Doğan Satmış

Doğan Satmış

İYİ EĞİTİMLİ, ÇOK KAZANAN 'MAGANDALAR'

Türkiye'de iyi şirketlerde çalışan, iyi eğitim görmüş, iyi kazanan bir kesim var.

Tabii ki bütünü böyle değil ama bu kesimin önemli bir kısmının ortak özelliği cahilliği, kibiri, küstahlığı ve sonradan görmeliği.

Manzara şu:

Kayak yapmak için Uludağ'daki zirvelerden birine, en modern telesiyejlerden birinde 4 kişi yukarı doğru çıkıyor. Telesiyej modern olduğundan, rüzgârı engellemesi için "Buble" denilen bir de şeffaf kapağı var.

Dört kişiden üçü arkadaş, biri yabancı. Yaşları 40'tan genç olan üç arkadaş aralarında konuşuyorlar. Birinin şirketi kullanması için kendisine Mercedes vermiş, ötekine de Audi vermiş. Belli ki, iyi markalarda üst düzey yönetici olarak çalışıyorlar. İçlerinden biri cebinden bir metal matara çıkarıyor, içinde viski varmış. Çok önemli bir maharetmiş gibi bastıra bastıra viskinin markasını da söylüyor, pahalı olduğunu kanıtlayacak ya. Sonra arkadaşlarına ikram ediyor. Biri "Boğazım ağrıyor" diyerek reddediyor, öteki içiyor. Kayak bir spor olduğuna göre, telesiyejde içki içmek pek normal değil. Ayrıca alkollü kayak yapmak, başkalarının hayatını tehlikeye atacağı için olmaması gereken bir şey. Çünkü dikkatiniz bir an dağılır, kayakla pistte başka birine çarparsanız, ölümüne yol açmanız olası. Ama bizim "Maganda"da ne gam.

Bu yetmiyor, aynı kişi bir de sigara çıkarıp yakıyor. Telesiyejdeki dördüncü kişi, "Sigara yakmadınız umarım?" diye itiraz ediyor.

Ama viskili, Mercedesli, 40'li yaşlarındaki küstah maganda "Beyaz yakalı", pişkin:

"Yaktım bile!"

"O zaman söndürün. Bunu yapmanızın ne anlama geldiğini söylemek istemiyorum" diye yanıt veriyor dördüncü kişi.

"Küstah maganda" yine "Yaktım bile" diyerek sigarasını bitiriyor.

Bu tipler, Türkiye'nin bu kesiminde önemli bir sayıdalar.

Kendi işlerini iyi yapıyor olabilirler ama belli 'insanlık nosyonları'ndan yoksunlar. Empati yok. Para kazanmayı, bir şirkette üst düzey yönetici olup, kendisine Mercedes tahsis edilmesini bir şey sanıyorlar.  Dünya sorunlarından, ülke sorunlarından uzaklar. Çevre endişeleri yok. Demokrasi nedir, insan hakları nedir, azınlık hakları nedir bilmiyorlar.  Azınlıklar konusu olduğunda en büyük ırkçı onlar, göçmenler söz konusu olduğunda en büyük şöven onlar. Kendi çıkarları için başkalarının tüm haklarına basmayı "Uyanıklık" sanıyorlar. Ve maalesef bu hallerinin farkında bile değiller.

Eminim Türkiye'de her gün daha da artan aile içi şiddet vakalarının kahramanları da onlar.

Oysa iyi eğitimli insan demek önce "Maganda" olmamak demek, sonra başkalarına "Saygı" demek, sonra çevreye "saygı" demek, sonra mülteciye, azınlığa, farklı olana saygı demek, kaçak inşaat yapmamak, yolsuzluk yapmamak, trafikte kırmızı ışıkta durmak, emniyet şeridine girmemek demek.

Ama bu magandalar tüm bunları yapmayı "Maharet" sanıyorlar.

İPHONE PİŞMANLIĞI

İphone şirket olarak geriliyor. Çünkü ürünleri giderek daha büyük sorun yaratıyor.

Diyelim 3 yıl önce alınmış bir İphone'unuz var ve siz yazılımını güncellediniz, yandınız demek.

Çünkü yazılım güncellemesi ile artık cihazın pili daha kısa gitmeye başlar, cihaz kendiliğinden kapanır, açılmaz, telefon gelince kapanır, ana tuşu ısınır, parmak izi çalışmaz vs.

Bunu düzeltmek ise mümkün değildir. İstanbul'daki Apple dükkânına gitseniz, kuyruktan biriyle konuşmanız mümkün değildir. Konuşsanız da bahaneler hazırdır: Faturanız yok, bizden almadınız, süresi dolmuş vs.

Ya da telefon fiyatı kadar onarım ücreti isterler. Elinizde binlerce liralık bozuk İphone ile kalırsınız ortada.

Zaten İphone'lar bildiğiniz gibi program veya uygulama yüklemeye de izin vermez, ek hafıza fırsatınız da yoktur. Fotoğraf kalitesi ise rakiplerin kat be kat altındadır.

Steve Jobs öldükten sonra Apple'ın ve İphone'un bu hale düşmemesi gerekirdi ama maalesef düştü.

Tek bir insanın önemi bu kadar mı fazla olur... Tek bir insan bu kadar mı fark yaratır...

Biz de öğrenmiş olduk.

Evet, tek bir insan bile çok önemlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar