Sadullah Özcan
GÜÇLÜ MECLİS İÇİN YENİ DÖNEM FIRSATI
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 27. Dönem 3. Yasama Yılı 1 Ekim Salı günü açılıyor. Cumhurbaşkanlığı Sitemine geçiş kararının alındığı 16 Nisan 2017 referandumundan bu yana zaman zaman Cumhurbaşkanlığı Sisteminin başarı kodları üzerine yazılar kaleme almaya çalışıyorum. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde bütün dikkatler Başkan ve yürütme üzerine yoğunlaştı. Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Başkan ve yürütme çok önemli. Bu konuda kimsenin hiçbir endişesi yok. 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Sisteminin hayata geçen tarafı Başkan ve Yürütme erkinin fiili uygulaması hayata geçti.
Başbakanlık lav edildi. Kadroları dağıtıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bütün unsurları ile işlemeye başladı. Milletvekillerinin bakanlık beklenti dönemi sona erdi. İşinde uzman kamu veya özel sektörden bakanlar atandı. Yeni hizmet ve karar birimleri oluşturuldu. Önemli derecede Cumhurbaşkanlığı Sisteminin yürütme kanadı işlemeye başladı. Zamanla sistem daha da oturacak.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin yürütme ağırlıklı uygulamasının işleyişi hakkında çalışma yapılıyor. Sistemin aksaklıkları, eksiklikleri tespit edilmeye çalışılıyor. Bütün Bakanlıklar, Genel Müdürlükler dâhil kamu çalışanlarının bu konudaki görüş ve raporları toplandı. Her ne kadar bu konuda hizmeti alan konumundaki vatandaşın sistem ve uygulamalardan memnuniyetleri veya gördükleri aksaklıkların araştırılıp araştırılmadığını bilmesem de Cumhurbaşkanlığı Sistemi yürütme alanındaki değerlendirmeler masaya yatırıldı.
Fakat Cumhurbaşkanlığı Sistemi sadece yürütme erkinden ibaret değil. Sistemin ana unsuru Başkanlık ve Yasamadır. Yasamayı oluşturan Meclis en az Başkanlık kadar güçlendirilmedikçe Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin tam olarak hayata geçmesi imkânsızdır. Sistemi zamanla yürütmek imkânsız hale gelir. Onun için uzun süredir Cumhurbaşkanlığı Sistemi çerçevesinde TBMM’nin yeniden yapılandırılması üzerinde ısrarla duruyoruz. Sadece uyum yasaları çerçevesinde İç tüzük’te acil yapılması gereken tadilatlarla bu sağlanamaz. Güçlü Meclis için TBMM’nin teşkilat yapısı, yasama faaliyet sistemi mutlaka yeniden yapılandırılmalıdır. Meclis’in işleyişi konusunda halen 82 Anayasası ile getirilen hükümler değiştirilmedi.
Her şeyden önemlisi Yasama faaliyetlerinin üzerindeki bürokratik hegemonya kaldırılmalıdır. Son zamanlarda ki gözlemlerime göre halen kanunların hazırlıkları bürokratlar tarafından pişirilip Meclis’e dayatılma alışkanlığı ile yürümektedir. Bu Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin ruhuna aykırı ve eski alışkanlıkların devamı manasına gelir.
Çok acil olarak kanun teklifleri konusunda milletvekilleri ve ilgili danışmanların yasama teknikleri konusunda bilgilendirilmeleri ve oryantasyona tabi tutulmaları gerekmektedir. Türkiye’nin ihtiyaç duyacağı kanunların belirlenmesi konusunda bir mekanizma kurulmalıdır.
Bu sistem içinde Milletvekillerinin bakanlık bakanlık dolaşarak iline ilçesine hizmet götürmek için uğraşması yerine ihtiyaç duyulan hizmetlerin verilmesinin önündeki yasal engellerin kaldırılması için uğraşmaları sağlanmalıdır.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi milletvekilini bürokrata ricacı durumdan onun vatandaşa hizmeti eksiksiz vermesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapması konumuna getirmiştir. Sistem bu anlayışı getirdiği halde TBMM’de buna uygun yapılandırmaya gidilmediği takdir de Cumhurbaşkanlığı Sistemini işletmek imkânsız olacaktır.
TBMM üstüne düşen görevi 600 milletvekili ile her daim ülkenin en ücra köşesine kadar ulaşarak yapacak güçtedir. Millete hizmet için ihtiyaç duyulacak ne kadar yasal düzenleme varsa bunun tespiti bugün için mümkündür. Bunun için TBMM’de yeniden yapılandırmak gerekmektedir. Bu yapılandırmanın sorumluluğu ise Meclis Başkanı ve Siyasi Parti Gruplarına düşmektedir.
Bahane dönemi bitmiştir. Meclis Başkanı bu işleri en iyi bilen kişidir. Anayasa profesörüdür.
Kulislerden aldığım bilgilere göre Kasım ayı içinde TBMM’de bazı düzenlemeler için hazırlık yapılıyor. Fakat bu düzenlemelerin Yasama hizmeti işleyişinden ziyade personel hareketleri ile sınırlı olduğu görülüyor. Oysa TBMM’nin ihtiyacı milletvekillerinin asli vazifelerini kolaylıkla yerine getirecek düzenlemelerdir. Millet adına milletin ihtiyaçlarına göre toplumda karşılaşılan problemlerin çözümü için yasama görevini yerine getirmek için düzenlemelerdir.
Kalın sağlıcakla…