde gerçekleşebilir."
Fakat simülasyonlara bakınca doğal değişkenlik de galaksiler bazen yerleşik olabilir ve bazı gezegenler de ziyaret edilebilir bazıları da edilmeyebilir örneğin Dünya'ya uğramamış olabilirler- Fermi'nin sinir bozucu paradoksu da bununla çözülmüş olur.
Yıl 2016, astrofizikçi of the Harvard-Smithsonian Merkezinde (CfA) yaptığı çalışmada ilginç şeyler öne sürmüştü.
"Küre şeklinde kümeler yıldızlar arası uygarlıkları besliyor olabilir;"
"Samanyolu'nun dış sınırlarına doğru bir yerlerde var olan 150 eski ve yoğun dizilmiş küre halindeki yıldız kümesinden birine bakıldığında inanılmaz zeki bir hayat ile karşılaşma ihtimali var;"
"Gezegenler oluştuktan sonra hayatta kalma süreleri oldukça uzun. Hatta evrenin bugünkü yaşından bile uzun sürebilir;"
demişti. Küresel kümelerdeki baskın yıldızlar hem sönük hem de uzun ömürlü kızıl cüce yıldızlar. Olası yaşama destek verecek herhangi bir gezegene ev sahipliği yaptıklarını düşünürsek bu gezegenler hem yörüngeye yakın hem de yıldızlarla etkileşimden korunmuş olacaktır diye devam eden astrofizikçi ayrıca buralarda yaşayacak bir uygarlığın bizden çok farklı bir çevreye sahip olacağını da eklemişti sözlerine.
"Bizim Güneş Sistemi'mize en yakın yıldız dört ışık yılı, yani 39 trilyon mil, uzaklıkta. Bunun tersine, küresel bir küme içindeki en yakın yıldız bu rakamdan 20 kere daha yakın olacağından yıldızlararası iletişim, etkileşim ve keşif çok çok daha kolay olacaktır."
UZAYLILAR BİLİM KURGU DEĞİL
DiStefano "Buna Küresel Küme Fırsatı diyoruz çünkü yıldızlararası yayın yapmak 18. yüzyılda Amerika'dan Avrupa'ya mektup göndermekten daha uzun bile sürmeyebilir" dedi ve sözlerine devam etti; "Hatta yıldızlararası yolculuk daha kısa bile sürebilir, The Voyager sondaları Dünya'dan 100 milyar mil uzaklıkta, eğer küresel bir kümede yaşasaydık bu rakam diğer yıldızlara ulaşmak için kat edilecek yolun onda biri. Yani, küresel bir kümede bizimle aynı teknolojik seviyeye sahip bir uygarlık da yıldızlararası bir sonda göndermeyi kolaylıkla başarmış olacaktır."
Carroll-Nellenback ve yardımcı yazarların dediği de şu: "Samanyolu aralıklı olarak veya kısmen yerleşik olabilir, yıldızlararası kaşifler Güneş Sistemi'mizi ve Dünya'yı çok uzak geçmişte ziyaret etmiş olabilirler. Maalesef bunu asla bilemeyeceğiz."
Harvard'dan Avi Loeb'in dediği gibi, uzaylılar bilim kurgu değil:
"Dünya dışı varlıkları karanlık madde veya ekstra boyutlardan daha spekülatif görmüyorum. Bence tam tersi."
Loeb'in yeni kitabı Extraterrestrial: The First Sign of Intelligent Life Beyond Earth, belli ki akılları karıştıracak. Amazon'a baktım; yayın tarihi 04 Şubat 2021!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.