Nuray Başaran
İçişleri Bakanı Soylu Nuray Başaran'a Konuştu: Neden "7,5 Şiddetindeki İstanbul Depremine Hazırız" Dedi?
Elazığ depreminin ilk dakikalarında önce Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ilk açıklamaları yapmıştı. Ardından hemen Elazığ'a hareket eden Soylu, bölgede başta köyler olmak üzere gece gündüz durmaksızın çalışmalarını sürdürürken; 7.5 şiddetindeki İstanbul depremi için de hazır olduklarını söyleyerek dikkatleri çekti.
Tam da İzmir, Manisa, ardından can ve maddi kayıpların da yaşandığı Elazığ ile devam eden depremlerin ardı arkası kesilmezken; doğrusunu isterseniz uzun süredir konuşulan İstanbul depreminin Soylu tarafından dile getirilmesi gözleri bir kez daha İstanbul'a ve Soylu'ya çevirdi.
Depremler ise hızını kesmeden devam ediyor: Marmaris, Kars ve 500 'ü aşan sarsıntı. Ve bölge ülkeleri İran'dan sonra Küba...
Durum böyle olunca, bugün sabah saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu aradım. Telefon daha ilk zil sesinde açıldı. Sesinden hiç uyumadığı, telefonu açma refleksinden nöbette olduğunu anladım. Geçmiş olsun cümlelerinden sonra tüm köyleri gezdiğini, ihtiyaçları anında gidermek için her şeyin yapıldığını söyledi. Daha sonra öğrendim ki gitmediği köy ve ev kalmamış neredeyse...
Doğrusunu söylemek gerekirse, Elazığ'da vatandaş hemen ilk dakikalardan itibaren devleti yanında hissetti. Her ne kadar yaşanan acıyı bu değiştirmese de şimdilik en önemli tesellimiz bu. Soylu tüm evlere tek tek gittiğini, sadece evi yıkılan, can ve mal kayıpları olanların değil tüm Elazığlıların depremzede olduğunu söyledi. Çok da doğru bir tanım. O anı hisseden ve yaşayan herkes nasıl unutabilir ki o afeti?
Afet ve acil durumlara müdahalede TAMP döneminin başladığını belirterek, 'TAMP; Türkiye Afet Müdahale Planı ile artık afet ve acil durumlara çok daha hazırız.' dedi.
TAMP, Türkiye'de yaşanabilecek her tür ve ölçekteki afet ve acil durumlara etkin müdahale için görev alacak, kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve gerçek kişileri kapsıyor. Entegre planlama yaklaşımı ve modüler yapısıyla afet sırasındaki operasyon risklerini en aza indirecek bir sistem.
İçişleri Bakanı Soylu olası bir deprem öncesi alınacak tedbirlerin maliyetinin 1 lira iken, deprem sonrası bunun 7 lira, yani 7 kat daha fazla olduğunu ve bu ölçünün uluslararası bir standart ölçümü olduğunu belirtti ve , 'Böyle durumlarda alınacak tedbirlere baktığınızda; bunun gecesi- gündüzü, yazı-kışı, güvenliği, beslenmesi, kurtarması, sağlık ihtiyaçları hekimi, eğer kayıplar var ise defini, nakliyesi....o kadar çok detay var ki' dedikten sonra devam etti:
Olası İstanbul depremi için 200 toplantıya katıldım. 28 çalışma gurubu var. 'En kötü senaryoda nasıl tedbir alacağız' bunları tartıştık. Hangi kurumlar neler yapacak, hepsini çalıştık. Biz bu çalışmaları yapmamış olsaydık Elazığ'da bu kadar başarılı olamazdık.
Elbette yıkılan binaların içinde kalan vatandaşların büyük bir kısmının sağ olarak çıkarılması ve bu konuda verilen mücadeleyi takdir etmemek mümkün değil. Elbette deprem kuşağında olan ülkemizde yapılanma alanında da aynı özeni gösterseydik belki bugün bir parça daha huzurlu olurduk. Ve elbette bugün olası İstanbul depremi için korkularımızın boyutu bu kadar olmazdı.
Bu arada sayın bakana elbette olası İstanbul depremine ilişkin açıkladığı şiddet üzerinden nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalabileceğimizi de sordum. Soylu, bu çalışma sonuçlarının kendilerinde mevcut olmakla beraber açıklanmasının mümkün olmayacağını söyledi. Ama en iyi şekilde hazır olduklarını da...
En çok üzüldükleri konunun bugünlerde yardımlar konusundaki tartışmalar olduğunu da sözlerine ekleyen Bakan Soylu, depremde yardımların sadece evleri yıkılana değil, evleri olanlara da yapıldığına dikkat çekti. ' Bu öyle bir durum ki evi sağlam olan da evinde kalamıyor. Yani o an herkes depremzede. Sayı deprem bölgesindeki tüm nüfus' derken, elbette yardım paralarının bugün tartışılmasının doğru zaman olmadığını bir daha vurguladı. Belki haklı ama bir o kadar da yardım paralarının doğru şekilde kullanılmaması vicdanları yaraladığı kadar bir gün vicdanları körleştirebileceğini de dikkate almak ve doğru kullanmak da bir o kadar mühim.
Soylu ile telefon görüşmemiz köylere ulaştırılması gereken elektrikli sobaların gece yarısı yola çıktığına ilişkin haber ile son buldu. Ve Soylu bir başka köye ulaşmak için yola çıkıyordu. Ne diyelim, herkese geçmiş olsun ve öncesinde de bir o kadar tedbir aldığımız yeni dönemler dileyelim. Zira başta biz olmak üzere tüm dünya sallanmaya devam ediyor. Ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Vatandaşlarımıza ise deprem kuşağında olan bir coğrafyada yaşadığımızı dikkate alarak, daha fazla bilinç ile hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu söylemek isterim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.