Bestami Bozkurt
İRFAN: TABUT KAPAĞI
Pişman olabileceği denli eylemlerinin sonuçlarıyla karşılaşma olanağı bulamayan kişinin irfanı olmaz, çünkü irfan yıkımın idrakiyle oluşur. Dücane Cündioğlu
Maruz kalmak gerçekle tanışmak için kat edilebilecek en kısa mesafedir ve neye maruz kalırsanız onun mürşidi oluverirsiniz.
Yüzmeye karşı bilinçaltında korku olan birini suya itersiniz ve suya maruz kalan kişi önceleri çırpınır ve refleksif olarak oradan kurtulmanın en kısa yoldan çaresini aramaya koyulur. Bu arayış en hızlı öğrenme çeşididir ve o kişiye yapılabilecek en büyük kötülük elinden tutup o bilgiye erişimini önlemektir. Elinden tuttuğunuz anda artık o kişi yüzmeyi öğrenemediği gibi yüzmeye karşı da büyük bir fobi oluşturacak ve hayatı boyunca yüzme deyince kalp ritmi değişecektir.
Hakikatin kişiye göre farklılıkları barındırması kişilik çatışmalarını ve fikri karmaşayı getirdiği muhakkak.
İnsanlar doğrunun skalasında hangi noktaya ulaştıklarının bilincine erişemedikçe irfana ulaşamayacak, irfan ahlakın projektörlerine kondüktörlük yapamayacak ve bilinç yıkımı insanı şırakkadak çökertecek…
İşte bu anda…
Rutinin, herkes için geçerli olanın aksine insanın kendine “yeni normaller” inşa etmesiyle farklı adalar keşfetmesiyle, bilinmeyen okyanuslara gemilerinin rotalarını kırıp irfanı uzun soluklu çabalarla elde edebilir. Yüzlerce örneğini denemeksizin iyiye, mükemmele erişilemiyor. Bazen bir şarkının tek bir cümlesi, uzun bir şiirin tek bir mısraı çok denemelerin sonunda gelebiliyor ve şiirin şarkının bütünlüğünü güzelleştiriyor.
Ölüm nedir?
Sokrates: Amaç
Mevlana: Kavuşma
Spinoza: Hiç
Schopenhauer: Kurtulmak
Nietzche: Bayram
Heidegger: Anlam
Ölüm öldürülemeyen tek şey olduğuna göre spesifik tartışmaların uzağında yer alan tek şey belki de. Yanlışlanmadıktan sonra her şey doğru olabilir. Ancak tüm doğrular skala üzerinde farklılıkları barındırır.
Yukarıda yer alan örneklem doğrunun skala üzerinde ölümle ilgili doğruları barındırıyor. Ancak bu doğru kendi içinde inançların ve törelerin bağlamından bakıldığında yanlışları da içerebilir.
İslam inancında ölüm tartışmasız bir uhreviyeti barındırır. Bilinçli hiçbir Müslüman “hiççilerin” ya da inanç moratoryumu yaşayan ve kendi içinde çarpıklıkları barındıran ateizmin veya deizmin öncülerinin fikirlerini önemsemez.
İslam inancına göre cenaze mezara konup üstüne toprak atıldıktan sonra cemaat dağıldıktan sonra kalkıp evine dönmek istermiş. Kalkmaya çalıştığında ise başı tabutun kapağına çarpınca öldüğünü anlarmış.
Burada yer alan doğrunun ulaştığı nokta skalanın en üst noktasıdır. Daha üstü yoktur ve gerçeği insan kendi deneyimleri sonucu elde etmiştir.
En iyi öğrenmeler de bu şekilde gerçekleşen öğrenmelerdir. Tartışmaya yer bırakmayacak denli bu öğrenmeler deneyimlendiğinde hiç kimse tarafından reddedilemeyecek kertede olanlardır.
Haricinde egolarımızın bizim gözümüze kendimizi gösteren aynalı bir gözlük yerleştirdiği ve kendimizden başkasını göremeyişimiz hakikat olamaz. İrfan asla…
Zaten insanın sürekli hakikatin peşinde koştuğu da söylenemez. Bildiği doğruları değil hoşuna giden yanlışları yapmak insanın sürüklendiği ayrı bir serencam…
Koketri, beğenilme merakı, şıklık ve süslülük arzusu.
Süslenme, parfüm gibi koketrik unsurlar bazen yanlışlığı, kötü kokuyu örtbas etmek için yapılan psikopatolojik vakalardır.
Parfüm belirli süre güzel kokmanızı sağlayabilir ancak kötü kokuyu yok etmeye meyliniz yoksa bir süre sonra setremeyeceğiniz ölçüde başınızı tabutun kapağına çarparsınız ki gerçekler yüzünüze bomba gibi patlar. Ve kötü kokmanızı engelleyebilecek hiçbir parfüm bulamazsınız.
Ve aslında belki de irfana erişmenin yolu mut’un rehavetinde değil koca koca mutsuzluklarımızla egomuzun dürtülerinden arınarak benliğimizi yaratan karşısında acz ve çaresizliğimizin sonsuzluğunu tesahup ederek, etrafımızda kümülatif yalakalardan ve parazitlerden kurtulup gerçeğin peşinden koşan ve bize tabutun kapağı gibi hakikati haykıran hakikatperestleri dost edinerek, benliğinden sıyrılıp kendinden vazgeçmiş diğergamlara tutunmak gerekir.
Belki de dünyayı kurtarabilecek kişiler de bunlardır. Ve bu kişiler irfan deryasından kana kana içmişler irfanın mahiyetine ermişlerdir.
İrfana erişmiş insanlar kendisine benzemeyenlerle oturup konuşabilme ve anlaşabilme ferasetine sahip kişilerdir ki bu da rutinin dışına benliğin dışına çıkabilmekle mümkündür.
Belki de irfan tabutun kapağıdır.
facebook.com/thebestbozk
twitter.com/bestamibozkurt
linkedin.com/bestamibozkurt
bestamibozkurt@gmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.